Gemiler, otomatik tanımlama sistemleri (AIS) üzerinden “China owned” (Çin’e ait), “Russian crude” (Rus petrolü) ya da “Vsl no link Israel” (Gemi İsrail ile bağlantılı değil) gibi mesajlar yayınlayarak, milliyetlerine dair yanıltıcı veya dikkat dağıtıcı sinyaller gönderiyor.
12 Günlük Çatışma ve Ardından Gelen Ateşkes
İran ve İsrail arasındaki 12 günlük gerilimin ardından, ABD eski Başkanı Donald Trump’ın arabuluculuğunda sağlanan ateşkese rağmen, denizlerdeki risk halen yüksek. Ortak Deniz Bilgi Merkezi (JMIC), bölgedeki tehdit seviyesinin sürdüğünü ve özellikle elektronik karıştırma faaliyetlerinin arttığını belirtiyor.
Windward: 55 Gemi, 101 Olağandışı Mesaj
Denizcilik analiz firması Windward’ın 12–24 Haziran tarihleri arasındaki verilerine göre, Basra Körfezi ve Kızıldeniz hattında seyreden 55 gemi toplamda 101 sıra dışı mesaj gönderdi. Bu mesajların amacı, gemilerin Batılı ülkelerle olan bağlarını gizleyerek, özellikle ABD, Birleşik Krallık ve İsrail bağlantılı hedef olmaktan kaçınmak.
Sahte Aidiyet Mesajları Dikkat Çekti
Bu taktiğe dair örnekler arasında, Pakistan’a giden Panama bayraklı bir konteyner gemisinin “PKKHI all Chinese” mesajı; Çin bayraklı bir süpertankerin “Chinese ship” ifadesini kullanıp daha sonra “CN NBG” (Çin’in Ningbo limanı) mesajına geçmesi yer alıyor. Ayrıca, Singapur bayraklı bir gemi “Vsl no link Israel” ifadesiyle rotasında ilerledi.
Ticaret Canlansa da Tehlike Geçmedi
Ateşkesin ardından, 24 Haziran’da Hürmüz Boğazı’ndan geçen ticari gemi trafiğinde %30’luk bir artış yaşandı. Bu boğazdan geçen gemiler, dünya petrol arzının yaklaşık %20’sini taşıyor. Ancak JMIC, bölgede artan GPS sinyal bozma ve elektronik karıştırma faaliyetlerinin seyir güvenliğini tehdit ettiğini ve rotadan sapma ile çarpışma riskini artırdığını vurguluyor.