Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
reklam
reklam

Fenerbahçe’de Sıcak Saatler.. Olağanüstü Kongrede Son Durum Nedir ?

Fenerbahçe’de sezona Jose Mourinho ile büyük umutlarla başlanmasına rağmen Avrupa ve Türkiye Kupası’nda erken elenmeler, Süper Lig’de ise Galatasaray’ın gerisinde kalınması yönetimi hedef haline getirdi. Artan tepkiler üzerine kongre üyeleri olağanüstü seçimli genel kurul için imza kampanyası başlattı. Eski yöneticiler Hakan Bilal Kutlualp ve Mahmut Uslu adaylıklarını açıkladı.

Yönetim, eylül ayında seçim yapılması yönünde karar aldı ancak bu karar kamuoyuna açıklanmadı. Kararın basına sızmasıyla tepkiler büyüdü. Gelen yoğun baskılar sonrası yönetim geri adım attı ve resmi olarak herhangi bir seçim kararı alınmadığını duyurdu. Ancak imza sayısının giderek arttığı ve kongre ihtimalinin hala güçlü olduğu belirtiliyor.

Fenerbahçe’de sezona Jose Mourinho ile büyük umutlarla başlanmasına rağmen Avrupa

Fenerbahçe, Jose Mourinho yönetiminde sezona büyük umutlarla başlasa da UEFA Avrupa Ligi’nde Rangers’a elenmesi, Türkiye Kupası’nda Galatasaray’a mağlup olması ve Süper Lig’de ezeli rakibinin gerisinde kalması, camiada büyük hayal kırıklığı yarattı. Yaşanan bu sportif başarısızlıkların ardından Başkan Ali Koç ve yönetimine yönelik tepkiler artış gösterdi.

Olağanüstü Seçim Çağrısı: İmza Kampanyası Başlatıldı

Tepkilerin büyümesiyle birlikte bazı kongre üyeleri, mevcut yönetimin görevi bırakması gerektiğini savunarak olağanüstü seçimli genel kurul talebiyle imza kampanyası başlattı. Bu süreçte Fenerbahçe’nin eski yöneticilerinden Hakan Bilal Kutlualp ve Mahmut Uslu, seçime gidilmesi halinde aday olacaklarını duyurdu. Bu açıklamalar, kulüp içinde siyasi hareketliliği daha da artırdı.

Seçim Kararı Alındı, Ancak Açıklanmadı

Fenerbahçe yönetimi, son dönemde artan eleştiriler ve imza kampanyasını gündeme alarak olağanüstü seçim kararı üzerinde değerlendirmelerde bulundu. Kulüp içinde yapılan toplantılarda, eylül ayında yapılacak mali genel kurulun ardından seçimli genel kurul düzenlenmesi fikri ağırlık kazandı. Ancak bu karar resmi olarak kamuoyuna açıklanmadı.

Ali Koç Geri Dönüyor mu?

Daha önce olağanüstü seçimle göreve gelinmesi halinde aday olmayacağını açıklayan Başkan Ali Koç’un, eylüldeki genel kurul sonrasında yapılacak seçimde yeniden aday olabileceği kulislerde konuşulmaya başlandı. Bu gelişme, kulüp içinde yeni bir tartışma başlattı.

Tepkiler Sonrası Geri Adım: Seçim Kararı Yok Sayıldı

Milliyet’te yer alan habere göre, seçim kararının kamuoyuna yansımasının ardından Fenerbahçe yönetimi yoğun eleştirilere maruz kaldı. Muhaliflerin başlattığı imza kampanyasına destek her geçen gün artarken, yönetim geri adım attı ve böyle bir seçim kararının resmen alınmadığını duyurdu. Yönetim, bu açıklama ile “istifa baskılarını” geçici olarak bastırmayı amaçladı.

İmza Sayısı Artıyor: Kongre Kapıda Olabilir

Kulis bilgilerine göre, olağanüstü genel kurul için gereken imza sayısı her geçen gün artıyor. Bu gelişmeler doğrultusunda, Fenerbahçe’nin önümüzdeki günlerde yeniden kongre kararı alabileceği ve seçim sürecinin resmen başlayabileceği öne sürülüyor.

Haber-Yorum

Sezon öncesi, Jose Mourinho’nun takımın yeni teknik direktörü olmasıyla birlikte sarı-lacivertlilerde olumlu bir hava hâkimdi. Bu havanın oluşmasındaki en büyük sebep, Jose Mourinho’nun futbol camiasının tanınan bir yüzü olması ve en önemlisi, kazandığı kupalardı.

Ligimize, ismini başarılarıyla duyurmuş oyuncuların dışında, iyi bir kariyere sahip, dünya çapında tanınan bir teknik adam gelmişti. Taraftar stada akın etti ve Jose Mourinho’ya büyük bir sevgi gösterisinde bulundu. Kadıköy’de bayram havası vardı. Hem ligde şampiyonluk hasretini sona erdirmek hem de Avrupa’da başarılı olmak için Jose Mourinho, sahip olduğu başarılar göz önüne alındığında doğru bir tercihti.

Avrupa’da Rangers kabusu, Türkiye Kupası’nda ezeli rakibi Galatasaray’a elenmesi, ligde de yine ezeli rakibi Galatasaray’ın gerisinde kalması; hem yönetimi hem de Mourinho’yu taraftarın büyük çoğunluğunun gözünden düşürdü. Sezon öncesi bayram havasının hâkim olduğu Kadıköy, yerini “Yönetim İstifa” çığlıklarına bırakmıştı.

Eski yöneticilerden Hakan Bilal Kutlualp ve Mahmut Uslu, seçime gidilmesi durumunda aday olacaklarını açıkladılar. Her iki isim de alınan başarısız sonuçlardan oldukça rahatsızdı ve artık bu atmosferin değişmesi gerektiğini düşünüyorlardı. İmza kampanyası başlatıldı ve yeterli düzeyde imza toplandığı takdirde olağanüstü kongre kararı alınması bekleniyor.

Bu aşamada Ali Koç ve beraberindekilerin yönetimi bırakmaması, her gün medyada okuduğumuz transfer çalışmaları; yönetimi istemeyen taraftarları da bezdirmiş durumda. Galatasaray’ın bu pazar günü bir puan alması hâlinde takacağı 5. yıldız ve öncesinde Trabzonspor’u mağlup ederek müzesine götürdüğü Ziraat Türkiye Kupası, Fenerbahçeli taraftarları yönetime karşı oldukça kızdırmış durumda.

Fenerbahçe’nin kadrosuna şöyle bir göz atalım:

Kalede Livakovic ve İrfan var. Livakovic, Hırvatistan Milli Takımı’nın da kalesini koruyan, geçirdiği başarılı turnuva sonrasında Fenerbahçe’nin dikkatini çeken ve transfer edilen başarılı bir kaleci. Kalecinin önündeki savunma dörtlüsünün, en az kaleci kadar; birbirleriyle olan mesafesi, adam adama markajı ve savunmayı öne çıkarırken gösterdiği uyum çok önemli. Savunma dörtlüsünde yapılan hatalar, kaleciye de sıçrar. Savunma futbolda son kapıdır; açıldığı an, kalecinin kurtarma ve topun ağlarla buluşma istatistiği yarı yarıyadır.

İrfan Can, refleksleri iyi bir kaleci. Livakovic geldiğinde yedek kaldı fakat sonrasında Livakovic’in sakatlık yaşamasıyla birlikte formasına kavuştu ve iyi performans gösterdi. “Livakovic mi, İrfan mı?” diye sorsalar, İrfan Can derim. Fakat aralarında büyük bir fark yok.

Sağ bekte: Osayi ve Mert Müldür.


Osayi, Fenerbahçe için hücuma çıkışlarda önemli bir oyuncu. Hepimiz Osayi’nin performansını biliyoruz. Sakatlık sürecinden sonra bir kırılma yaşadı ve eski performansına dönemedi. Mert Müldür, oyunun hem savunma hem de hücum yönünü dengeli oynayan bir oyuncu. Osayi’nin de geriye dönüşlerini ve ileriye çıkışlarını dengeli yaptığını ve patlama gücü yüksek bir oyuncu olduğunu biliyoruz. Mert Müldür’de bu patlama gücü yok ama oyunun iki yönünü de dengeli oynuyor.

Stoper hattında: Djiku, Becao, Yusuf Akçiçek, Çağlar Söyüncü ve Skriniar gibi 5 oyuncusu var Fenerbahçe’nin.


Djiku hava toplarında etkili ve geriden oyun kuruyor. Becao, daha çok duvar olabilen, sıkı markaja sahip, agresif ve sert bir oyuncu. Çağlar Söyüncü de Becao gibi duvar olabilen ve hava toplarına hakim bir oyuncu. Skriniar ise rakibi iyi perdeleyen ve duran toplarda etkili bir silah. Yusuf Akçiçek, genç bir potansiyel ve izlediğimizde savunma alanının kenarlarına da gelerek rakip oyuncunun hücum aksiyonunu kesen bir oyuncu. Özellikle Skriniar gibi kaliteli ve CV’si iyi bir oyuncunun yanında kumaşı daha pahalı ve kaliteli olacaktır.

Sol bekte gözlerimiz hep Ferdi’yi arıyor.


Geriden hızlı çıkarak, ön bölgedeki hücuma katılışları iyi yapan ve sonuçlandırabilen bir oyuncuydu. Oosterwolde’nin de sakat olmasıyla birlikte, Fenerbahçe burada hem atletizmi hem de sertliği kaybetmişti.

Fred ve Amrabat gibi isimler:


Fred, oyunu daha serbest oynayan, geriden oyun kuran, ileriye çıkışları olan ve şut silahı olan bir oyuncu. Amrabat ise savunma önünde kazandığı toplarla oyunu açan, savunma yönü baskın bir oyuncu.

Kostic ve Tadic gibi isimler teknik oyuncular.


Kostic, özellikle 3-5-2 formasyonunda beşlinin solunda başarılı maçlar oynadı. Tadic ise takımın daha çok kilit açan oyuncusuydu, bir çilingirdi.

Dzeko ve En-Nesyri gibi oyuncular, hava toplarında hakimiyeti olan; yani arkasında Tadic gibi iyi bir pasör, kanatlarda da Oğuz ve İrfan gibi orta açabilen isimler isteyen oyuncular.

Fenerbahçe’nin savunma bölümü genel olarak sertti, bir duvar oluşturuyordu. Ancak sağ bekte Osayi (atletizm) ve solda Oosterwolde’yi (hem atletizm hem sertlik) kaybetmesiyle, özellikle ön bölgesi atlet olan takımlar karşısında sıkıntı yaşadılar.

İrfan, orta alana da endeksli bir oyuncu.


Tadic ise forvet arkasında konumlandırılabilecek bir oyuncu. Maximin’in alınmasıyla sola dinamizm katıldı. Talisca’nın alınmasıyla ise şut tehdidi oluşturulmak istendi ve onun gol istatistiklerinden faydalanılması amaçlandı. Dzeko ve En-Nesyri etkisiz kalınca, bu sefer Maximin ile Mourinho arasında esen soğuk rüzgarlar da eklenince Fenerbahçe’nin saha içindeki organizasyonunda adeta bir deprem yaşandı.

Olağanüstü kongre için şu an bir belirsizlik hâkim.


Tek güvence, yeterli imzaların toplanması. Önce yönetim güvencesi, taraftarın mental olarak rahatlık süreci, ardından yeni bir kadro mühendisliği.

Bakalım, Fenerbahçe’nin sportif anlamdaki hayal kırıklığı devam edecek mi? Yoksa her şeye sıfırdan başlayıp yeniden Kadıköy’de bayram havası mı esecek? Gelişmeler burada olacak…