Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
reklam
reklam
ferhat ünlü logo
Ferhat Ünlü

‘Dijital Kapitalizm’in Papara Evresi – Ferhat Ünlü

Ferhat ÜNLÜ – 28 Mayıs 2025

 

“Sanal kumar trendi, özellikle son iki yıldır yaygınlaştı ve son bir yılda ciddi bir tehlikeli toplumsal trend haline geldi. Yasadışı sanal bahis siteleri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı sanal kumar operasyonu öncesinde aktif çalışıyordu. (Halen çalışıyor.) Bu siteler üye olan kullanıcının siteye para aktarmasıyla işliyor. Bu işlemden sonra kullanıcı sitedeki her türlü kumara katılabiliyor. Geçmişte kumarhanelerde oynayan tüm oyunlar ve ayrıca spor maçlarındaki bahislere kadar her çeşit ‘oyun’ var.

Tabii bu tür oyunların sonunda ekseriya kumarın o meşhur mottosu olan “Kasa her zaman kazanır” ilkesi işliyor. Sanal kumarı, gerçeğe uysun diye sistemi canlı kumar ve canlı bahis sistemine çevirenler de var. Kumar kısmında canlı masalar da bulunuyor. Bu masalarda gerçek bir ortamda (stüdyo, başka bir kumarhane vb.) bulunan oyun sorumlusu (krupiyer) oyunu yönetiyor.”

Yukarıdaki satırlar, 24 Kasım 2024 günü bu köşede yayınlanan ‘İki Büyük Milli Güvenlik Tehdidi: Met ve Bet’ başlıklı yazıdan. Sanal kumar ve iddia sorunu; zamanımızda sadece ülkemiz için değil, tüm dünya ulus devletleri için en büyük tehlikedir.

Elbette bizim devlet de bunun farkında. Devlet bu konularda genelde geç kalır, ancak tehdidi gördükten sonra da onu bertaraf etmeden ya da kendi bünyesinde eritmeden durmaz. Yakın geçmişe kadar illegal bahis sitelerinin takibi yapılıyor ve bunlar kapatılıyordu. Ancak bu önlemler sanal kumar sitelerini durdurmaya yetmiyordu. Mesela bir site kapatıldığında uzantısına 1 rakamını ekleyip yeni site açıyordu. Veya uzantısında yer alan 1000’li rakamlara bir ekleyerek yeni siteler açabiliyordu. Şimdi devlet, yeni yeni bu konuda üzerine düşenleri yerine getirmeye başladı.

 

İKİ BÜYÜK TEHDİTTEN BİRİ: BET

Öte yandan sanal kumar ya da bahisle mücadelenin sadece bir devlet meselesi olmadığını, aileleri ve bireyi ilgilendirdiği için ailevi ve bireysel bir sorun olduğunu da bilmeliyiz. 18 yaşından büyükler için konuşacak olsak bile Türkiye’de 10 ila 15 milyon arasında dijital kumarbazın bulunduğunu söylemek inanın mübalağa olmaz. Nereye gitseniz; mahalle; sokak; ev… Bunun işaretlerini görüyorsunuz.

Sanal kumar ya da bahis meselesi son olarak Papara adlı para transfer şirketine yapılan operasyonla gündeme geldi. Operasyon sonrası tüm hisseleri Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilen Papara’dan açıklama geldi. Açıklama yapmak zorundalardı. Çünkü Papara, salt bet dediğimiz (iddia anlamına gelir, ama biz bu yazıda sanal kumarı da kapsayacak genişlikte kullanıyoruz) alanda kullanılmıyordu; fakat aynı zamanda ailelerin öğrencilere sınırlı limitler yüklediği Papara kartları vasıtasıyla öğrenci hayatında da etkin bir para transfer sistemiydi. Açıklamaya özürle girizgâh yapmışlar, devamının özü şu:

“6493 sayılı Kanunun 22. maddesi kapsamında, ödeme hizmeti kullanıcılarının ödeme ve elektronik para kuruluşlarındaki fonları bankalar nezdindeki koruma hesaplarında güvence altındadır. Kuruluşumuzun bankalardaki koruma fonları kontrol edilmiş olup herhangi bir soruna rastlanmamıştır.”

Devletin de öğrencinin rızkını müsadere edecek hali yok. Nitekim Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada “6493 sayılı Kanunun 22. maddesi kapsamında, ödeme hizmeti kullanıcılarının ödeme ve elektronik para kuruluşlarındaki fonları bankalar nezdindeki koruma hesaplarında güvence altındadır” denilmişti.

Burada soruşturma konusu olan işlemler, öğrenci kart yüklemelerinden kolaylıkla ayırt edilebilecek büyük montanlı para hareketleridir. Düşünün; 26 bin 12 kişinin adına açılan Papara hesapları üzerinden 12 milyar 879 milyon 558 bin TL’lik yasa dışı bahis ya da kumar işlemi tutarı bulunuyor.

 

BİR ADAMI TANIMAK İSTİYORSAN BABASINA BAK

Papara Elektronik Para A.Ş.’ye başlatılan soruşturmada aralarında Papara’nın sahibi Ahmet Faruk Karslı’nın da aralarında bulunduğu 13 kişi gözaltına alındı. Şirketin sahibi Karslı’nın adını anmışken; onun da biraz mazisine; daha doğrusu onun üst neslinin mazisine bakalım. İlahi Kripto adlı romanımda yazmıştım: “Bir insanın kim olduğunu anlamak istiyorsan, işe babasını tanımakla başlamalısın.”

Papara’nın kurucusu Ahmed Faruk Karslı 38 yaşında. Bu zat, İstanbul St. Avusturya Lisesi’nden mezun olduktan sonra Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni tamamladı ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde yüksek lisansını yaptı. Ahmed Faruk Karslı’nın babası ise Merkez Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Abdurrahim Karslı. Baba Karslı hakkında FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 2016 yılında soruşturma başlatılmıştı. Abdurrahim Karslı, FETÖ’nün İstanbul Üniversitesi’ndeki yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında 2016 yılında gözaltına alındı ve sonrasında serbest bırakıldı. Abdurrahim Karslı, 2021 katıldığı bir canlı yayında FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’e “Terörist demem” demiş, ardından sunucu programı bitirmişti. Bakın, 7 Şubat’ın olduğu 2012’den değil, 17-25 Aralık’ın olduğu 2013’ten ve hatta 15 Temmuz’un olduğu 2016’dan değil, 2021’den bahsediyorum.

Ee, bu durumunda Allah aşkına devlete de sormazlar mı? 2015’te kurulmuş bu şirket; 2016 senesinde, yani darbenin olduğu sene Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan nasıl lisans aldı? Hiç mi kayıtlara bakılmadı? Elbette bakılmıştır, bu durumda aklı bu işlere erenler açısından geriye tek bir seçenek kalıyor: Papara, muhtemelen FETÖ borsası olarak nitelendirilen sürecin türevi bir operasyonla başlangıç yaptı, kendini operasyonlardan kurtardı, büyüdü ve sonra da büyüdüğü için kimse dokunamadı. Bugünlere kadar…

Bu ağırcanlılığın sebebini eski devlet görevlilerine sorduğunuzda genelde şu cevabı alırsınız: “Devlet fil gibidir, ağır döner; ama döndü mü de ezer.”

Yukarıda yazdım, ben de 32 yıldır devleti yakından gözlemleyen bir gazeteci olarak bunu teyit eden pek çok tecrübeye sahibim. Mamafih (Bu kelimeyi de 13 yaşında Orhan Kemal’in Bereketli Topraklar Üzerinde adlı romanını okuduğumdan beri çok severim) devlet için bu fil metaforunun kullanılmasından da artık gına geldi!

Bu operasyonda Papara dâhil 10 şirkete kayyum atandı. Yat, 5 tekne, 3 kiralık kasa, 74 araç, 7 daire ve villaya ise el konuldu. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Papara A.Ş.’nin de aralarında şirketlere, şüphelilere ait banka ve kripto varlık hesaplarına, altı deniz aracına, 74 araca ve sekiz adet konuta el konduğunu açıkladı. Papara’nın mal varlıkların değerinin yaklaşık 5 milyar TL olduğu bildirildi.

 

GÜNÜMÜZÜN DİJİTAL WESTERN UNION’U OLMAYA ÇALIŞTILAR

Papara, 2015 yılında kurulmuş bir elektronik para şirketi. 2016 yılında da BDDK’dan lisans alarak faaliyete geçen şirket, 2017 yılında ön ödemeli Papara Card’ı müşterilerinin hizmetine sundu. Dijital banka diyelim. Ancak bankalardan farklı olarak kesinlikle ve kesinlikle kredi verme ya da mevduat faizi uygulama yetkisi yok. Sadece para transferi.

Şirket 2016 senesinden bu yana “7/24 ücretsiz para gönder, faturalarını öde, bütçeni yönet. Ücretsiz Papara Card ile tüm dünyada ve internette borçlanmadan harcarken anında nakit kazan. Sen de 23 milyondan fazla Paparalı arasına katıl, finansal özgürlükle tanış” gibi okuyanı cezbeden mottolarla iş yaptı.

Para transferinin Kapitalizm’in bu ileri dijital evrelerinde en önemli meselelerden biri olduğunu görmüştü Paparacılar. En düşük maliyetle para göndermek, Kapitalizm’in gelişim aşamalarından beri önemli ekonomik meselelerden biri olmuştur. Amerikan menşeli Western Union’ın (WU) Kapitalizm’in ABD’de yeni yeni palazlandığı 1851’de para transferi sorununa çözüm olarak kurulması boşuna değildir.

Bugün paranın Bitcoin başta olmak üzere kripto paralar üzerinden dijitalleşmesiyle Papara da dijital âlemin Western Union’ı haline gelmeyi amaçlıyordu. Ancak şirketin sahibi, babasının Fetullahçı Terör Örgütü mazisini unutmuşçasına fütursuz davrandı. Yaptığı iş ekonomik açıdan büyük, önemli bir işti. Dolayısıyla kendisi içeride olsa bile ekonomik fikri iktidarda olmaya devam edecektir. Bir başka deyişle Papara konsepti, artık bir kere hayatımıza girdi; evrim geçirerek varlığını mutlaka sürdürecektir.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER