Prof. Dr. Faruk Taşçı – 12 Mayıs 2025
“Terörsüz Türkiye” hedefi gündemin ana konusu iken daha geniş bir soru(n) olarak “terörsüz dünya” hedefinin ne kadar mümkün olup olmadığı da irdelenmeye değer.
Niye Terör Oluyor?
Bu irdelemenin ilk ve en önemli ayağı neden terörün olduğu ile ilgili. Başka bir ifade ile, terör durup dururken olmuyor, arkasında (makul olmasa da) bir veya birden çok neden olabiliyor.
İşsizlik, yoksulluk ve eşitsizlik gibi birbirini besleyen sorunlar, teröre açılan kapının anahtarları konumuna gelebiliyor. Bu faktörler, ülkelerde kendisini “hoşnutsuzluk, isyankârlık, protest” halleri kaplayan belli bir kitleyi ortaya çıkarabiliyor. Bunların bir kısmının da terörize olması mümkün olabiliyor.
Örneğin, BRICS ülkeleri ile Türkiye’de 2002-2017 dönemi için yapılan karşılaştırmalı bir araştırmada işsizlikten ve genç işsizliğinden terörizme doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi tespit ediliyor. Bu nedenle, “sağlık, işsizlik yardımları ve aktif iş gücü piyasası programları” için 1980-2003 döneminde 15 Batı Avrupa ülkesinde yapılan diğer bir araştırma daha yüksek sosyal harcamaların terörizmde önemli bir azalma anlamına geldiğini ortaya koyuyor.
Bununla birlikte, bu tarz araştırmaların sonuçlarına tam zıt bulgular da bulmak mümkün. Diğer bir deyişle, zengin ve gelişmiş olmak, terörün varlığına engel olmayabiliyor. İspanya’da ETA, İngiltere’de IRA buna en önemli örnekleri.
Yoksulluk veya zenginlik değil de terörün çok boyutlu nedensellik ile ortaya çıkmasının daha doğru izah olduğunu kabul etmek gerekiyor. Mesela göç/menlerin varlığı, bazen güvensizlik olarak kabul edilebiliyor. Bu güvensizlik, göçmenlerin bir kısmının terör örgütlerinin potansiyel üyeleri olması demek oluyor.
Başka bir çok sosyolojik, psikolojik, siyasi, kültürel nedenler terörü besleyebiliyor ama hepsini kullanan, “başka ülke/ler (güçler)” oluyor.
Dünyada Terörün Son Durumu
Örneğin, 2024 yılında en ölümcül 20 terör saldırısına bakıldığında, ülkelerin iç dinamiklerinden kaynaklı terörize olmaktan çok “dış güçler/aktörler eliyle” ortaya çıkan terör eylemlerinin varlığı görülebiliyor.
Ülke | Saldırı Tarihi | Ölü Sayısı | |
1 | Nijer | 21/07/2024 | 237 |
2 | Burkina Faso | 24/08/2024 | 200 |
3 | Burkina Faso | 11/06/2024 | 170 |
4 | Rusya | 22/03/2024 | 144 |
5 | Nijer | 10/12/2024 | 138 |
6 | Burkina Faso | 16/03/2024 | 100 |
7 | Nijerya | 1/09/2024 | 100 |
8 | İran | 3/01/2024 | 95 |
9 | Nijerya | 24/04/2024 | 85 |
10 | Burkina Faso | 22/05/2024 | 70 |
11 | Burkina Faso | 30/06/2024 | 70 |
12 | Mali | 17/09/2024 | 60 |
13 | Suriye | 10/12/2024 | 54 |
14 | Burkina Faso | 7/02/2024 | 50 |
15 | Nijer | 25/06/2024 | 47 |
16 | Burkina Faso | 29/05/2024 | 46 |
17 | Burkina Faso | 26/06/2024-1 | 45 |
18 | Burkina Faso | 26/06/2024-2 | 45 |
19 | Demokratik Kongo Cumhuriyeti | 12/06/2024 | 42 |
20 | Demokratik Kongo Cumhuriyeti | 7/06/2024 | 41 |
2024 yılında en ölümcül 20 ülkeye yapılan saldırıların hepsi “dış destekli/kaynaklı” terör örgütleri. Elbette, terör örgütleri “dış kaynaklı” olduklarını söylemiyorlar ama yapılan terör eylemlerinin “değeri” bunu anlamaya yetiyor.
Mesela, Rusya’da Moskova’ya 22 Mart’ta yapılan saldırıda en az 144 kişi ölüyor. Failler Tacik uyruklu ve sorumluluğu da DEAŞ-Horasan grubu üstlenmiş. Bu grup, 3 Ocak’ta İran Kerman vilayetine yapılan ve en az 284 kişinin öldüğü saldırıyı da üstenmiş. Rusya ve İran’a yapılan saldırılar, DEAŞ-Horasan kılıklı “dış ülke destekli” saldırılar.
Sahel bölgesindeki Mali, Burkina Faso ve Nijer terör ile muhatap. Nijer, Avrupa uranyumunun % 25’inden fazlasını tedarik ediyor. Rusya’nın bölgedeki varlığı önemli ölçüde artarken Fransa geri çekiliyor. Bu geri çekilme sürecinin “terör” olarak yansıması gayet beklenen bir durum olsa gerek.
Burkina Faso’nun devlet başkanının Batılı ülkelere ve liderlerine karşı sert ve açık söylemleri, buna uygun icraatları, ülkesine bolca “terörist çekmek” veya ülke içindekilerin dış güçler eliyle “terörize olmasının” sağlanması için yeterli. Bu nedenle 2024 Burkina Faso için terör mağdurları açısından rekor yıl.
Terörsüz Türkiye Olma Yolunda
Böyle bir ortamda “Terörsüz Türkiye” hedefi, önemli ama “terörlü Türkiye” isteyen dış güçler/aktörler için terörden ölenlerin daha çok olması ve sürecin çatışma zemininde devam etmesi gerekiyor ki emellerine ulaşsınlar.
Kategori | Şehit Sayısı | Gazi (Yaralı) Sayısı |
TSK Mensubu Askerler | 6.387 | 16.140 |
Polisler | 587 | 2.626 |
Güvenlik Korucuları | 1.512 | 2.301 |
Sivil Vatandaşlar | 6.416 | 11.796 |
Toplam | 14.902 | 32.863 |
1984 yılından bu yana PKK terörü nedeniyle yaklaşık 15 bin kişi şehit olmuş. Bunlardan 6.387’i asker, 587’si polis, 1.512’i güvenlik korucusu ve 6.416’i de sivil vatandaşlar. Yaralı (gazi) olanların sayısı da şehit olanların iki katını bulmuş durumda. Bu veriler, PKK terörünün Türkiye’ye insanî ve toplumsal maliyetini gösteriyor.
Bu maliyetleri toparlamak adına, kamuda şehit yakını, gazi ve gazi yakını istihdam ediliyor. 1996’dan bu yana istihdam edilenlerin sayısı 50 bini bulmuş durumda.
Terör nedeniyle malul kalanlara devletin başka destekleri de bulunuyor. Bu destekler arasında tedavi masraflarının karşılanması, gelir kaybı nedeniyle maddi destek ve sosyal yardımlaşma fonundan faydalanma gibi imkanlar yer alıyor.
“Terörsüz dünya” öyle kolay olmasa da “terörsüz Türkiye”, Türkiye’nin özel çabaları ile mümkün. Ancak “terörsüz Türkiye” sürecinde şehitlerimizi ve yakınlarının hassas kalpleri yanında terör nedeniyle malul kalan vatandaşlarımızın narinliklerini de göz önünde bulundurarak söylemler geliştirmek ve incitici olmayan politikalar üretmeye çok daha fazla dikkat etmek yerinde olacaktır.
YORUMLAR