İsrail İran’ı Neden Bombaladı? Dün gece saatlerinde başlayan patlamalar, sadece Tahran sokaklarını değil, tüm dünyayı sarstı. İsrail, İran’a karşı geniş çaplı bir hava saldırısı başlattı. Başkent Tahran’da yankılanan patlama sesleri, uzun süredir yükselen tansiyonun artık çatışmaya dönüştüğünün göstergesi oldu. Peki, İsrail İran’ı neden bombaladı? Gerilimin arkasındaki gerçek neden neydi?
Gecenin Sessizliği Bombalarla Bozuldu
İran’ın başkenti Tahran, ışıksız bir gecede aniden sarsıldı. Gökyüzünde beliren jetler ve ardından gelen şiddetli patlamalar, halkı sığınaklara yönlendirdi. Patlama sesleri sadece başkentle sınırlı kalmadı; Tebriz, Kirmanşah ve hatta nükleer tesisleriyle bilinen Natanz da hedefler arasındaydı.
İsrail, saldırıyı doğrudan üstlendi. Başbakan Binyamin Netanyahu, yaptığı açıklamada bu operasyonun “tehlike ortadan kalkana kadar” süreceğini duyurdu. Peki, bu tehlike nedir?
İsrail İran’ı Neden Bombaladı?
Yanıt karmaşık ama net: İsrail, İran’ın nükleer silah üretme kapasitesini tehdit olarak görüyor. Özellikle Natanz Nükleer Tesisi, uzun süredir Batı istihbarat raporlarında kırmızı çizgi olarak yer alıyordu.
İsrail istihbaratına göre İran, uranyum zenginleştirme faaliyetlerinde silah üretiminde kullanılabilecek seviyelere ulaştı. Bu gelişme, Tel Aviv yönetimini alarma geçirdi. Sonuç: hedefli ve güçlü bir askeri operasyon.
Nükleer Program Gerilimin Fitilini Ateşledi
İran, uzun yıllardır nükleer programını “barışçıl amaçlarla” yürüttüğünü savunsa da Batı dünyası bu açıklamalara temkinli yaklaşıyor. Özellikle Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) son raporlarında İran’ın bazı askeri faaliyetlerde bulunduğuna dair işaretler yer aldı.
İsrail’e göre, bu program sadece enerji üretimine değil, aynı zamanda nükleer silah geliştirmeye hizmet ediyor. Ve İsrail, böyle bir gücün İran gibi bir ülkede olmasını kabul etmiyor.
Hedefte Kimler Vardı?
Saldırı sadece tesisleri değil, aynı zamanda önemli kişileri de hedef aldı. İsrail’in hava saldırısında şu isimlerin hedef alındığı öne sürüldü:
İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri
Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami
Üst düzey nükleer bilim insanları
İddialara göre, saldırılar bu kişilerin yer aldığı binaları ve karargâhları hedef aldı. Bazı kaynaklar ölü ve yaralılar olduğunu belirtse de İran yönetimi henüz resmi bir bilanço paylaşmadı.
Natanz Neden Önemli?
Natanz, İran’ın nükleer programının kalbi olarak biliniyor. Yer altına inşa edilmiş bu tesis, yüksek seviyede uranyum zenginleştirme kapasitesine sahip. İsrail’e göre, burada yürütülen çalışmalar doğrudan nükleer silah üretimiyle bağlantılı.
Bu nedenle operasyonun ilk hedeflerinden biri Natanz oldu. Uydu görüntülerine yansıyan patlamalar, tesisin ciddi şekilde hasar almış olabileceğine işaret ediyor.
İsrail’in Açıklaması Ne?
İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, operasyon sonrası yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Bize meydan okuyanları uyarıyorum: Ağır bedel ödersiniz.”
Zamir, bu saldırının anlık bir tepki değil, uzun süredir hazırlıkları yapılan stratejik bir operasyon olduğunu da belirtti. İsrail’in bu tür saldırılarla İran’ın askeri kapasitesini azaltmayı ve bölgedeki güç dengesini lehine çevirmeyi amaçladığı değerlendiriliyor.
İran Ne Dedi?
İran devlet televizyonu, saldırıların ardından yayın akışını keserek acil yayına geçti. Yapılan ilk açıklamalarda, “düşman unsurların bazı stratejik bölgeleri hedef aldığı” belirtildi.
İran Savunma Bakanlığı, saldırılara karşılık verileceğini duyurdu. Devrim Muhafızları ise daha netti: “Bu saldırılar cezasız kalmayacak. İsrail bu girişimin bedelini ödeyecek.”
İran’ın nasıl bir misilleme yapacağı belirsizliğini korurken, bölgedeki gerilim giderek tırmanıyor.
ABD ve Batı’nın Tutumu
ABD Başkanı Donald Trump, saldırılar sonrası yaptığı açıklamada İran’a yönelik baskının artacağını ima etti:
“İran nükleer bomba sahibi olamaz. Müzakere masasına dönmelerini umut ediyoruz.”
Trump’ın bu sözleri, İsrail’in operasyonuna dolaylı destek olarak yorumlandı. Ancak Avrupa ülkeleri henüz net bir tavır almadı. Almanya, Fransa ve İngiltere ise “gerilimi düşürme” çağrısında bulundu.
Bölge Ülkeleri Endişeli
Saldırı sonrası Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar gibi bölge ülkeleri yüksek alarma geçti. Özellikle Körfez ülkeleri, İran’ın olası karşı saldırılarında kendilerinin de hedef alınabileceğinden endişe ediyor.
Bu nedenle diplomatik girişimler hız kazandı. Türkiye, tarafları itidale davet etti. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Bölgeyi daha fazla ateşe atacak adımlardan kaçınılmalıdır” denildi.
Bu sorunun yanıtı, sadece bir saldırıyla sınırlı değil. Tarihsel, dini, politik ve stratejik birçok katman bu sorunun altında yatıyor. Ancak en güncel ve somut neden, İran’ın nükleer kapasitesidir.
İsrail, bölgesel üstünlüğünü korumak ve İran’ın İsrail’e karşı caydırıcı güç kazanmasını engellemek için bu saldırıyı düzenledi. İran ise bunu doğrudan egemenliğine saldırı olarak yorumluyor.
Tüm bu gelişmeler, Ortadoğu’da yeni bir krizin eşiğinde olduğumuzu gösteriyor. Saldırıların arkası kesilmezse, bu sadece iki ülkenin savaşı olmaz. Tüm bölgeyi ve hatta küresel dengeleri etkileyebilir.