Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Güney Çin Denizi Isınıyor – Deniz İstikbal

Deniz İSTİKBAL – 05 Kasım 2025   Doğal kaynaklar, sınır

Deniz İSTİKBAL – 05 Kasım 2025

 

Doğal kaynaklar, sınır anlaşmazlıkları, zengin ticaret yolları ve diğer ekonomik faaliyetlerle Güney Çin Denizi bir çatışma alanına dönüşüyor. Çin’in iktisadi olarak gelişmesiyle birlikte Güney Çin Denizinde paylaşım problemleri artış gösterdi. Vietnam, Malezya, Tayvan, Filipinler ve Endonezya’nın dahil olduğu anlaşmazlıklar günümüzde gemi kazanlarına neden oluyor. Çin Donanmasının global ölçekli bir yapı kazanmasıyla daha da gündemde yer tutan bölüşüm ve hak iddiaları özellikle Çin-Vietnam Çin-Filipinler arasında çatışma ihtimalini artırıyor. 1979’da sınır çatışmalarına dönüşen ve iki ülke (Çin-Vietnam) arasında gerginlere neden olan sınırın belirlenmesi günümüzde denizlerin kıta sahanlığında devam ediyor.

Denizlerin Stratejik Önemi ve Enerji Bağımlılığı

Filipinler özelinde Çin donanmasıyla yaşanan gerginlik ve kazalar ülkenin savunmaya daha fazla kaynak ayırmasına neden oluyor. Malezya ve Endonezya daha düşükte olsa Çin ile ilişkilerinde denizlerdeki bölüşüm problemleri nedeniyle gerginlikler yaşıyor. Yaşanılan mevcut sorunların temelinde ise Çin’in iktisadi gelişmesi sonrası artan ticari yolların güvenlik ihtiyacı bulunuyor. Pekin’in enerji ithalatının yüzde 80’ı Güney Çin Denizi üzerinden ülkeye geliyor. Toplam ticaretin ise yüzde 50’ye yakını Güney Çin Denizinden gerçekleştiriliyor. ABD donanmasının bulunduğu bir bölge olan ve Malakka Boğazının da dahil olduğu geçiş rotaları Washington ordusu tarafından denetlenebiliyor. Dünyanın en büyük ihracatçısı olarak Çin’in böylesine büyük bir güvenlik açığını izin vermesi ise Çin Komünist Partisi açısından kabul edilebilir değil.

Yapay Adalar, Askerî Üsler ve Yeni Cepheler

2000’ler öncesi Vietnam ve Filipinlerin daha çok aktif şekilde iktisadi ve ulaşım açısından kullandığı Güney Çin Denizi açıkları doğal ve yapay adalardan oluşuyor. Adaların çoğunluğunda insan yaşamı pek mümkün değil iken araştırma ve geliştirme projeleri için kullanılan bölgelerde Güney Çin Denizi sınırları arasında yer alıyor. 2015 sonrası daha fazla tartışma konusuna dönüşen denizdeki paylaşım problemleri Malezya, Filipinler, Tayvan, Çin ve Vietnam’ın askeri olarak üsler kurmasına neden oldu. Donanma gemilerinin sürekli devriye gezdiği ve farklı dönemlerde kazalara neden olunması tarafları karşı karşıya getiriyor. Tartışmalara Fransa, İngiltere ve ABD’de dahil olmuş gibi görünüyor. Açık denizlerin kullanım hakkının bütün insanlık için olduğunu ve Çin’in kısıtlamalarına eleştiriler getiriyorlar. Bölgede Tayvan, Filipinler ve kısmen Malezya ABD ve İngiltere ile hareket ederken Endonezya tartışmalardan uzak durmaya çalışıyor. Vietnam ise bölgedeki kaya veya kayalık olarak isimlendirilen adaların çoğunluğunu elinde bulunduran aktör şeklinde öne çıkıyor.

Modern Dönemde Yeniden Yükselen Gerilim

Tarihsel olarak Güney Çin Denizindeki tartışmalı bölgelere bakıldığında süreç 2. yüzyılın başlarına kadar gidebiliyor. Doğu Wu Hanedanlığı döneminde deniz keşif görevlerine çıkılması beraberinde ticaretin gelişmesine ve adaların fetihlerine neden oldu. Ardından bölge ülkeleriyle çatışmalar yaşandı ve sorun Çin’in siyasi, ekonomik olarak güçlü olduğu dönemlerde Çinliler lehine çözüldü. İngiliz ve Fransızların bölgeye gelmesi taraflar arasındaki güç müdahalesini ciddi şekilde bozdu. Fransızlar Vietnam, Laos, kısmen Tayland ve Kamboçya’yı sömürgeleri haline getirirken Çin üzerinde İngilizlerle birlikte ciddi etki oluşturdular. Qing İmparatorluğunun yıkılışına kadar devam eden süreci tetikleyen süreç Güney Çin Denizinde Japonya, Fransa ve İngiltere hegemonyasını oluşturdu. 1949’da Çin Halk Cumhuriyetinin kurulmasıyla birlikte bölgesel sınır anlaşmazlıkları yeniden gündeme geldi. Xi’nin 2016’da ÇKP’nin Genel Sekreteri olmasıyla birlikte Çin ordusu daha agresif girişimler sergilemeye başladı. Bu tarihten itibaren de ABD donanması Güney Çin Denizinde aktif olarak görevler üstlenmeye gitti.

Tayvan Krizi ve Olası Savaş Senaryoları

ABD’nin Güney Çin Denizinde askeri olarak varlığını artırması diğer bölgesel müttefikleri de cesaretlendiren bir olguya dönüştü. Ancak Çin ordusunun 2026’nın ortalarında Tayvan Adasına müdahale edebileceği tartışmaları mevcut çatışmaları farklı bir boyuta taşıyabilir. Tayvan’da yaşanabilecek herhangi bir savaş ABD, Japonya ve Güney Kore gibi aktörleri çatışmaya dahil edebilir. Adanın kendi tarihsel bir parçası olduğunu öne süren ve Çin ana kıtasıyla bağlantılı deniz hatlarında savaş için hazırlık yapan Çin ordusu dünyanın en büyük ikinci askeri gücü şeklinde tanımlanmaktadır. Özellikle Çin donanmasının büyüklüğü ABD ile rekabet edebilecek bir rakamsal boyuta erişti. Çin her yıl İngiltere donanmasından sayısal olarak daha fazla savaş gemisini envanterine dahil ediyor. Eğer Tayvan’da çıkabilecek bir savaş bölgesel olarak başlar ise mevcut çatışma pek çok ihtimali gündeme taşıyabilir. Bu ihtimaller ise Güney Çin Denizindeki paylaşım problemleri ve çatışma ihtimalidir. Sonuç olarak Doğu Asya’nın büyük güçleri karşı karşıya gelirken Batılı aktörler de süreçlere dahil oluyorlar. Bu nedenle yeni ticaret rotalarına olan ihtiyaç Kuzey Denizi Buzlarının eridiği bir dönemde daha fazla öne çıkıyor.