Filistin’i tanıyan ve tanımayan ülkeler, 2025 yılında yeniden küresel gündeme oturdu. Fransa, İngiltere ve Kanada’nın Eylül ayında Filistin’i tanıyacağını açıklamasıyla birlikte, uluslararası dengeler yeniden şekilleniyor. Peki Filistin’i şu ana kadar kaç ülke tanıdı? Hangi devletler hâlâ tanımıyor? Tanımamanın gerekçesi ne? İşte ülke ülke detaylı tablo, Filistin bayrağının anlamı ve tanınmanın diplomatik sonuçları…

Filistin’in Devlet Olarak Tanınma Süreci

Filistin’in devlet olarak tanınması mücadelesi, 20. yüzyılın başına kadar uzanıyor. 1917’de İngiltere’nin Balfour Deklarasyonu’yla Yahudilere “ulusal yuva” vaadinde bulunması, bölgedeki dengeleri sarstı. 1947’de BM, Filistin’in bir Arap ve bir Yahudi devleti olarak bölünmesini önerdi; ancak bu plan hiçbir zaman hayata geçirilemedi. 1948’de İsrail’in bağımsızlığını ilan etmesiyle başlayan savaş, yüzbinlerce Filistinlinin yerinden edilmesine yol açtı ve “Nakba” (Felaket) olarak hafızalara kazındı.

Filistin Devleti’nin Kuruluşu ve İlk Tanımalar

15 Kasım 1988’de Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) lideri Yaser Arafat, Cezayir’de yapılan Ulusal Konsey toplantısında bağımsız Filistin Devleti’ni ilan etti. Aynı gün Türkiye dahil 13 ülke bu ilanı tanıdı. Bu tarihi adım, Filistin’in uluslararası platformlarda meşruiyet kazanmasının önünü açtı.

Filistin’i Tanıyan Ülkeler (Güncel Liste – 2025)

2025 itibarıyla 147 Birleşmiş Milletler üyesi ülke, Filistin Devleti’ni resmen tanımış durumda. Tanıyan ülkelerin çoğu Asya, Afrika ve Latin Amerika’da yer alıyor. Öne çıkan ülkeler şöyle:

Asya: Çin, Endonezya, Pakistan, Hindistan
Afrika: Güney Afrika, Cezayir, Nijerya, Sudan
Latin Amerika: Brezilya, Arjantin, Venezuela, Şili
Avrupa: İsveç, Norveç, İspanya, İrlanda, Slovenya

Filistin’i İlk Tanıyan Ülkeler (1988)

Filistin Devleti ilan edildikten sonra 1988 yılı bitmeden tanıyan ülkelerden bazıları:
Türkiye, Bahreyn, Cezayir, Endonezya, Irak, Kuveyt, Libya, Malezya, Somali, Tunus, Yemen, Moritanya.

Filistin’i Sonradan Tanıyan Ülkeler

2010’lu yıllarda tanıyan ülkeler arasında şunlar öne çıktı:
Brezilya (2010), Arjantin (2010), Şili (2011), Peru (2011), Uruguay (2011), İsveç (2014), Kolombiya (2018), Saint Kitts ve Nevis (2019).

2024 yılında ise İspanya, Norveç, İrlanda, Jamaika, Barbados ve Trinidad ve Tobago da Filistin’i tanıyan ülkeler listesine katıldı.

2025’te Tanıyan Veya Tanımaya Hazırlanan Ülkeler

Fransa: 24 Temmuz 2025’te Filistin’i tanıyacağını duyurdu.
Kanada: Başbakan Mark Carney, 30 Temmuz’da Eylül ayında tanıyacaklarını açıkladı.
Birleşik Krallık: Başbakan Keir Starmer, Gazze’deki durum iyileşmezse Eylül ayında tanıyacaklarını belirtti.
Malta ve Slovenya: “Uygun koşullar oluşursa tanımaya hazırız” açıklamasında bulundu.

Bu açıklamalarla birlikte Eylül 2025’teki BM Genel Kurulu, Filistin’in tanınma süreci için tarihî bir dönüm noktası olabilir.

Filistin’i Tanımayan Ülkeler (Güncel Liste – 2025)

Filistin’i hâlâ tanımayan ülkeler, genellikle Batı bloğu ülkeleri ve bazı ada devletlerinden oluşuyor. Bunlar arasında:
Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Almanya, Japonya, Avustralya, Hollanda, İsviçre, İtalya, Güney Kore, Kanada, Yunanistan, Portekiz, Danimarka, İsrail, Estonya, Litvanya, Letonya, Finlandiya, Avusturya, Lüksemburg, Singapur, Yeni Zelanda, San Marino, Palau, Tuvalu, Solomon Adaları gibi ülkeler bulunuyor.

Bu ülkeler genellikle Filistin’in devlet statüsünün İsrail ile yapılacak doğrudan müzakerelerle belirlenmesi gerektiğini savunuyor. ABD, 2024’te BM Güvenlik Konseyi’nde Filistin’in tam üyeliğini veto etmişti. Almanya da benzer gerekçelerle tanımayı reddediyor.

Filistin’in Tanınmasının Önemi

Filistin’in devlet olarak tanınması, sembolik olmanın çok ötesinde hukuki, siyasi ve diplomatik anlamlar taşıyor. Tanınan bir devlet, uluslararası kuruluşlara tam üye olabilir, uluslararası mahkemelerde hak talebinde bulunabilir ve diğer ülkelerle doğrudan diplomatik ilişki kurabilir.

Tanınmanın Sağladığı Başlıca Haklar:

BM kurumlarına tam üyelik başvurusu
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde taraf olma
İsrail’e karşı diplomatik ve hukuki adım atabilme
İkili anlaşmalar yapabilme kapasitesi
Bağımsız dış politika yürütme imkanı

İki Devletli Çözüm ve Oslo Süreci

Filistin’in tanınma süreci, 1990’larda başlayan Oslo Barış Süreci ile doğrudan bağlantılı. Bu süreçte hedef, İsrail ve Filistin’in barış içinde iki ayrı devlet olarak var olmasıydı. Ancak Kudüs’ün statüsü, sınırlar, Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkı ve Yahudi yerleşimleri gibi meselelerde uzlaşma sağlanamadı. 2014’te görüşmeler durma noktasına geldi.

Filistin Bayrağının Anlamı

Filistin bayrağı, 1916’daki Arap İsyanı’ndan ilham alan pan-Arap renklerinden oluşur. 1964’te Filistin Kurtuluş Örgütü tarafından resmen kabul edilen bu bayrak, dört renkten oluşur ve her biri Filistin halkının mücadelesini temsil eder.

Siyah: Arap halkının yaşadığı karanlık dönemleri temsil eder.
Beyaz: Umudu, barışı ve yeni bir başlangıcı simgeler.
Yeşil: İslam’ı ve bereketli toprakları simgeler.
Kırmızı üçgen: Mücadele ruhunu ve dökülen kanı temsil eder.

İsrail’in Tepkisi

İsrail yönetimi, özellikle Batı ülkelerinin tanıma adımlarına karşı sert tepkiler gösteriyor. İsrail Meclisi, 2025’te yaptığı bir açıklamada, “Filistin Devleti’ni Paris’te ya da Londra’da kurun” diyerek tanıma sürecini küçümsemişti.

Türkiye’nin Pozisyonu

Türkiye, Filistin’i 1988’de tanıyan ilk ülkeler arasında yer aldı. Ankara yönetimi, iki devletli çözümün adil şekilde gerçekleşmesi gerektiğini savunuyor ve Filistin’in BM’de tam üye olması için diplomatik çabalarını sürdürüyor.