Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
reklam
reklam
ferhat ünlü logo
Ferhat Ünlü

Yalan Makinesinden Yapay Zekâya / Bölüm 2 – Ferhat Ünlü

Ferhat ÜNLÜ – 21 Mayıs 2025

 

Tam adı William Moulton Marston olan poligamik (çok eşli) bilim adamı, Yapay Zekânın icadından tamı tamına 100 yıl önce; YZ’nin atası, dedesi olan poligrafı, yani Yalan Makinesi’ni (YM) icat etti. Marston’ın poligamik bir hayat yaşamasının konumuzla doğrudan olmasa da dolaylı ilgisi var. Çünkü Yalan Makinesi deneylerini; 1922’de karısı Elizabeth Holloway ve ayrıca diğer eşi Olive Bryne ile birlikte yapıyorlardı.

Yeri gelmişken; Hollaway’in 100 yaşında, Bryne’in 86 yaşında terk-i dünya eylerken, ikisinin arasında kalan Marston’un, ilk eşinin neredeyse yarı yaşında valizi erkenden toplayıp gittiğini not düşelim!

Marston, poligraf deneyini ilk kez, karısının yanında Bryne’a sorduğu “Bana âşık mısın?” türünden sorularla yapıyordu. Cevap “Hayır” olursa poligraf alarm veriyordu. Bu arada Süperman’in dişi versiyonu olan Wonder Woman’ın -rakiplerinin vücuduna yılan gibi dolanınca gerçeği söyleten- altın renkli kırbaca sahip olması da elbette tesadüf değildir. Çünkü Yalan Makinesi’nin (YM) ilk üreticisi olan Marston, aynı zamanda Wonder Woman’ın da yazarıdır.

Marstonlar’ın Yalan Makinesinden Yapay Zekâya uzanan tam 100 yıllık uzun bir ‘Manyetik Rezonans’ (MR) yolu var. Bu yolun, şifrelerinin peşinden giden bir yazıyı, 5 Şubat 2025’te bu köşede okudunuz. İş bu yazı; onun fikri takibi ve tamamlanması için elzem.

O yazıda Yalan Makinesini, insana yönelik ilk makine analizi olduğu için Yapay Zekânın erken dönem atası kabul etmiştik. Artık MR’ların kendisi de artık yalan makinesi işlevi görebiliyor. Alzheimer gelmeden hastalığı tespit etme araştırmaları ve suçluyu (Azınlık Raporu filmi hesabı) önceden belirleme arayışları hep MR ile bağlantılı.

Bunun yanı sıra doğrudan yalanın tespitine yönelik fMRI adlı, açılımı Fonksiyonel Manyetik Rezonans olan görüntüleme yöntemi de var. Bu arada MR da ilk olarak Nükleer Manyetik Rezonans olarak adlandırılmış. Ancak sonradan nükleer kelimesi ürkütücü olmasın diye MR olarak isimlendirilmiş. MR’daki nükleer kelimesi de görüntüleme, atom çekirdeğinin enerjisinin şifrelerini çözme arayışı olduğu için kullanılmış. Ve şimdi atom şifresi, ancak kendisi de bir dijital atom bombası olarak görülen Yapay Zekâ destekli sistemlerle daha kolay çözülebiliyor.

 

DİJİTAL ATOM BOMBASININ TRUMAN’I KİM OLACAK?

Atom demişken…  Yapay Zekâ’nın ortaya çıkmasına katkıda bulunan herkesin Allan Turing başta olmak üzere gelecekte atom bombasının mucidi Oppenheimer gibi anılma, hatta ‘insanlığı yok edebilecek icadın yaratıcısı olma’ riski var. Peki, dijital atom bombası alegorisi nereden geliyor ve YZ nasıl dijital bir atom bombasına dönüşebilir sorusunun cevabının peşine düşelim: Şayet bu köşenin daimi takipçilerinden biri iseniz 30 Ocak 2025’te Dijital Atom Bombası Savaşları Kapıda başlıklı yazımı okumuşsunuzdur.

Dijital atom bombası betimlemesi Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Başkanı İbrahim Kalın’a ait. Kalın, kurumun 97. Kuruluş Yıldönümü vesilesiyle 10 Ocak 2025’te düzenlenen programda yaptığı konuşmada son yılların en çok tartışılan teknolojik olgusu Yapay Zekâ için “Çağımızın dijital atom bombası” demişti.

İmdi… Dijital Atom bombasının Oppenheimer’ları belli. Marstonlar’dan Turing ve oradan OpenAI’ın mühendislerine uzanan pek çok isim var. Ve asıl soru şu: Dijital atom bombasının Harry Truman’ı (1945-53 arasının ABD Başkanı) kim olacak? Yani YZ’yi ilk hangi devlet, bir dijital atom bombası olarak sistemde ilk kez kullanacak. Hemen aklınıza bir isim geldi değil mi; Donald Trump. Aklın yolu birdir. Trump, bu potansiyele haiz. Truman, kendisinden hemen sonra gelecek Dwight Eisenhower gibi atom bombası tehdidi ile barış tesis edileceğine dair bir doktrine inanıyordu. Bu doktrinin teorileşmesi için on yıl beklemek gerekecekti.

 

ATOM BOMBASI BARIŞIN GARANTİSİDİR

Çok iddialı, ama entelektüel vicdanımdan kolaylıkla süzülen bir cümle kuracağım: Atom bombasının 1945’te Hiroşima ve Nagazaki’de kullanılması mutlaka büyük bir insanlık suçuydu. Bununla birlikte Truman dönemindeki bir kez kullanım; Yirminci Yüzyıl’ın sonraki 45 yılı boyunca Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği arasındaki dehşet dengesine dayalı barışı tesis eden temel parametre olmuştur. Bilen bilir, ‘dehşet dengesi’ Soğuk Savaş döneminin barış garantörüdür.

Eğer atom bombası 1945’te kullanılmasaydı, muhtemelen sonraki bir savaşta daha büyük ölçekli olarak kullanılacak ve daha büyük kayıplara yol açabilecekti. Nükleer silahların yıkıcı gücü, yalnızca Yirminci Yüzyıl’da büyük savaşların nihai engelleyicisi olmakla kalmamıştır. Bugün; Yirmi Birinci Yüzyıl’ın ilk çeyreğinde halen bir dünya savaşı yaşanmadıysa bunun tek sebebi pek çok ülkenin sahip olduğu nükleer silahlardır. Boşuna değildir; Oppenheimer’ın atom bombası üretim sürecini yakından bilen Einstein’ın, “Dördüncü Dünya Savaşı sopalarla olacak” demesi.

Yapay Zekâ da dijital âlemin en büyük nükleer silahı olduğu için kelimenin literal anlamıyla atom bombasına başvurma ihtiyacı daha da azalmıştır. Ancak yine de Yapay Zekâ destekli ekonomik, sosyal, siyasal dijital sistemlerle yeni bir Truman rejimine gitmemiz işten bile değil.

Truman, Amerika Birleşik Devletleri’nin; Office of Strategic Services’ten sonraki gizli servisi CIA’in kurucusudur. ABD’nin içeride ve dışarıdaki istihbarat rejiminin temellerini atan adamdır. Bir ‘reality show’da tüm hayatı izlenen, meşhur Truman Show filminin başkarakterinin adının Truman olması da rastlantı değildir.

Yalan Makinesini istihbarat âleminde ilk kullanan da Truman’ın kurduğu CIA’dir. Makineyi CIA’de 1924-2013 seneleri arasında yaşamış (Vallahi bir istihbaratçıya göre 89 çok iyi ömür bakiyesi:) Grover Cleve Backster adlı istihbaratçı kullanmıştır. İstihbarat âlemindeki ilk YM deneyi, Marstonlardan epey sonra, Şubat 1966’da gerçekleşmiştir.

 

TRUMAN DOKTRİNİ VE TRUMP REJİMİ

Truman Doktrini; Ruslarla savaşı kelimenin hakiki anlamıyla silahlar, özellikle de atomik silahlar üzerinden değil; casuslar üzerinden yürütülmesi ana fikrine dayanıyordu. Trump’ın, ABD’nin Yapay Zekâ teknolojisi ile öncülüğünü kullanarak kurmaya çalışacağı yeni dünya rejimi ise dijital tahakküme ve paranın hegemonyasına dayanacaktır.

Ne var ki daha önce yine bu köşede yazdım; İsrail kökenli tarihçi yazar Yoval Noah Harari’nin Homo Deus/Yarının Kısa Tarihi kitabında anlattığı gibi ABD elindeki büyük data ile ne yapacağını bilememektedir. Elinde çok veri, bilgisel anlamda ‘mal’ var; ama bununla ne yapacağını bilmiyor, karar alamıyor. Teknoloji/internet tavşanı, devlet kaplumbağasını fersah fersah geçmiş vaziyette. Devletler Yalan Makinesi’ni kontrol etmişti, ancak Yapay Zekâ tıpkı internet gibi devletlerin değil, şirketlerin elinde.

Yalan Makinesi 1922’de, Yapay Zekâ ise 2022’de icat edildi. Tabii Yapay Zekâ’nın sosyal medya ile hayatımıza girişi daha eski. Sosyal medya algoritmalarının beğeni ve alışkanlıklarımızı belirlemeye başladığı 2010’lardan itibaren… Dünyada ilk Yapay Zekâ sohbet robotu 2022’de kullanıldı. OpenAI’ın ChatGPT’si 30 Kasım 2022’de piyasaya çıktı.

Dolayısıyla fikre karşılık verip sohbet eden YZ’lerin en babayiğidi daha üç yaşında. ChatGPT ‘entelektüel’ konularda daha iyi, Gemini ‘görsel’ materyal üretiminde, DeepSeek’i teknik konularda uzman bir ‘teknoloji teknokratı’ olarak nitelendirebiliriz. Grok’un en iddialı olduğu alan da entelektüel alan, ancak bu konuda GPT’ten epey geride.

On bin vuruşa yaklaştık. Yazıyı toparlayalım artık: İnsan; tekerleğin icadından bu yana teknolojiden vazgeçmemiştir. YZ’den de vazgeçmeyecektir elbette. Ama YZ âlemine kural lazım. Yapay Zekâ’nın etiği meselesinde yol alınamıyor. Çünkü bu konuda devletler ve şirketler arasında fikir birliği şöyle dursun; rekabet/kavga var. Yapay Zekâ savaşlarının pek çok veçhesi, epey cephesi bulunuyor. Taraflar; ulus devletler, dev teknoloji şirketleridir.

Tam da bu bağlamda ulus devletlerin birleşerek bir ‘Big Data Birleşmiş Milletleri’ kurmaları elzemdir. Tabii biz de bu arada ülke olarak Yapay Zekâ savaşlarına kendi öz teknolojimizi güçlendirerek hazırlanmalıyız.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER