Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

AB’de Kısmî Zamanlı Çalışma ve Türkiye’nin Durumu – Prof. Dr. Faruk Taşçı

Prof. Dr. Faruk TAŞÇI – 02 Aralık 2025   Uzaktan

Prof. Dr. Faruk TAŞÇI – 02 Aralık 2025

 

Uzaktan çalışma, hibrit çalışma, sıkıştırılmış çalışma haftası, vardiyalı çalışma, iş paylaşımı, serbest zaman yönetimi, proje bazlı çalışma, freelance çalışma, kısmî zamanlı çalışma gibi birçok esnek çalışma yöntemi var. Bunlar için kısmî zamanlı çalışma hem eski hem de yaygın bir yöntem olarak ortaya çıkmakta.

Eurostat (en son Ekim 2025) kısmî zamanlı-tam zamanlı istihdam verileri bu hususta Avrupa Birliği (AB) ülkelerindeki durumu anlamaya yardımcı oluyor.

Veriler, AB’de çalışan kişilerin % 17,1’inin kısmî zamanlı çalıştığını söylüyor. Öyle ki AB’deki kısmî zamanlı istihdamın büyüme oranı (% +2,0), 2023 itibariyle tam zamanlı istihdamın (% +0,8) büyümesini aşmış durumda. Türkiye’de ise kısmî zamanlı çalışanların oranı % 9,5 civarında.

AB’de Eğitim ve Yaş Açısından Kısmî Zamanlı Çalışma ve Türkiye

AB’de kısmî zamanlı çalışma, özellikle eğitimde olan gençler (15-24 yaş) arasında yaygın. Ayrıca eğitimde olan kadınların % 61,2’si, erkeklerin % 49,1’i kısmî zamanlı çalışıyor. Eğitimde olmayan grupta ise kısmî zamanlı çalışma oranı kadınlarda % 24,4, erkeklerde % 12,6.

25-54 yaş grubu söz konusu olduğunda; çoğu kişi tam zamanlı çalışıyor olsa da kadınların % 25,7’i kısmî zamanlı çalışırken, erkeklerde bu oran sadece % 6,3. 55-64 yaş grubunda da kadınların önemli bir kısmı (% 32,6) kısmî zamanlı çalışıyor, erkeklerde bu oran çok daha düşük (% 8,5).

Türkiye söz konusu olduğunda, kısmî zamanlı çalışanların payı genel olarak artarken; daha genç ve daha eğitimli profil ön plana çıkmakta. Özellikle eğitim seviyesi yüksek çalışanlar arasında, kısmî zamanlı çalışma, hem bir tercih esnekliği hem de iş güvencesizliğine “geçiş köprüsü” olarak işlev görebilmekte. Dolayısıyla Türkiye’de kısmî zamanlı çalışma, sadece düşük vasıflı işçiler için değil, (AB’den farklı olarak) daha eğitimli olanlar için de bir seçenek veya zorunluluk haline gelmiş durumda.

AB’de Cinsiyet Açısından Kısmî Zamanlı Çalışma ve Türkiye

Öte yandan, genel anlamda AB’de kısmî zamanlı çalışanların % 27,8’i kadın, % 7,7’si erkek. Kadınlar içinde de çocuk sahibi kadın çalışanların yaklaşık üçte biri (% 31,8), kısmî zamanlı çalışıyor. Avusturya (69,2 %), Hollanda (67,9 %), Almanya (65,4 %), bu hususta en yüksek orana sahip AB ülkeleri.

Çocuğu olmayan kadınlarda bu oran AB genelinde % 19 civarı. Erkeklerde ise durum daha düşük ve daha az değişken: Çocuklu erkeklerin yaklaşık % 5’i, çocuksuz erkeklerin yaklaşık % 7 kısmî zamanlı çalışıyor.

Türkiye söz konusu olduğunda; kısmî zamanlı çalışanlar arasında kadın ve evli olanların oransal olarak fazla olduğuna yönelik bulgular bulmak mümkün. Bununla birlikte, örneğin İLKE Vakfı’nın “Toplumun Görünümü” raporuna göre, Türkiye’de kadınlar arasında kısmî zamanlı çalışma oranı 2014’te % 22,6 iken 2023’te % 16,1’e inmiş görünüyor. Zira Türkiye’de kısmî zamanlı çalışma, kadınlar için önemli bir iş pazarı konumuna sahip olsa da zamanla ya kadınların tam zamanlı işlere geçmesi ya da kısmî zamanlı iş imkânlarının veya cazibesinin azalması söz konusu. Aynı zamanda ev, bakım, iş güvencesi gibi değişkenler, bu alanda kritik bir rol oynamaya devam etmekte.

Bununla birlikte, Türkiye’de kısmî zamanlı çalışma ile çocuk sahibi olma durumu arasında doğrudan nicel verilere dayalı güçlü istatistiksel analizlere ulaşmanın zor olduğu not edilmeli. Bu nedenle, iş gücü politikalarında “çocuk bakımı-esneklik-istihdam” bağlantısını tam olarak değerlendirmek zorlaşmakta. Başka bir deyişle, Türkiye ile ilgili mevcut veriler, kısmî zamanlı çalışmanın kadınlar için önemli bir esneklik faktörü olabileceğini, ancak bunun bakım sorumluluğu ile ne ölçüde bağlantılı olduğu konusunda net bir resmin olmadığını gösteriyor.

AB’de Meslek Bazlı Kısmî Zamanlı Çalışma ve Türkiye

AB’de kısmî zamanlı çalışma, bazı meslek gruplarında çok yaygın. Özellikle temel rutin işleri içeren mesleklerde kadınların % 46,6’sı kısmî zamanlı çalışıyor, erkeklerde bu oran % 15,8. Hizmet ve satış işlerinde de kadınlarda yaklaşık % 34’ü kısmî zamanlı çalışırken, erkeklerde oran yaklaşık % 14. Diğer yandan, yöneticiler (% 5,6), zanaat ve ilgili işler (% 4,9), makine operatörleri ve montajcılar (% 5,7) gibi bazı mesleklerde kısmî zamanlı çalışma çok düşük.

Türkiye’de ise kısmî zamanlı çalışma meslekler arasında da dengesiz dağılıyor gibi görünmekte; özellikle kadınların daha geleneksel ya da düşük vasıflı işlerde kısmî zamanlı çalıştığı gözlemleniyor. Ancak Türkiye’de güncel ve kapsamlı meslek bazlı dağılım verileri sınırlı olduğu için meslek temelli kısmî zamanlı istihdam politikalarını geliştirmek zorlaşmakta.

AB’de Kısmî Zamanlı Çalışmanın Nedenleri ve Türkiye

AB verilerine göre kısmî zamanlı çalışmanın sebepleri çeşitli olmakla birlikte, verilerde özellikle cinsiyete göre farklılık öne çıkmakta.

Kadınların kısmî zamanlı çalışmasının en baskın nedeni engelli yetişkinlere veya çocuklara bakım sorumluluklarıyken (% 29,5), erkeklerde bu oran oldukça düşük (% 8,2). Bu durum, bakım emeğinin hâlâ büyük ölçüde kadınlar üzerinde yoğunlaştığını göstermekte. Buna karşılık erkeklerde kısmî zamanlı çalışmanın en yaygın nedeni tam zamanlı iş bulamama (% 27,5) olup, kadınlarda bu oran daha düşük (% 18,1). Ailevi diğer sebepler kadınlarda (% 6,7) erkeklere göre (% 2,4) daha fazla görülürken, sağlık sorunu veya engel nedeniyle çalışma erkeklerde (% 11,0) kadınlara (% 5,8) göre daha yüksek bir orana sahip. Eğitim veya mesleki eğitim nedeniyle kısmî zamanlı çalışma erkeklerde (% 9,7) kadınlara (% 3,3) kıyasla neredeyse üç kat fazla.

Genel olarak bu veriler, kadınların kısmî zamanlı çalışmaya daha çok bakım yükümlülükleri nedeniyle yöneldiğini, erkeklerde ise ekonomik ve bireysel nedenlerin daha belirgin olduğunu ortaya koymakta.

Türkiye’de kısmî zamanlı çalışmanın temel motivasyonları ise AB ülkelerinde sıkça görülen “çocuk bakımı tercihi”nden ziyade ekonomik ve iş güvencesi temelli. Ayrıca işverenin esneklik sunma isteği ile işçilerin güvence beklentisi arasındaki uçurum, kısmî zamanlı çalışmanın yaygınlaşmasını sınırlamakta. Yine uzaktan çalışma gibi diğer/yeni esnek çalışma modelleri kısmî zamanlı çalışmanın yerini alabilecek alternatifler sunarken, kısmî zamanlı çalışmanın geleneksel kullanım biçimi giderek değişmekte.

Sonuç olarak;  

Kısmî zamanlı istihdam AB’de önemli bir esneklik biçimi olmaya devam ediyor ve özellikle kadınlar, çocuk sahibi çalışanlar ile gençlerde daha yaygın. Türkiye’de kısıtlılık söz konusu; Türkiye’de kısmî zamanlı çalışma oranı AB ülkelerine kıyasla düşük. Bu, hem iş gücü piyasasında esnekliğin sınırlı kalması hem de kısmî zamanlı çalışmanın tercih değil de zorunluluk olabileceği anlamına gelmekte.

AB’de meslek gruplarına göre kısmî zamanlı çalışma farklılıkları, hizmet ve düşük vasıflı işler gibi bazı alanlarda esnek çalışmanın daha yaygın olduğunu gösteriyor. Türkiye’de ise kısmî zamanlı istihdam, geçici işlerle, düşük güvenceyle ve potansiyel düşük sosyal koruma ile iç içe geçmiş durumda. Bu, iş gücüne esneklik sağlar görünse de çalışanların uzun vadeli refahı açısından risk taşımakta.

AB’de kısmî zamanlı çalışmanın sebepleri cinsiyete göre farklı: Kadınlarda bakım yükü, erkeklerde ise ekonomiden veya iş pazarı koşullarından kaynaklanan nedenler daha baskın. Türkiye’de ise kadınlar kısmî zamanlı çalışmada oransal olarak daha fazla yer almakta; ancak bu oran zaman içinde düşmekte. Bu düşüş, kadınların tam zamanlı işlere geçişi, kısmî zamanlı işlerin cazibesinin azalması veya bakım yükü-politika boşluklarıyla ilişkili olabilir.

Ayrıca Türkiye’de özellikle gençler arasında “eğitim nedeniyle kısmî zamanlı çalışma” gibi AB’ye paralel bazı sebepler var, ama Türkiye bağlamında “kısmî zamanlı çalışma”nın gerçek doğasını tam anlamak için meslek bazlı, sözleşme tipi bazlı (geçici/kalıcı) ve çalışma saatleri bazlı daha detaylı analizlere ihtiyaç var.