Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Türkiye’nin Afrika’daki Varlığını Sürdürülebilir Kılmanın Anahtarı – 3. Bölüm – Reşit Kemal As

Reşit Kemal AS – 11 Aralık 2025   Türkiye’nin Afrika’daki

Reşit Kemal AS – 11 Aralık 2025

 

Türkiye’nin Afrika’daki varlığını sürdürülebilir kılmanın yollarını ele aldığımız yazı dizisinin ilk iki bölümünde, kıtanın ekonomik potansiyelini, ulaşım ağlarını, dijital bağlantısallığı ve savunma işbirliğini masaya yatırmıştık.

Üçüncü bölümde ise Türkiye–Afrika ilişkilerinin daha uzun vadeli ve derinlikli bir boyutuna yöneliyoruz. Bu yazıda, diplomatik ilişkiler, kurumsal ortaklıklar, ekonomik işbirliği ve kültürel-dil eksenli etkileşimleri ele alacağız.

Çünkü bir ülkenin sahada bıraktığı kalıcı iz, yalnızca yatırımların büyüklüğüyle değil; diplomasi masasındaki ağırlığı, kurumlar arası etkileşimi ve toplumsal bağlarıyla da ölçülür. Bu bölümde Türkiye’nin kıtada güçlü, itibarlı ve sürekliliği olan bir aktör kimliği oluşturabilmesi için hangi araçlara, hangi yöntemlere ve nasıl bir vizyona ihtiyaç duyduğunu anlatmaya çalışacağım.

Diplomatik Temsil Ağını Güçlendirmek

Türkiye son yıllarda Afrika’da büyükelçilik sayısını ciddi oranda artırdı. Ancak hala temsil edilmeyen ülkeler bulunuyor. Bu boşluklar, diplomatik görünürlük ve etki gücü açısından önemli kayıplara yol açabilir.

Büyükelçilik ve Konsolosluk Ağı

Yeni büyükelçilikler ve bölgesel konsolosluk ofisleri, Türkiye’nin kıta genelindeki erişimini genişletebilir.

Mevcut elçiliklerin personel kapasitesi güçlendirilmeli; özellikle ekonomi, kültür ve kamu diplomasisi alanlarında uzman kadrolar artırılmalı.

Elçiliklerde kültür, gençlik ve eğitim ataşeliklerinin sayısının artırılması; Türk kültürünü tanıtan film haftaları, mutfak etkinlikleri, paneller gibi çalışmalarla “yerel diplomasi” güçlendirilebilir.

Bu tür yumuşak güç adımları, Türkiye’yi sadece bir ticaret ortağı olmaktan çıkarıp “toplumsal olarak tanınan ve kabul edilen bir aktör” haline getirir.

Kurumlar Arası İşbirliğini Derinleştirmek

Kıta ile ilişkilerde en büyük eksikliklerden biri, kurumların ayrı ayrı çalışmasıydı. Artık bunun değişmesi gerekiyor.

Ortak Afrika Strateji Planı

Dışişleri Bakanlığı, TİKA, YTB, THY, Maarif Vakfı, Yunus Emre Enstitüsü ve Türk Eximbank gibi kurumlar arasında, Afrika’ya özel ortak bir strateji planı hazırlanmalı.

Bu plan hem kaynakların etkin kullanımını sağlar hem de sahadaki yansımayı güçlendirir.

Türkiye–Afrika Ortak Platformları

Bakanlıklar arası ortak komisyonlar ve tematik zirveler (Doğu Afrika–Türkiye, Batı Afrika–Türkiye gibi) düzenlenebilir.

Bu platformlar, siyasi iletişimi kurumsallaştırarak sürekliliği sağlar.

Ekonomik Diplomasi

Afrika’nın ekonomik geleceğinde Türkiye’nin daha fazla yer almasının yolu, sahada güçlü ticari temsil ve doğru finansman modellerinden geçiyor.

Ticaret Müşavirliklerinin Artırılması

Mevcut ticaret müşavirliklerinin hem sayısı hem kapasitesi genişletilmeli.

Ülke bazlı risk analizleri, yatırım fırsatları, sektör raporları oluşturularak Türk iş dünyasının karar alma süreçleri desteklenmeli.

Ortak Yatırım Projeleri ve Eximbank Modelleri

Enerji, tarım, su yönetimi, sağlık ve inşaat gibi sektörlerde ortak üretim ve teknoloji transferi projeleri öne çıkıyor.

Eximbank’ın Afrika için özel kredi paketleri, Türk şirketlerinin rekabet avantajını artırabilir.

THY’nin Stratejik Rolü

Yalnızca bir havayolu değil, bir “bağlantı kurma makinesi” olarak THY; yeni destinasyonlar, artan kargo kapasitesi ve lojistik ağlarla ticari ilişkileri büyüten bir güç çarpanı olabilir.

Eğitim ve Kültür İşbirlikleri

Bir ülkenin kalıcı etki yaratmasının en yumuşak ama en güçlü yolu kültürel ve eğitim temelli ilişkilerin inşasıdır.

Burslar ve Akademik Programlar

Türkiye’nin verdiği bursların Afrika kontenjanları yükseltilebilir.

Türkiye–Afrika ortak teknik üniversiteleri veya mesleki enstitüler kurulabilir.

Mühendislikten tarıma, sağlıktan bilişime uzanan ortak programlar, uzun vadeli bağlara dönüşür.

Maarif Vakfı ve Ortak Müfredatlar

Maarif okullarının yaygınlaştırılması, yerel hükümetlerle ortak müfredat geliştirilmesi Türkiye’ye kıta genelinde benzersiz bir eğitim ortaklığı alanı açar.

Dil ve Kültür Merkezlerinin Yaygınlaştırılması

Türkçe öğretimi için üniversitelerle anlaşmalar, Yunus Emre Enstitüsü merkezlerinin artırılması; kültürel yakınlık üretmenin en pratik araçlarından biridir.

Güven Veren Devlet Kimliği

Türkiye’nin Afrika’da en çok takdir edilen yönlerinden biri, krize hızlı müdahale kapasitesidir.

Barış ve Güvenlik Alanında İşbirliği

Polis, jandarma ve askeri eğitim programlarının artırılması,

Terör, sınır güvenliği ve siber güvenlik için ortak çalışma grupları,

Afrika devletlerinin kurumsal kapasitesini güçlendirir.

İnsani Diplomasi

TİKA, AFAD ve Kızılay’ın projeleri; kuraklık, kıtlık, sağlık krizleri gibi alanlarda hızlı müdahale kapasitesini artırarak Türkiye’ye pozitif algı kazandırır.

Medya ve Kamu Diplomasisi: Görünürlüğü Kurumsallaştırmak

TRT Afrika ve Medya İşbirliği

TRT’nin Afrika’ya yönelik özel yayınlar yapması veya bölgesel bürolar kurması, Türkiye’nin anlatısını kıtada daha görünür kılabilir.

Yerel gazetecilere Türkiye’de medya eğitim programları verilmesi ise, karşılıklı anlayışı güçlendirir.

Sosyal Medya Diplomasi Stratejisi

Büyükelçiliklerin dijital iletişimini yerel dillere uyarlamak, Afrika’daki genç nüfusla bağ kurmanın en etkili yollarından biri.

Özel Sektör ve STK’ların Dahil Edilmesi

Türkiye’nin Afrika vizyonunun yalnızca devlet kurumlarıyla sınırlı kalması beklenemez. İş dünyası ve sivil toplumun sahaya aktif katılımı şart.

İş Dünyası İçin Platformlar

DEİK Afrika İş Konseylerinin kapasitesi büyütülmeli,

Türkiye–Afrika İş Forumu yıllık ve tematik bir yapıya kavuşmalı.

Özel sektörün talepleri, diplomatik masaya doğrudan yansıtılmalı.

Sivil Toplum ve Akademik Ağlar

Kadın girişimciliği, gençlik projeleri, teknoloji girişimleri, ortak düşünce kuruluşu çalışmaları; toplumdan topluma bağların güçlenmesini sağlar.

Sonuç olarak, Türkiye’nin Afrika’daki diplomatik ve kurumsal varlığını artırması için en önemli husus süreklilik, yerel ihtiyaçlara duyarlılık ve çok katmanlı bir stratejidir. Diplomasi, ekonomi, eğitim, güvenlik ve kültür alanlarının eşgüdümlü şekilde çalışması, Türkiye–Afrika ilişkilerinin hem derinleşmesini hem de kalıcı partnerliklere dönüşmesini sağlayacaktır.