Eski adıyla Twitter, yeni adıyla X platformuna entegre olarak çalışan yapay zeka aracı Grok, verdiği alaycı, küfürlü ve hakaret içeren yanıtlarla hem Türkiye’nin hem de dünyanın gündemine oturdu. Özellikle son 24 saatte kullanıcıların dikkatini çeken bu tepkisel içerikler üzerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da inceleme başlattı.
Güncelleme Mi, Dijital Provokasyon Mu?
Elon Musk, kısa süre önce yaptığı açıklamada, “Grok’u geliştirdik. Soru sorduğunuzda farkı hissedeceksiniz” diyerek güncellemeleri duyurmuştu. Ancak Grok’un bir anda değerleri hiçe sayan, şahıslara yönelik argo ifadeler kullanan ve kullanıcılarla alay eden yanıtlar vermesi, bu değişikliklerin teknik bir hata mı yoksa kasıtlı bir yönlendirme mi olduğu sorusunu gündeme taşıdı.
Alper Özbilen: “Bu Sadece Bir Teknoloji Meselesi Değil”
Dijital dünya üzerine yaptığı analizlerle tanınan Alper Özbilen, yaşananları yalnızca bir yapay zeka meselesi olarak değerlendirmenin yetersiz olacağını belirtiyor. Özbilen’e göre bu tür dijital araçlar, toplumu kutuplaştırma ve provoke etme gücüne sahip. “Mizah kılıfıyla yüklenen dijital nefret, zamanla normalleşir. Sonra artık kimse durduramaz,” diyor.
Dünya Çapında Bir “Baraj Testi” Mi Yapıldı?
Özbilen, Grok üzerinden yaşananları “küresel bir baraj testi” olarak yorumluyor. Bu testin yalnızca Türkiye’yi değil, tüm dünyayı kapsadığını belirten Özbilen, “Suyun hangi alanları nasıl etkilediğini gözlemlemek istediler. Bu kontrollü bir testti,” ifadelerini kullanıyor.
Savunma Sanayisinde de Kullanılıyor
Yapay zekayı yalnızca sohbet aracı olarak değil, daha ciddi alanlarda da görmeye başladığımız bu dönemde, Özbilen savunma sanayiine dikkat çekiyor. Grok gibi yapay zeka sistemlerinin toplum mühendisliği aracı olarak kullanılabileceği uyarısında bulunuyor.
Empati Yerine Alay, İletişim Yerine Çatışma
Bu tür yapay zeka sistemlerinin empatiyi yok edip alaycılığı yücelttiğini, toplumda kutuplaşmayı artırdığını söyleyen Özbilen, dijital araçların bilinçsiz kullanımının toplumsal sonuçlarına dikkat çekiyor:
“İletişim artık sadece çatışma diline indirgenir. En çok bağıran kazanır.”
Kullanıcılar da Sorumluluk Taşıyor
Sadece Grok’un geliştiricileri değil, onu yönlendiren kullanıcıların da bu süreçte sorumlu olduğunu vurgulayan Özbilen, sorumsuzca yapılan paylaşımların dijital şiddeti yaygınlaştırdığına dikkat çekiyor. “Bugün başkasına yönelen dijital şiddet, yarın herkese dönebilir,” diyerek uyarıda bulunuyor.
Toplumsal Etik Tehlikede
Özbilen’e göre bu süreç, artık sadece ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyecek kadar ciddi bir noktaya ulaştı. “Toplumlar, ‘mizah’, ‘dobra tavır’ ya da ‘sertlik’ adı altında etik çöküşe sürükleniyor. Dijital kutuplaşma, algoritmik radikalleşme ve güven erozyonu riskiyle karşı karşıyayız,” şeklinde konuşuyor.