Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Şeref Ateş kimdir, neden gözaltına alındı? 300 milyonluk skandalın perde arkası

Şeref Ateş kimdir? Eski Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Şeref Ateş’in gözaltına alınma nedeni ve hakkındaki şaşırtıcı suçlamalar ortaya çıktı.

Şeref Ateş kimdir? Eski Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Şeref Ateş’in

Şeref Ateş kimdir? Kamuoyunu sarsan bir haber! Yunus Emre Enstitüsü’nün eski başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, Türkiye’ye adım attığı anda gözaltına alındı. Peki Şeref Ateş kimdir, neden gözaltına alındı? İddialar neler? 300 milyon TL’yi aşan naylon fatura skandalının perde arkasında neler yatıyor?

Almanya’dan döndü, havalimanında yakalandı

Tarih 16 Temmuz 2025. Yer Ankara Esenboğa Havalimanı. Almanya’dan gelen uçaktan inen yolcular arasında dikkat çeken bir isim vardı: Şeref Ateş.

Pasaport kontrolü sırasında, hakkında çıkarılan yakalama kararı nedeniyle gözaltına alındı. Şaşkınlık ve sessizlik birbirine karıştı. Türkiye, uzun süredir gündemde olmayan bu ismi yeniden konuşmaya başladı.

Şeref Ateş kimdir?

O, akademik kariyeriyle tanınan bir isim. 1964 yılında Malatya’da doğdu. Genç yaşlarda Almanya’ya gitti. Kültürel ve akademik birikimini farklı coğrafyalarda geliştirdi.

Lisansını Konya Selçuk Üniversitesi’nde tamamladı. Ardından Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde yüksek lisans ve doktora yaptı. Sadece Türkiye’de değil, Almanya’da da akademik kariyerine devam etti. İkinci doktorasını Almanya’nın prestijli Marburg Üniversitesi’nde siyaset bilimi üzerine tamamladı.

Kariyerinde çok sayıda ulusal ve uluslararası projede yer aldı. Sakarya Üniversitesi’nde profesörlük unvanını aldı. 2016 yılında ise dönüm noktası: Yunus Emre Enstitüsü’nün başına geçti.

Şeref Ateş kimdir, neden gözaltına alındı? 300 milyonluk skandalın perde arkası

Yunus Emre Enstitüsü nedir?

Enstitü, Türkiye’nin yumuşak gücünü temsil eden kültürel bir kurum. Yurt dışında Türk kültürünü, dilini ve sanatını tanıtmakla görevli. Türkiye’nin dünyadaki yüzlerinden biri. Böylesine önemli bir kurumun başında olmak büyük bir sorumluluk.

Ve bu sorumluluk 2025’te yerini dev bir skandala bıraktı.

Gözaltı kararı neden verildi?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, uzun süredir sessiz sedasız yürüttüğü bir soruşturmayı sonuçlandırdı. İddiaya göre, Yunus Emre Enstitüsü’nde büyük bir mali yolsuzluk yaşanmıştı. Rakamlar dudak uçuklatacak cinsten: 300 milyon TL’yi aşan naylon fatura düzenlenmişti.

Ve bu sistemin başında Şeref Ateş’in olduğu öne sürülüyordu.

Suçlamalar ne?

Şeref Ateş hakkında iki ciddi suçlama var:

Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma

Suçtan Kaynaklanan Mal Varlığı Değerlerini Aklama

İddialara göre, Ateş ve beraberindeki bazı kişiler, vakıf kaynaklarını paravan şirketler üzerinden hortumladı. Altı ayrı paravan şirket kuruldu. Bu şirketler, enstitüyle “alım-satım ilişkisi” içindeymiş gibi gösterildi.

Naylon faturalarla gerçek olmayan hizmetler ve mal alımları belgelenmiş gibi yapıldı. Bu yolla yüz milyonlarca lira haksız kazanç elde edildiği öne sürüldü.

Satın alma süreçlerinde usulsüzlük

İddianameye göre sadece faturalar değil, satın alma süreçleri de şaibeliydi. İhaleler belirli şirketlere kayırmalı şekilde verildi. Rekabet koşulları hiçe sayıldı. Devletin kasasından milyonlarca lira çıkarıldı. Karşılığında ya hizmet verilmedi ya da verilen hizmet sembolik düzeyde kaldı.

Tüm bu faaliyetlerin bir plan dâhilinde yürütüldüğü, belgelerle ortaya kondu.

Soruşturma ne zaman başladı?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bu büyük dosyayı titizlikle hazırladı. Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) da sürece dahil edildi. Banka hareketleri, şirket kayıtları, fatura detayları incelendi. Adım adım gidildi.

İddialara göre, para hareketlerinin izi Almanya, Avusturya ve Macaristan’a kadar uzanıyor. Yurt dışında açılan bazı banka hesapları ve kurulan şirketler de soruşturma kapsamında.

Yunus Emre Enstitüsü’nden açıklama

Enstitüden de kısa bir açıklama geldi. Soruşturmanın kurumun yeni yönetimiyle ilgisi olmadığı belirtildi. “Yasal sürece saygılıyız” denildi. Ancak kurumun itibarını sarsan bu olayın etkilerinin uzun süre hissedileceği açık.

Şeref Ateş kimdir? Bir zamanlar cevabı “akademisyen, yazar, kültürel diplomat” idi. Bugünse “yolsuzluk zanlısı, kamu kaynaklarını kötüye kullanan bir isim” olarak anılıyor.

Skandal büyüdükçe detaylar daha da çarpıcı hale geliyor. Türkiye, kültür alanında bir gurur kaynağı olan kurumun nasıl bu hale geldiğini anlamaya çalışıyor. Adalet ise işini yapıyor. Gerçekler er ya da geç ortaya çıkacaktır.