Sanatçı Ferhat Göçer, Para Dergisi’nin “Biz Bize” programında müzik kariyerinden yapay zekâya, telif haklarından sahneye kadar önemli açıklamalarda bulundu..

ferhat-göçer-açıklama

Sanatçı Ferhat Göçer, Para Dergisi’nin “Biz Bize” programında müzik kariyerinden yapay zekâya, telif haklarından sahnede yaşanan sağlık krizlerine kadar birçok konuda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Oyuncular Mert Turak ve Gülper Özdemir’in de katıldığı programda; sanat, etik ve teknoloji bir arada tartışıldı.

“Üzmez” Şarkısına Yapay Zekâ Klip: “Sektörü Beş Yıla Kadar Ele Geçirecek”

Ferhat Göçer, bestesi kendisine, sözleri Vural Şahin’e ait olan yeni şarkısı “Üzmez”in klibinde yapay zekâ teknolojisi kullandığını açıkladı. Bu alana yoğun bir ilgi duyduğunu belirten Göçer, “Yapay zekâya kafayı takmış durumdayım. Klibi yapay zekâyla yaptık. Onu doğru kullanmak önemli. Beş sene içinde sektörü işgal edecek. Öngörüm bu,” diyerek müzik sektörünün bu dönüşüme hazırlıklı olması gerektiğini vurguladı.

Volkan Konak’ın Vefatı Üzerine Sağlık Projesi: “Bu Bize Ders Olmalı”

Usta sanatçı Volkan Konak’ın sahnede geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetmesi, Göçer’i harekete geçirmiş. Kıbrıs ve Türkiye’deki üniversitelerle iş birliği içinde, “sahnede sağlık müdahale protokolü” geliştirmek için hukukçular ve sağlık uzmanlarıyla çalışmalar başlattıklarını söyledi. Göçer, “Bu araştırmayı iki ülkenin Bakanlığına sunacağız. En azından Volkan’ın hatırası bir şeye vesile olsun,” diyerek konunun takipçisi olacaklarını belirtti.

Telif Hakları Sistemi: “Starlar Kazanıyor, Eser Sahipleri Sefalet İçinde”

Telif hakları konusunda çarpıcı açıklamalarda bulunan Ferhat Göçer, kuaförlerde çalan müzikler için metrekare başına 6 bin TL ödeneceği yönündeki haberlerin doğru olmadığını söyledi. “Bu yalan, yıllık ücret o. Biz telif sistemini adil hale getirmeye çalışıyoruz. Amerika, Almanya, Japonya 1.5 milyar dolarlık teliflerden bahsediyor. Bizde bu 30-40 milyon dolar. Yüz kat gerideyiz,” diyen Göçer, müzik emekçilerinin korunması gerektiğine dikkat çekti.

Sabahattin Ali’nin Mirası: “Aldırma Gönül” Müzikali 5. Yılında Anadolu Turnesinde

Pandemi öncesinde başlayan ve Sabahattin Ali’nin hayatını sahneye taşıyan “Aldırma Gönül” müzikali, beş yıldır sürüyor. Göçer, bu projeyi bir sosyal sorumluluk çalışması olarak gördüklerini belirtti. “Yeni nesillere anlatmak istiyoruz. Bir insan ne kadar ileriye gitmek istiyorsa o kadar geçmişe bakmalı,” dedi. Turne kapsamında 7–11 Mayıs tarihleri arasında Gaziantep, Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa ve Batman’da sahne alacaklarını duyurdu.

İlginizi çekebilir!  Arka Sokaklar Aylin’i Özlem Çınar Diziden Ayrılıyor Mu? Özlem Çınar Neden Arka Sokaklardan Ayrılıyor?

Kudüs Prensesi ve Sinema Deneyimi: “Oyunculuk Haddim Değil”

Göçer, televizyon dizilerinde de yer aldığını belirtti. “Dönem işlerini çok seviyorum. 11. yüzyıl bambaşkaymış. Kudüs Prensesi rolündeyim ama prensesliğimin son günlerini yaşıyorum, dizi bitiyor,” dedi. Ayrıca, Necip Fazıl Kısakürek’in “Bir Adam Yaratmak” romanından uyarlanan filmde rol aldığını ve bu projenin festivallerde gösterildiğini söyledi.

Kişisel Yüzleşme ve Samimi İtiraflar: “Özel Hayatımda Hatalar Hep Bendendi”

Programda geçmişine dair samimi değerlendirmelerde bulunan Ferhat Göçer, “Çok kalp kırdım. Dargınlıklarımla barışmaya, hatalarımla yüzleşmeye çalışıyorum. Özel hayatımda hatalar yapan hep ben oldum,” dedi. Şöhretin yükünü ilk başta taşıyamadığını, zamanla bu dengeyi kurmayı öğrendiğini de sözlerine ekledi.

“Müziğin Sağcısı Solcusu Olmaz”: Disiplin, Kültür ve Direniş

Annesi ve babasının öğretmen olduğunu belirten Göçer, hekimlik mesleğini ailesinin isteğiyle okuduğunu ve bu disiplinin müzisyenliği boyunca kendisine çok şey kattığını söyledi. “Müziğin sağcısı solcusu olmaz, müzik birleştiricidir. Bu toprakların sarsılmaz bir muhafazakârlığı var. Dejenerasyon önündeki en büyük silahımız kültürümüzün köklü yapısıdır,” diyerek sanatın birleştirici gücünü vurguladı.

Sonuç: Hem Sanatçı, Hem Sorumluluk Sahibi Bir Birey

Ferhat Göçer’in açıklamaları, onu yalnızca bir sanatçı değil, aynı zamanda toplumsal sorumluluk sahibi bir birey olarak da konumlandırıyor. Müzikteki dijital dönüşümden sağlık güvenliğine, telif haklarından kültürel mirasa uzanan bu yolculuk, sanatın ve sanatçının çağın ruhunu nasıl yakalayabileceğine dair güçlü bir örnek sunuyor. Diğer magazin kategorisindeki haberler için tıklayınız..

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.