Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
reklam
reklam

İsrail’in Gizli Nükleer Programı Ortaya Saçıldı: En Az 90 Savaş Başlığı, Dimona’daki Tesis Genişletiliyor

İsrail’in kamuoyunda kabul etmediği gizli nükleer silah programı The New York Times tarafından ifşa edildi. Uzmanlara göre İsrail, 90 savaş başlığına sahip ve Dimona tesisinde yeni bir reaktör inşa ediyor.

İsrail'in kamuoyunda kabul etmediği gizli nükleer silah programı The New

İsrail’in kamuoyu önünde ne doğruladığı ne de inkâr ettiği gizli nükleer programı yeniden dünya gündeminde. The New York Times’ın son haberine göre, Tel Aviv yönetimi İran’ı nükleer silah üretmekle suçlarken, kendi genişleyen nükleer cephaneliğini uluslararası denetim dışında tutuyor. Uzmanlara göre İsrail’in en az 90 savaş başlığı bulunuyor ve Dimona’daki nükleer tesiste yeni bir reaktör faaliyete geçebilir.

İsrail Nükleer Silahlarını Resmen Kabul Etmiyor

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nden Alexander K. Bollfrass’a göre İsrail’in resmi pozisyonu, “ilk nükleer silahı Orta Doğu’ya sokmama” üzerine kurulu. Ancak bu diplomatik dilin, nükleer silah kapasitesini perdelemek için kasıtlı bir belirsizlik taşıdığı ifade ediliyor. Tel Aviv, bugüne kadar nükleer cephaneliğini ne açıklamış ne de reddetmiş durumda.

En Az 90 Savaş Başlığına Sahip

Silah Kontrolü ve Yayılmayı Önleme Merkezi ile Nükleer Tehdit Girişimi’nin verilerine göre İsrail’in en az 90 adet nükleer savaş başlığı var. Ayrıca bu sayıyı katlamak için yeterli miktarda ayrıştırılmış plütonyum da elinde bulunuyor. Bu başlıkların savaş uçakları, denizaltılar ve balistik füzelerle ateşlenebileceği belirtiliyor.

Nükleer Cephaneliğe Sahip 9 Ülke Arasında

Birleşmiş Milletler’in nükleer denetim organı UAEA’ya göre dünyada yalnızca 9 ülke nükleer silahlara fiilen sahip. Bunlar; ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa, Hindistan, Pakistan, Kuzey Kore ve İsrail. İsrail bu ülkeler arasında en küçük ikinci cephaneliğe sahip; sadece Kuzey Kore’nin envanteri daha küçük.

NPT’ye İmza Atmayan Beş Ülkeden Biri

1970’te yürürlüğe giren ve nükleer silahların yayılmasını önlemeyi amaçlayan Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması (NPT), İsrail tarafından hiçbir zaman imzalanmadı. Aynı şekilde Hindistan, Pakistan, Kuzey Kore ve Güney Sudan da bu anlaşmaya taraf değil.

Dimona’daki Tesis Nükleer Üretimin Kalbi

İsrail’in güneyindeki Dimona kenti yakınlarında yer alan nükleer tesis, 1958’den bu yana varlığını sürdürüyor. Amerikan istihbarat belgelerine göre bu tesis, başından itibaren plütonyum üretimi amacıyla kuruldu. Dimona’da yeniden işleme tesisi olduğu ve silah yapımı için tasarlandığına dair ilk bulgular 1960’lı yıllarda ortaya çıktı.

ABD Denetçileri Yıllardır Girmiyor

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) denetçilerinin Dimona tesisine hiçbir zaman giremediği biliniyor. İsrail, Ajans ile herhangi bir denetim anlaşması yapmadı. 1960’ların başlarında tesisi ziyaret eden Amerikalı uzmanlar, kısa süreli denetimlerle programın barışçıl olduğu sonucuna varmışlardı. Ancak son 60 yılda yapılan çalışmalar hakkında kamuya açık bilgi bulunmuyor.

Uydu Görüntüleri Yeni Reaktör Şüphesini Güçlendiriyor

Son beş yılda çekilen uydu görüntüleri, Dimona tesisinde büyük çaplı yeni inşaatların yapıldığını ortaya koyuyor. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün son raporuna göre, İsrail burada yeni bir reaktör inşa etmiş olabilir. Bu reaktörün, nükleer silah üretimi için gereken plütonyumu sağlayacağı tahmin ediliyor.

Vela Olayı: İsrail’in Test Yaptığı İddiaları

1979 yılında bir Amerikan casus uydusu Güney Atlantik ile Hint Okyanusu arasında çift nükleer patlamayı andıran bir ışık tespit etti. Olay, tarihe “Vela Olayı” olarak geçti. Bazı uzmanlara göre bu, İsrail’in Güney Afrika ile ortaklaşa gerçekleştirdiği bir nükleer testti. Ancak İsrail bu iddiayı reddetti ve bugüne kadar resmî bir doğrulama gelmedi.

ABD’nin Nükleer Şemsiyesi Dışında

İsrail, ABD’nin “nükleer şemsiyesi” altındaki müttefikleri arasında yer almıyor. Uzmanlara göre bu durum, İsrail’in kendi nükleer silahlarına sahip olduğu yönündeki en güçlü dolaylı kanıtlardan biri olarak değerlendiriliyor. ABD, yaklaşık 30 müttefik ülkeyi nükleer caydırıcılık sistemiyle koruyor ancak İsrail bu listeye dahil değil.

Holokost Travması ve Nükleer Motivasyon

İsrail’in nükleer silah geliştirme kararı, doğrudan Holokost sonrası güvenlik endişelerine dayandırılıyor. İsrail Atom Enerjisi Komisyonu’nun ilk başkanı Ernst David Bergmann, “Bir daha asla kuzular gibi katledilmemeliyiz” diyerek, ülkenin savunmasında nükleer gücün stratejik önemi olduğunu savunmuştu.

Netanyahu’dan Tehdit Gibi Açıklama

2018 yılında Dimona tesisinde düzenlenen bir etkinlikte konuşan dönemin Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Bizi yok etmekle tehdit edenler, kendilerini de aynı tehlikeye atar ve bu hedeflerine ulaşamazlar” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, İsrail’in nükleer kapasitesine ilişkin dolaylı ama güçlü bir teyit olarak yorumlandı.