Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
reklam
reklam

Artan Kamu Borcu, Yüksek Faiz, Yaşlanan Nüfus: Moody’s ABD’ De Çalan Tehlike Çanlarına Dikkat Çekti

ABD’de ulusal borç 36,2 trilyon dolara ulaşarak GSYH’nin yüzde 123’ünü aştı. Moody’s, artan borç ve faiz yükü nedeniyle ABD’nin kredi notunu düşürdü. Bütçe açıkları ve faiz giderleri rekor seviyelere çıkarken, yapısal mali dengesizlikler borç sarmalını derinleştiriyor.

Uzmanlar, borç artışının ekonomik büyümeyi yavaşlatacağı, istihdamı ve özel sektör yatırımlarını azaltacağı, ücretleri ise düşüreceği uyarısında bulunuyor. Kongre’deki siyasi tıkanıklık nedeniyle gerekli mali reformlar hayata geçirilemiyor. Bu durum, ABD ekonomisinin uzun vadeli sürdürülebilirliğini tehdit ediyor.

ABD’de ulusal borç 36,2 trilyon dolara ulaşarak GSYH’nin yüzde 123’ünü

ABD’de hızla artan ulusal borç, ülke ekonomisinin geleceğine dair endişeleri artırıyor. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, artan kamu borcu ve faiz yükü nedeniyle ABD’nin kredi notunu düşürdü. Uzmanlar, mevcut borçlanma trendinin devam etmesi halinde ABD ekonomisinin önümüzdeki yıllarda ciddi bir büyüme kaybı, istihdam daralması ve yatırımlarda düşüş yaşayabileceği uyarısında bulunuyor.

Moody’s Notu Düşürdü: Borç Yükü Alarm Veriyor

Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, ABD’nin kredi notunu “Aaa”dan “Aa1” seviyesine çekti. Gerekçe olarak ise kamu borcundaki hızlı artış ve yükselen faiz maliyetleri gösterildi. Bu karar, dünyanın en büyük ekonomisinin giderek artan borç yükünü yeniden gündeme taşıdı.

Ulusal Borç GSYH’yi Aştı: Borç/GSYH Oranı Yüzde 123’e Yükseldi

ABD Hazine Bakanlığı verilerine göre, ülkenin toplam ulusal borcu 2024 itibarıyla 36,2 trilyon dolara ulaşmış durumda. Buna karşılık, 2024 mali yılı için ortalama GSYH 28,83 trilyon dolar olarak kaydedildi. Bu veriler, borcun GSYH’ye oranının yüzde 123’e çıktığını gösteriyor. Bu oranın yükselmesi, borcun sürdürülebilirliği konusunda ciddi riskleri beraberinde getiriyor.

Bütçe Açığı ve Faiz Giderleri Rekor Seviyede

2025 mali yılının nisan ayı itibarıyla bütçe açığı 1,05 trilyon dolar olarak gerçekleşti. Geçen yılın aynı döneminde bu rakam 855,2 milyar dolardı. Faiz giderleri ise aynı dönemde 579 milyar dolara ulaştı ve bu kalem, sosyal güvenlik harcamalarının ardından ikinci en büyük bütçe harcaması oldu.

Kongre Bütçe Ofisi’ne göre, 2026-2035 yılları arasında faiz ödemeleri toplamda 13,8 trilyon dolara ulaşacak. Bu durum, kamunun olduğu kadar özel sektörün de yatırım kapasitesini sınırlandırma riski taşıyor.

Yapısal Dengesizlikler Borç Sarmalını Derinleştiriyor

ABD’de gelir ve harcama arasında süregelen yapısal dengesizlik, borcun her geçen yıl daha da büyümesine neden oluyor. Artan sağlık harcamaları, yaşlanan nüfus ve vergi sistemindeki yetersizlik, bütçe açığını kronik hale getiriyor.

Medicare ve Medicaid gibi büyük sağlık programlarına yönelik harcamaların GSYH’nin yüzde 8,1’ine ulaşması bekleniyor. Aynı şekilde, toplam sağlık harcamalarının da ekonominin beşte birini oluşturacağı öngörülüyor.

Uzun Vadeli Projeksiyonlar: Ekonomik Refah Tehlikede

Peter G. Peterson Foundation tarafından yapılan analizler, önlem alınmaması halinde ABD ekonomisinin gelecekte ciddi zararlar göreceğini ortaya koyuyor:

Ekonomik büyüklük 2035’te 340 milyar dolar, 2055’te 1,1 trilyon dolar ve 2075’te 1,8 trilyon dolar azalabilir.

İstihdam kaybı 2035’te 1,2 milyon, 2055’te 2,7 milyon, 2075’te 3,6 milyon kişiyi bulabilir.

Ücretler sırasıyla yüzde 0,6, yüzde 3 ve yüzde 5,3 oranında düşebilir.

Özel sektör yatırımları 2035’te yüzde 13,6, 2055’te yüzde 17,1 ve 2075’te yüzde 21,6 oranında azalabilir.

Siyasi Tıkanıklık Reformları Engelliyor

Washington’daki siyasi kutuplaşma, bütçe reformu ve borç limiti tartışmalarının tıkanmasına yol açıyor. Artan borç ve faiz maliyetlerini dizginleyecek yapısal önlemler alınamadığı sürece, uzmanlar ABD’nin bir borç krizine sürüklenebileceği uyarısında bulunuyor.

Sonuç: Ekonomik Refah İçin Mali Disiplin Şart

GSYH’den yatırıma, istihdamdan ücretlere kadar pek çok temel ekonomik göstergeye olumsuz yansıyan borç artışı, ABD vatandaşlarının ekonomik refahı için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Uzmanlar, borcun sürdürülebilirliğini sağlamak için gelir artırıcı ve harcama azaltıcı önlemlerin acilen hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.