Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
ferhat ünlü logo
Ferhat Ünlü

MİT’in Gizli Raporlarına Göre 15 Temmuz – Ferhat Ünlü

Ferhat ÜNLÜ – 15 Temmuz 2025

 

Bundan tam dokuz yıl önce, 15 Temmuz 2016’da Türkiye Cumhuriyeti; tarihinin en önemli olaylarından biri yaşadı. Millet, devlet zora düştüğünde ona omuz verdi ve ülkemiz milletin desteğiyle büyük bir varta atlattı.

Bugün World of Türkiye okurları için devletin arşivlerinde yer alan ve kamuoyuna yansımamış raporlar üzerinden 15 Temmuz’da, o gece devletin kalesinde istihbarat teşkilatında neler yaşandığını aydınlatmaya çalışacağım. Sabah Gazetesi’nde de bu konuda iki yazı yazmıştım. 15 Temmuz’da Milli İstihbarat Teşkilatı karargâhında neler olduğunu Teşkilat’ın kendi raporundan bir alıntıyla öğrenelim:

“15 Temmuz 2016 tarihinde darbe teşebbüsünün başlamasının ardından, tüm Teşkilat personeli ivedilikle teyakkuz durumuna geçirilmiştir. İlk helikopter saldırısıyla birlikte, Karargâh ve yurt genelindeki bölge ünitelerinin tamamı Teşkilat yerleşkelerine hiçbir darbecinin girmesine izin verilmeyerek mukavemet edilmesi, yerel mülki idare amirleri ve emniyet güçleriyle gereken işbirliğinin yapılması yönünde talimatlandırılmış ve ateş emri verilmiştir.

MİT Müsteşarlığı’na yönelik ilk saldırı, Yenimahalle Yerleşkesi/Site Glincy Nizamiye’ye, Kobra ve Sikorsky helikopterleri ile saat 22:38’de havadan ateş açılması ile başlamıştır. Yerleşke, saat 06:30’a kadar, üç sorti Site Güney Nizamiye, iki sorti Doğu Lojmanları Kuzey Nizamiye’ye olmak üzere, beş defa seri olarak taranmıştır. Helikopter saldırılarında 7.62 mm çapında ağır makinalı silah ve 20 mm çapında top mermisi kullanılmıştır. Ayrıca F-16 uçakları tarafından da saldırının başlangıcından bitiş saatine kadar Merkez Site ve lojmanlar üzerinde alçak uçuş yapılmak suretiyle tacizde bulunulmuştur.

Öte yandan 16.07.2016 saat: 01:45 sularında, alçak uçuş yapan askeri bir helikopter tarafından İstanbul Bölge Başkanlığı’nın bulunduğu Beşiktaş yerleşkesine ateş açılmış, bilahare saat 03:00 sularında yerleşke üzerinde iki askeri uçak tarafından alçaktan taciz uçuşu gerçekleştirilmiştir. Ankara Bölge Başkanlığı’nın yerleşkesinde de aynı gece saat 03:15 civarında bir Skorsky helikopteri tarafından projektörlerini yakmak suretiyle kısa süreli gözlem yapılmış, akabinde bir Kobra helikopteri, yerleşke üzerinde alçalarak taciz uçuşları yapmıştır.

Karargâh yerleşkesi ve İstanbul Bölge Başkanlığı’na gerçekleştirilen helikopter saldırılarına ateş emriyle birlikte, hafif silahlarla anda karşılık verilerek direnç gösterilmiştir. Ayrıca Teşkilat personeli tarafından gösterilen güçlü mukavemet ve bu kapsamda açılan yoğun ateş sonucu MİT Müsteşarı’nı almaya gelen helikopterin yerleşkeye inme ve sızma faaliyetleri önlenmiştir.

Karargâhtaki çatışmalarda, şarapnel parçalarının isabet etmesi sonucunda üç Teşkilat mensubu yaralanmış, binalar ve araçlar tahrip olmuştur. Darbecilerin Kars Bölge Daire Başkanlığı’na tank ile gitme teşebbüsü de kurum personelinin direnişi ile engellenmiştir.

Ayrıca Teşkilat personeli tarafından gerekli teçhizat ve donanımla birlikte, 15-16.07.2016’da darbeciler tarafından özellikle hedef alınan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Başbakanlık Çankaya Köşkü, Sn. Cumhurbaşkanı’nın İstanbul/Kısıklı’daki konutu ve çalışma ofisinin bulunduğu Huber Köşkü’nün emniyete alınması için destek sağlanmış, söz konusu kritik noktalara taşınan etkili silahlarla yapılan caydırıcı atışlarla, hava araçlarının alçak uçuşları ile iniş/indirme yapmaları engellenmiştir.

Nitekim darbeci unsurlar tarafından kullanılan savaş uçaklarının Gölbaşı’ndaki Emniyet Genel Müdürlüğü/Havacılık Daire Başkanlığı, Özel Harekât Daire Başkanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı/TURKSAT tesislerini hedef alması üzerine, ilgili Teşkilat personeline ‘hava savunma unsuru içeren yeni silah kombinasyonu ile sahada bulunması/görev yapması’ talimatı verilmiştir.”

MİT, KENDİ KARARGÂHINI NASIL SAVUNDU

Yine o gece yaşananların ayrıntılı biçimde anlatıldığı bir başka MİT rapora göre ise o tarihte, yani 15 Temmuz 2016’da Etimesgut Bağlıca’daki kalesinde değil, Yenimahalle’deki Soğuk Savaş yıllarından kalma binasında olan MİT, karargâhını füzelerle savundu. Şimdi bu olayın detaylarına bakalım, yine raporu temel izlek kabul edip onu yorumsuz aktararak:

“MİT Müsteşarı tarafından, karadan havaya etkili hava savunma sistemlerinin kullanılması amacıyla Sn. Başbakan’dan onay alınmış ve Ankara hava sahasının tüm uçuşlara kapatılması talep edilmiştir. Bilahare Sn. Başbakan ‘hava sahasının izinsiz uçuşlara kapatılacağını’ açıklamıştır. Alınan onay akabinde hava savunma füzeleri, Teşkilat personeli tarafından, MİT Müsteşarlığı Yenimahalle Yerleşkesi ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ateşlenerek kullanılmıştır. Alınan önlemler kapsamında, hava savunma füzeleri personeline hava savunma unsuru içeren yeni silah kombinasyonu ile sahada bulunması/görev yapması’ talimatı verilmiştir.

Alınan önlemler kapsamında, hava savunma füzelerini otomatik olarak algılayan savaş uçakları ve helikopterlerin, stratejik kurulu ve tesisler üzerindeki uçuş sayılarında belirgin bir azalma meydana gelmiştir. Hava savunma füzelerinin hedefi olan hava harp araçları da faaliyetlerini sınırlandırmıştır.

Öte yandan Teşkilat personeli hava savunma silahlarıyla birlikte, 16.07.2016 sabahı, helikopter hareketliliğinin olduğu Güvercinlik’teki Kara Havacılık Okulu ve darbenin merkez üssü olan Kazan’daki Akıncılar Üssü çevresinde de konuşlanmıştır. Bu kapsamda Teşkilat personeli, buralardaki hava araçlarının kalkışlarının önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınmasına destek vermiş ve darbeci unsurların girişimlerinin engellemesine yardımcı olmuştur.”

 15 TEMMUZ DİPLOMASİSİNİN BİLİNMEYENLERİ

Aynı raporda şu cümleler de yer alıyor ki, bunlar terör örgütü FETÖ’nün darbe girişimi sürecinde uluslararası alanda yürütülen diplomasi faaliyetlerini anlatıyor. Aynen şöyle yazıyor raporda:

“Darbe girişimi süresince MİT Müsteşarı tarafından diğer ülkelerdeki muhataplarıyla temaslar kurulmak suretiyle, kalkışmanın bir darbe girişimi olduğu belirtilerek, uluslararası alanda kalkışma karşıtı açıklamalar yapılmasına katkı sağlanmıştır.”

 MİT BAŞKANININ 15 TEMMUZ DİPLOMASİSİ

İmdi… Şimdi, burada duralım. Rapordan alıntıladığım son cümlenin haber değeri yüksek. Dönemin MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın görüşme yaptığı ülkelerden en hızlı tavır alıp darbe girişimine karşı Türkiye’nin yanında olduğunu ilk söyleyen Rusya ve onun lideri Vladimir Putin oldu. Bir başka deyişle Hakan Fidan’ın o süreçte yürüttüğü diplomasiye ilk cevap veren ülke Rusya idi. Bunda elbette Putin’in, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la hukukunun belirgin etkisi var.

Yazıyı yavaş yavaş toparlayalım: 15 Temmuz’da doruğuna erişen devlet/millet-FETÖ savaşı özünde bir bilgi savaşı idi. Ve 15 Temmuz, bizim gibi bilgi savaşçılarının en çok ölüm tehdidiyle yüz yüze geldiği süreçti. Zaten FETÖ’nün yönettiği bir ülkede yaşamaktansa savaşarak ölmeyi yeğlerdim.

15 Temmuz darbe girişimi, nihai olarak bilgiye meşru, seçilmiş iradenin mi, yoksa kelimenin hem gerçek ve mecazi anlamıyla ‘tabansız’ bir örgütün mü hâkim olacağının belirlendiği son muharebe idi. Kesin olarak milletin ve devletin zaferiyle sonuçlanmıştır. Bu yıl ki anma temalarının Zaferin Adı Türkiye olması da boşuna değil.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER