ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu turu sürerken, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne düzenlediği yoğun saldırılar dünya gündeminin odağına yerleşti. Yerel kaynaklara göre, Trump’ın Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni kapsayan ziyareti sırasında, Gazze’de 237 Filistinli yaşamını yitirdi. En çok can kaybının yaşandığı gün 15 Mayıs oldu. Yalnızca o gün içinde 119 kişi hayatını kaybetti. Açıklamalar ve gerçekler arasındaki çelişki ise uluslararası kamuoyunu bir kez daha şaşkına çevirdi.

“Gazze’deki Filistinliler daha iyi bir geleceği hak ediyor”

Trump’ın ziyareti esnasında yaptığı açıklamalar, Gazze’de akan kanla büyük bir tezat oluşturdu. Başkan Trump, ziyaretinin ikinci gününde yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Gazze’deki Filistinliler daha iyi bir geleceği hak ediyor.”

Ancak bu sözlerin yankılandığı saatlerde İsrail hava kuvvetleri, Gazze’nin kuzey ve orta kesimlerine yoğun bombardıman düzenliyordu. Yaşananlar, Trump’ın diplomatik mesajlarının sahadaki gerçekliği değiştirmeye yetmediğini bir kez daha gözler önüne serdi.

7 Ekim 2023’ten bu yana bilanço ağırlaşıyor

İsrail’in 7 Ekim 2023 tarihinde başlattığı Gazze operasyonları aralıksız sürüyor. Son verilere göre, bu tarihten bugüne kadar yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 53 bin 10’a, yaralıların sayısı ise 119 bin 998’e yükseldi. Saldırıların büyük bölümü sivil yerleşim alanlarını hedef aldı. Eğitim kurumları, hastaneler ve BM’ye ait sığınaklar bile bombalardan nasibini aldı.

İsrail, Trump’ın gezisini fırsata çevirdi

Orta Doğu’daki dengeleri yeniden kurmaya çalışan Trump’ın bölge ziyareti sırasında İsrail’in saldırılarını yoğunlaştırması, planlı bir zamanlamaya işaret ediyor. Analistlere göre Tel Aviv yönetimi, ABD Başkanı’nın bölgede olduğu günlerde uluslararası baskının azalacağını hesap ederek, askeri hamlelerini artırdı. Sonuç olarak, diplomasi maskesi altında Gazze’de yeni bir insani felaket daha yaşandı.

Gazze’deki insani kriz derinleşiyor

18 yıldır abluka altındaki Gazze, İsrail saldırıları ve yardım girişlerinin engellenmesiyle tam anlamıyla bir insani yıkım bölgesine dönüştü. 2,4 milyonluk nüfusun yaklaşık 1,5 milyonu evsiz kaldı. Temel gıda maddelerine ulaşmak neredeyse imkânsız hale geldi. Sağlık altyapısı çöktü, hastanelerde ilaç ve personel yokluğu yaşanıyor. Elektrik ve su erişimi minimum seviyeye indi.

BM ve insan hakları örgütleri sessiz mi?

İsrail’in saldırılarına dair artan şikâyetlere rağmen Birleşmiş Milletler ve uluslararası insan hakları örgütlerinden tatmin edici bir tepki gelmemesi dikkat çekiyor. Trump’ın ziyareti sırasında yaşanan ölümlerle ilgili olarak BM Güvenlik Konseyi’nden acil bir toplantı çağrısı yapılması beklenirken, henüz resmi bir adım atılmadı. Filistinli kaynaklar, Gazze’nin artık uluslararası topluluk tarafından “görülmediğini” savunuyor.

Trump’ın ziyareti: strateji mi tesadüf mü?

Trump’ın Suudi Arabistan, Katar ve BAE’yi kapsayan turu, bölgedeki diplomatik dengeyi yeniden kurma amacı taşıyor. Ancak bu ziyaretin, İsrail’in saldırılarıyla aynı zamana denk gelmesi “stratejik örtü” iddialarını da beraberinde getirdi. Trump yönetimi bu iddiaları reddetse de, sahadaki veriler tam tersini söylüyor.

Gazze’nin sesi duyuluyor mu?

Saldırılar sırasında sosyal medyada paylaşılan görüntüler, Gazze halkının yaşadığı acıyı tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi. Yaralı çocuklar, yıkılmış evler ve panikle koşan sivillerin videoları kısa sürede milyonlara ulaştı. Uluslararası kamuoyunda yankı bulan bu içerikler, Batılı liderlere yapılan çağrıların başlıca dayanağını oluşturuyor.

“Kıtlık resmen başladı”

Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Gıda Programı (WFP), Gazze’de kıtlık seviyesine ulaşan gıda krizine dair raporunda, “Kıtlık resmen başladı” ifadesini kullandı. İsrail’in yardım konvoylarını engellemesi ve geçiş noktalarını kapatması nedeniyle bölgeye gıda, ilaç ve su ulaştırılamıyor. En çok etkilenenler ise çocuklar, yaşlılar ve hamile kadınlar.

Türkiye’den diplomatik tepki geldi

Gazze’de yaşanan son saldırıların ardından Türkiye’den ilk tepki Dışişleri Bakanlığı’ndan geldi. Yapılan açıklamada, “İsrail’in sivillere yönelik sistematik saldırıları uluslararası hukukun açık ihlalidir. Barış ve istikrarı sağlamak adına İsrail derhal saldırılarını durdurmalı, yardım koridorları açılmalıdır.” denildi.

Uluslararası sessizlik: Batı çifte standart mı uyguluyor?

Gazze’de her geçen gün artan sivil ölümler, Batı dünyasının çifte standardını da yeniden gündeme getirdi. Ukrayna’daki sivil kayıplar için sert yaptırımlar uygulayan Batılı ülkeler, Gazze’de aynı tepkiyi göstermiyor. Bu durum, milyonlarca insanın gözünde uluslararası adalet anlayışının sorgulanmasına yol açıyor.