Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
reklam
reklam
celalettin yavuz logo
Celalettin Yavuz

PKK’nın Feshinde Meclis’e Görev – Prof. Dr. Celalettin Yavuz

Prof. Dr. Celalettin Yavuz – Güvenlik Politikaları Uzmanı, 26 Mayıs 2025

 

Terörsüz Türkiye girişiminde bir taraftan yavaş ilerliyor diye şikayetler var, diğer taraftan tam aksine oldukça güvenli ve hızlı ilerlediğini ileri sürenler var. Benzer şekilde, terör örgütünün dağ kadrosu Kandil’in fesih bildirisi için de siyahla beyaz kadar farklı değerlendirmeler yapıldı. Bu eleştiriler henüz devam ederken MHP Genel Başkanı ve Terörsüz Türkiye önerisinin sahibi Devlet Bahçeli, sürecin hızlandırılması maksadıyla TBMM’yi göreve davet etti. Bugün sürecin TBMM’ye gelinceye kadar izleyeceği yolve sürece ilişkin gelişmeler analiz edilmeye çalışıldı.

PKK Terör Örgütünün Fesih Bildirisine Karşı Tepkiler

World of Türkiye adlı e-gazetemizin Mayıs ayı içerisinde yayınlanmış olan “Terörde Fesih Başladı, Sıra Hazmedebilmekte” başlık analizde bu gelişmelerin hazmedilmesinin pek de kolay olamayacağı, her iki taraftan da itirazların yükselebileceğine dikkat çekilmişti. Nitekim özellikle terör örgütünün Kandil’deki elebaşılarının 12 Mayıs 2025’te kamuoyuna duyurdukları fesih bildirisi beklenen şekilde oldukça büyük ve farklı tepkilere sebebiyet vermişti.

Şehit yakınları ile gazilerin haklı olarak gösterdiği tepkiye, özellikle İYİ Parti, Zafer Partisi ve Türk Ocakları Genel Başkanlığı olmak üzere çok şiddetli sayılabilecek tepkiler gösterildi.

Özellikle Lozan Barış Antlaşması ve 1924 Anayasası üzerinde yoğunlaşan bu tepkilere karşılık, öneriyi getiren Bahçeli ve MHP’den bu konuda ilk günlerde bir açıklama yapılmaz iken, daha sonra terörün tasfiyesi için TBMM’yi işaret eden Bahçeli, devletin terörle mücadelede kararlılığına vurguyla “Türkiye Cumhuriyeti devleti meşru, hukuki, egemen varlığını sonuna kadar müdafaa etmekle birlikte, terörizmle müzakere ve mütareke çaba ve çalışmasında hiç olmamış, bundan sonra da olmayacaktır!” ifadesiyle de zımnen de olsa cevap vermiş oldu. Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan da “Gündemimizde Lozan ve 1924 Anayasası diye bir şey yok!” benzeri, PKK’nın fesih bildirisindeki tartışmalı ifadelerine değer vermeyen beyanatı oldu.

İktidar medyasında PKK’nın bu çıkışı, “Örgüt tabanındaki tepkileri yumuşatmak maksadıyla bu tür ifadeleri kullandı. Süreç başarılı ilerliyor!” nevinden tepki verdi.

Kandil’in bildirisine AB ve ABD yanında Ortadoğu ülkelerinin de pozitif yönde yaklaştığı görüldü. Tabii Irak merkezi yönetimi ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi de…

Bahçeli’den Terörsüz Türkiye İçin Meclis’in Göreve Davet Edilmesi

Fesih bildirisinin üzerinden bir hafta geçtikten sonra MHP Genel Başkanı Bahçeli, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın 105. yıl dönümü nedeniyle yayınladığı yazılı mesajında, PKK’nın 12 Mayıs’ta silah bırakma ve örgütsel fesih kararının Türkiye’nin terörle mücadele sürecinde girdiği “yeni ve hassas bir evre” olduğunu, bu sebeple “provokasyonlara, siyasi alınganlıklara ya da polemiklere kurban edilme” riskine dikkat çeken uyarılarda bulundu. Ardından terörsüz geleceğin kalın perdesini aralayan milletimizin “daralan husumet çemberini yarmak için vaziyet aldığını” vurgulayarak, sürecin “toplumsal uzlaşı temelinde, milli bir stratejiyle sürdürülmesi gerektiği” üzerinde durdu ve Meclis’e düşen görevi açıkladı.

Bahçeli, “Yeni Yüzyılın Terörsüz Türkiye Stratejisi” adıyla TBMM’de bir “Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu” kurulmasını ifadeyle, şu şekilde özetlenebilecek bir 7 maddelik yol haritasını da işaret etti:

Yol haritasına göre 100 üyeden oluşacak komisyonda TBMM’de temsil edilen 16 siyasi partinin tamamının en az bir üye ile temsil edilmesini ve diğer üyelerin temsil oranlarına göre dağıtılmasını öngörmektedir. Keza katılımcı her partinin çalışmalara katkı verebilecek ikişer uzman görevlendirmesi, TBMM Başkanının başkanlığında yürütülecek komisyonun çalışma usul ve esaslarını kendisinin belirlemesi, kararların alınmasında salt çoğunluk esası, kararların yasa teklifine dönüştürülerek ihtisas komisyonlarına ve ardından da TBMM Genel Kurulu’na sunulması.

Komisyonun mümkün olduğunca kapsayıcı, şeffaf ve yapıcı bir çalışma sistemini uygulamasını işaretle, “10 Mart’ta PYD/YPG’nin Suriye yönetimiyle mutabakata varması”nı bu konuda alınmış önemli bir adım gibi gördüğünü imayla, 12 Mayıs’ta PKK’nın silah bırakma kararıyla pekişen gelişmeleri de “Ok yaydan çıkmıştır, geriye dönüş yoktur!” sözleriyle değerlendirdi. Arkasından da girilen sürecin çeşitli tertip, tuzak, kara propaganda ve ajitasyonlarla vahim sonuçlara sebebiyet verebileceğinden hareketle, sağduyu ve milli mutabakatın önemi üzerinde durdu.

Terörsüz Türkiye İçin Meclis Göreve

Bahçeli’nin bir kez daha siyaset gündeminde bomba etkisi yaratan bu teklifine TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ise bir Tv yayınında PKK’nın silah tesliminden sonra komisyonun oluşumuna geçilebileceğini söyledi. Kurtulmuş; Öcalan’ın çağrısını ilk adım, Kandil’deki elebaşıların fesih bildirisini ikinci ve silahların tesliminin de üçüncü adım olduğunu, üçüncü aşamaya gelindiğini ancak PKK’nın silahı bıraktığının “kamuoyu tarafından bütünüyle ve açıkça görülmesinin” ardından siyaseten müzakere sürecinin başlayacağını ve bu aşamada da TBMM’nin devreye gireceğini açıkladı.

Bu yıl en geç yaz sonuna kadar bu aşamanın tamamlanacağını ve ardından dördüncü aşamada siyasetin görevini üstleneceğini, bu maksatla bir günde Meclis’te komisyonun kurulacağını, “Konunun hassasiyeti dolayısıyla bütün parlamentonun temsilini sağlayacak bir komisyon” kurulacağını ifade etti.

Sürecin kendi istekleri yönünde TBMM odaklı yürütüleceği için komisyon önerisine sıcak bakan Ana muhalefet Partisi CHP’de ise Genel Başkan Özel, teklifin içeriğine de bakmaları gerektiğinin altını çizdi. CHP’nin yönetici kadrosundaki diğer kişiler de komisyona onay verirken, “komisyonda salt çoğunlukla değil, nitelikli çoğunluk” üzerinde ısrarcılar. Bunu da “AK Parti ve MHP sayısal oranlarıyla salt çoğunluğu alacaksa, bizi kenar süsü olarak kullanmanın anlamı yok!” şeklinde açıklamaktadırlar.

DEM Parti’den ise İmralı Heyeti üyesi ve Van Milletvekili Pervin Buldan, komisyonun mevcut yasama yılı bitmeden 15 Temmuz öncesine kadar kurulmasını önerdi.

Bahçeli’nin teklifi ortaya attığı ilk günden itibaren en sert tepkiyi veren İYİ Parti’den Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu kişisel görüşüne göre “Bölücü başının onayından geçen İmralı bildirisini esas alacak ve o bildiri üzerinden çalışmalarını yürütecek bir komisyonda yapacak hiçbir şeyimiz olmaz!” şeklinde diğer partilerden çok farklı ve aykırı bir ifade kullandı.

Yol Haritası Nasıl İşleyecek?

Açık basın kaynaklarından edinilen bilgilere göre şu an itibariyle terör örgütünün silahlarını nerede, nasıl ve kimlere teslim edeceği konusunda MİT üzerinden bir çalışma yürütülmektedir.

İktidar kanadı gibi CHP de fesih bildirisindeki Lozan Barış Antlaşması ve 1924 Anayasası’yla ilgili ifadelere takılmamakta, gündemlerinde bu konuların bulunmadığını işaret etmektedirler.

PKK’nın Suriye uzantısı PYD/YPG’nin ise Suriye yönetimiyle varmış olduğu uzlaşma ve statü yeterli bulunmakta, YPG’nin silah bırakma yükümlülüğünün Suriye yönetimine ait olduğu yönünde bir kabul sezilmektedir. Yani YPG’nin mevcut silahları Türkiye’ye teslim etmesinin söz konusu olamayacağı, bu konunun Suriye’de Şara yönetimi ile YPG arasında çözüleceği yönünde bir anlayış mevcuttur.

Silahların teslim edilmesiyle ilgili sürecin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayı sonunda nihayete ereceği ve bunun hemen ardından da TBMM’de, Bahçeli’nin önerdiği çok katılımlı ve ayrıntılı bir komisyon kurulabilecektir. Meclis’in 15 Temmuz civarında tatile çıkacağı düşünüldüğünde, silah teslim işleminin iki aydan daha kısa olan bir süre içerisinde gerçekleşebilmesi ve kamuoyu tarafından kabul görmesi en önemli handikaptır. Bu sebeple komisyonun kurulması yeni yasama dönemine, yani 1 Ekim 2025’e sarkabilir. Dolayısıyla da süreci 2.5 ay geciktirebilir.

Şu ana kadar terör örgütü tarafında fesih bildirisi aleyhinde bir gelişme veya ayrılma konusu basına yansımadı. Ancak silahların teslimi aşamasında bu tür bir gelişme olması hali de dikkatlerden kaçmamalıdır.

Sonuç

Aradan geçen süre içerisinde iktidar kanadının medyaya yaptığı açıklamalarda herhangi bir pazarlığın yapılmadığına, barış ve kardeşlik vurgularına itina gösterildiğine tanık olunmaktadır. DEM Parti ise demokratik hukuk devleti üzerinde durmaktadır. Kuşkusuz ki “demokratik hukuk devleti”, sadece DEM Parti’nin istediği kitleler için değil, tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için gereklidir.

Konunun Meclis’e havale edilmesi, kamuoyu nezdinde kabulünü daha da kolaylaştırabilecektir. Hatırlanacağı üzere Gazi Mustafa Kemal Atatürk de İstiklal Harbi’ne başlarken önce kongrelerle, ardından da Osmanlı Meclisi Mebusanı’nın İngiliz baskını sonrası dağıtılması üzerine Ankara’da ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni toplamış ve böylelikle Milli Mücadeleye halk desteğini sağlamayı düşünmüştü.

Terörün tasfiye sürecinde de TBMM’de geniş katılımlı bir komisyonun çalışmaları sonucu ihtisas komisyonlarında ve son olarak da Genel Kurul’da görüşülmesinin ardından alınacak kararın kamuoyunda daha kolay kabullenmesi öngörülmüştür.

Geri dönüşün mümkün olmadığı bu süreçte iki husus önemlidir: İlki; sürece itiraz edenlere bilhassa Ak Parti medyası tarafından “terörden beslenenler” yaftası, diğer taraftan süreci destekleyenler için de “hain” yaftası yakıştırılmamalıdır. Meclis aşaması sona erdikten sonra referanduma gidilmesi halinde, sürecin kamuoyu vicdanında daha çok ve kısa sürede kabul görmesini de mümkün kılabilir.

YORUMLAR

0 adet yorum var

  1. Sayın Celalettin bey yazınızı okudum. Gerçekten önemli bir süreç olduğu Türkiye Cumhuriyeti Devletinin laik ve demokratik haklarını korumak birinci görev TBMM geçer, Aksi taktirde sonuçları kötü bir toplumsal gerginlik oluşacağı kanısındayım..

    1. Ahmet Bey, öncelikle yazılarıma gösterdiğiniz ilgi sebebiyle teşekkür ederim. Şahsen başlangıçtaki tereddüdümün kaybolmaya başladığını görüyorum. Sorumluluğun milletin temsilcici olan Meclis’e havale edilmesi uygun olmuştur. Ancak biraz yavaş ilerleyebileceği anlaşılmaktadır.

  2. İktidar, PKK nın aldığı ve ilettiği kararları görmezden geliyor. Kürt söylemlerini merkez medyada yayınlamıyor. Mecliste toplanacak komisyona ümit bağlamak, iktidarın isteği. Nasılsa çoğunluk ile istedikleri kararları çıkarırlar.
    Milletimiz için hayırlara vesile olur e

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER