Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
celalettin yavuz logo
Celalettin Yavuz

Cumhur İttifakından Emeklilere Gene Bayram (!) – Prof. Dr. Celalettin Yavuz

Prof. Dr. Celalettin Yavuz – Güvenlik Politikaları Uzmanı, 18 Temmuz 2025

 

Herhalde başlığı okuyanlar bunun bir ironi olduğunu hemen anlamıştır. Haziran ayının enflasyon oranının belirlenmesinin üzerinden uzunca sayılacak bir zaman geçti. Emeklilere de bıyık altından “Bozdur, bozdur harca!” dercesine maaş zammı yapıldı.

15 Temmuz Kalkışmasının yıldönümü, PKK’nın silah bırakması, ABD Başkanı Trump’ın Rusya’ya ültimatomu ve İsrail’in Gazze Şeridi’nde Batı Şeria’da katliamların devamı, Suriye’nin güneybatısında Dürzilerle çatışma ve tam da ateşkes yapılmışken İsrail uçaklarının Şam’da Genelkurmay Başkanlığını bile vurması son derece güncel ve analizi gerektiren gelişmeler olsa da, e-gazetemiz World Of Türkiye’nin bir süredir uygulanan yeni yayın politikası gereği yazılarımız belirli sürelerle yayınlanabilmektedir. Bu sebeple çok önemli gelişmeleri bile bazen yansıtamamakta veya gecikmeyle paylaşmaktayız.

Ancak bugün bir emekli olarak, Türkiye’de 16.5 milyon emekliyi ilgilendiren maaş zammını  öncesiyle birlikte masaya yatırmaya çalıştım.

TÜİK Enflasyon Konusunda Gene Harikalar Yaratırken

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), harikalar yaratmaya devam ediyor. Haziran 2025 ayı için aylık enflasyonu %1.37 olarak belirledi. Bu arada “Bizi kıskanan Almanya’nın yıllık enflasyonu bunun 1.5 katı bile yok.) TÜİK’in Haziran sonu itibariyle hesapladığı yıllık enflasyon oranı da %35.05 oldu. Mayıs 2025 ayı aylık artışı %1.53 iken, yıllık enflasyon ise %44.38’di.

Enflasyonun yükselmesine sebebiyet veren ilk üç kalem arasında %65.54 ile konut ilk sırada. Onu %30.20’lik artışla gıda ve alkolsüz içecekler ile %27.72’lik oranla da ulaştırma hizmetleri izledi.

TÜİK’in bu verilerine karşılık İstanbul Ticaret Odası (İTO)’nın verilerine göre Haziran ayı enflasyonu %1.77, yıllık enflasyon ise %44.38’dir. Yani arada neredeyse 15 puanlık bir fark mevcuttur.

Giderek daha popüler hale gelen, bağımsız akademisyenlerden kurulu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG)’a göre de Haziran ayı enflasyonu %3.05, yıllık enflasyon ise %68.68’dir.

TÜİK ile ENAG arasında neredeyse iki katına yakın fark olmasının sebepleri arasında TÜİK’in verileri “siyasi” mülahazalarla manipüle ettiği yönündedir. Keza “TÜİK, belirli mağazalardan ve sabit zaman aralıklarında toplanan fiyatlarla oluşturulan sabit bir tüketim sepeti” uygulamasıyla enflasyonu hesaplamaktadır. Bu sepetteki mal ve hizmetlerin ağırlıkları yılda bir kez güncellenmekte ve fiyat değişimleri güncelleme yapılmaksızın bunun üzerinden izlenmektedir. Buna karşılık ENAG internet üzerinden toplanan günlük fiyat verilerini kullanmak suretiyle daha dinamik ve hızlı değişen bir sistemle enflasyonu belirlemektedir.

Bu arada TÜİK Haziran 20222de getirdiği esaslara göre Ocak 2003’ten itibaren her ay açıklamakta olduğu 400’ün üzerindeki maddenin ortalama madde sepeti fiyat listesini yayımlamayı durdurdu. Bu gelişme üzerine Devrimci İşçi Sendikaları (DİSK) Haziran 2022’de TÜİK’ten bilgi talebinde bulundu ama TÜİK bilgi talebini reddetti. Ardından DİSK TÜİK’i mahkemeye verdi. Mahkeme TÜİK’in DİSK’in bilgi edinme talebini reddetmesinin hukuksuz olduğuna karar verse de karar bir üst mahkemeye taşındı.

Meclis’te En Düşük Emekli Maaşları Müzakere Edilirken Atılan Kahkahalar

TÜİK’in Temmuz 2025 başlarında yayınlanan verilerine göre 6 aylık enflasyon da %16.67 olarak açıklandı. Bu oran Temmuz 2025’ten itibaren 6 ay süreyle SSK ve Bağ-Kur emeklileri maaş zammı olarak uygulamaya alındı.

Memurlar ve memur emeklileri ise toplu sözleşme ile 2025’in ilk 6 ayı için %6, ikinci 6 ayı için de %5 zam almıştı.

Memur ve memur emeklisi, 2025’in ilk altı ayı için toplu sözleşme ile yüzde 6 ikinci altı ay için yüzde 5 zam almıştı. İlk 6 aylık enflasyonunun bu orandan %10 yüksek çıkması ve toplu sözleşmeden kaynaklanan ikinci 6 ay için 5 puanlık zammın da eklenmesiyle memur ve memur emeklileri için Temmuzdaki zam oranı %15.57 olarak düzenlendi.

Bu arada  “En düşük maaşlı Özellikle düşük emekli maaşlarının yükseltilmesi” maksadıyla  TBMM’de yapılan genel kurul görüşmelerinde de ilginç olaylar yaşandı.

Gelecek ve Deva Partilerinin bir araya gelerek oluşturduğu “İYİ YOL” grubu adına söz alan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Elif Esen konu üzerinde verilere dayanan ayrıntılı bir konuşma yaptı.

Esen, “Bugün Türk-İş’in açıkladığı açlık sınırı 26.115 TL’dir. Emekliler, bu sınırın çok altında yaşamak zorunda bırakılmaktadır. Bu tablo, insan onuruna kast anlamına gelir!” dedikten sonra 2025 Temmuz itibariyle en düşük emekli maaşının 16.881 TL’ye çıkarılmasının emekliyle alay etmek olduğunu ifadeyle “Çok öfkeliyim. Çok üzgünüm. Çok utanıyorum. Çünkü millet adına alınan emanet doğru ve adil yönetilmiyor!” ifadelerini kullandı.

Sosyal devletin asli görevinin, çalışma yaşamını tamamlamış vatandaşlarına onurlu bir yaşam sunmak olduğunu vurgulayan, 2001 yılında en düşük emekli maaşının asgari ücretin 1,6 katı olduğunu hatırlatan Esen, gelinen günde bu oranın 0,6’ya gerilediğini, emekli maaşlarının sistematik bir şekilde erozyona uğratıldığını ifadeyle Oysa oran korunmuş olsaydı bugün en düşük emekli maaşı 35 bin TL’nin üstünde olmalıydı” dedi.

Türkiye’nin Küresel Emeklilik Endeksi’nde 44 ülke arasında sadece Hindistan ve Kolombiya’nın önünde 42. sırada yer aldığını ifadeyle “Bu bir ekonomik gösterge değil; siyasi bir yüzleşme çağrısıdır. Bugün emekliler sadece yaşamaktan değil, yaşlanmaktan da utanır hale getirildi” diyerek hükümete şu önerileri sundu:

  • “En düşük emekli maaşı, net asgari ücret düzeyine çekilmelidir.
  • Emekli maaşları enflasyona karşı otomatik olarak güncellenmeli, zam pazarlıkları siyasi pazarlık konusu olmaktan çıkarılmalıdır.
  • Aylık bağlama oranları adil biçimde revize edilmeli, emekliler arasındaki eşitsizlikler giderilmelidir.”

Bu arada en düşük emekli maaşının 35 bin TL’nin üzerinde olmasını söylediği sırada Ak Parti sıralarından yükselen kahkaha üzerine oturumu yöneten TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, iktidar milletvekilini Genel Kurul salonundan çıkartırken, Esen de “Emekliyi aşağılarken kahkaha atanlar, bu ülkenin geleceğini temsil edemez…” diyerek gereken cevabı verdi.

SSK Düzenlemeleri ve Nas Ekonomisi Sonucu Emekliler Enflasyon Altında Ezilirken

Haziran 2025 sonu itibariyle TÜRK-İŞ’in hazırlamış olduğu verilere göre Türkiye’de açlık sınırı 26 bin TL, yoksulluk sınırı ise 85 bin TL’dir. Bu durumda Cumhur İttifakı’nın belirlediği “en düşük emekli memur” maaşı açlık sınırının, 1. Dereceden emekli devlet memurunun maaşı da yoksulluk sınırının çok altındadır.

Hükümet, konu her gündeme geldiğinde “Ülkede 16.5 milyon emekli var. Bunların yükü ağır!” diye yakınırken, ancak bir kişinin “Faiz sebep, enflasyon sonuçtur!” şeklindeki ekonomi bilimine bıçak çeken görüşüne karşı Cumhur İttifakı içerisinden “bu olamaz!” diyebilecek cesur bir ses çıkmamıştır.

Ak Parti iktidarı döneminde sosyal güvenlik alanında yapılan “reform” sonucu emekliler bir çatı altında toplandılar. Bundan en büyük zararı “Emekli Sandığı”na tabi emekliler gördü.

2012-2013 yıllarında bir emekli milletvekili maaşı 1. dereceden emekli bir emekli kurmay albay maaşından %25-30 daha fazla iken gelinen günde iki katından daha fazladır. Makas alabildiğine açılmıştır.

İYİ YOL grubundan Esen’in en düşük emekli maaşı için ileri sürdüğü 35 bin TL mantıkidir. Bu arada 1. dereceden emekli olanların maaşının da “yoksulluk sınırının üstünde” olması gerekirdi. Çünkü geçmişte öyle idi. Yüksek olmasının gerekçesi de, faal görevde iken maaşlarından kesilmiş olan yüksek prim değerleridir.

Emeklilerin hemen her ülkede ciddi bir sorun olduğu görülebilmektedir. Bu maksatla emeklilik yaşı ileriye alınmakta ama düzmece reformlarla hak edilen maaşlar kırpılmamakta, emekliler enflasyona ezdirilmemektedir. Türkiye’de ise son olarak EYT’de rastlandığı üzere oy uğruna 3600 günlük çalışmayla bile emeklilik hakkı verilmektedir.

Sonuç

Bizler “Maalesef emeklilerin beklentisi bir kez daha boşa çıktı!” derken, buna karşılık nükteyle karışık olarak “Hadi canım sende, baksana Hindistan ve Kolombiya’dan daha iyiyiz!” diyenler de çıkacaktır. Ama emin olun o ülkelerde bile yüksek prim kesilenlerin emekli maaşları bizdeki kadar düşük değildir.

Türkiye için son yıllarda “Lider ülke” ve Cumhurbaşkanı Erdoğan için de “Dünya Lideri” yakıştırmasıyla bir algı yönetimi var. Keşke bunlar doğru ve ikna edebilecek gelişmelerle desteklenmiş olsaydı.

Acaba hangi millet emeklilerinin büyük bir kısmını açlık sınırının, 1’nci dereceden emeklilerini se yoksulluk sınırının altına iten bir devlete “Lider ülke”, 23 yıldır yönettiği halde emeklilerinin durumunu daha da kötüleştiren yöneticisine “Dünya Lideri” diyebilir?

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER