Maduro’dan ABD’ye Kolombiya suçlaması sert ifadelerle geldi. Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ABD’nin Kolombiya’da solcu hükümeti hedef aldığını ve Petro yönetimini devirmek üzere plan yürüttüğünü iddia etti.

Maduro, ABD’yi Kolombiya’daki Şiddet Dalgasıyla Suçladı

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, devlet televizyonu VTV’de yaptığı açıklamada, Kolombiya’da son günlerde tırmanan şiddet olaylarının arkasında ABD’nin olduğunu öne sürdü. Maduro, “Petro hükümetini devirmek için plan yürütülüyor. Bu plan, Marco Rubio tarafından ABD’den yönetiliyor ve amacı Kolombiya’yı suç çeteleri, şiddet ve terörizmle doldurmak. Kolombiya’da son günlerde neler olduğunu görüyorsunuz zaten.” dedi.

Maduro’nun iddialarına göre, söz konusu plan sadece Kolombiya’nın siyasi yapısını değil, aynı zamanda bölgesel güvenliği de tehdit ediyor. Venezuela lideri, bu planla birlikte bölgenin istikrarsızlaştırılmak istendiğini belirtiyor.

Kolombiya’da Şiddet Artıyor: 8 Ölü, 40 Yaralı

Kolombiya’nın güneybatısında bulunan Cauca ve Valle del Cauca yönetim bölgelerinde 11 Haziran 2025’te gerçekleşen bombalı saldırılar, Maduro’nun açıklamalarına zemin oluşturdu. Saldırılarda 2’si polis olmak üzere toplam 8 kişi hayatını kaybetti, 40’tan fazla kişi ise yaralandı. Bu saldırılar, ülkedeki güvenlik endişelerini yeniden gündeme taşıdı.

Maduro, bu tür eylemlerin organize bir planın parçası olduğunu ve Kolombiya’da istikrarı hedef alan bir dış müdahale bulunduğunu iddia etti.

Saldırının Sorumlusu: Estado Mayor Central (EMC)

Söz konusu saldırıların sorumlusu olarak, eski FARC üyelerinin oluşturduğu çatı örgüt olan Estado Mayor Central (EMC) gösteriliyor. Örgütün liderliğini, “Ivan Mordisco” adıyla bilinen Nestor Gregorio Vera yürütüyor. EMC, FARC ile Kolombiya devleti arasında 2016’da imzalanan barış anlaşmasına dahil olmayan, anlaşmayı reddeden bir grup olarak biliniyor.

Maduro’ya göre, EMC gibi örgütler yalnızca iç dinamiklerin sonucu değil; dış güçlerin yönlendirmesiyle hareket ediyor.

Maduro: ABD “Neo-Faşist” İktidar Getirmeyi Hedefliyor

Maduro, açıklamasında yalnızca ABD’nin planından bahsetmedi; aynı zamanda bu planın nihai amacının Kolombiya’da aşırı sağcı, “neo-faşist” bir hükümet kurmak olduğunu öne sürdü. “Bu bir tesadüf değil. Kolombiya’daki mevcut sol hükümeti devirmek ve yerine sağ eğilimli bir iktidarı getirmek için kasıtlı bir organizasyon yürütülüyor” sözleriyle bu iddiasını destekledi.

Kolombiya Sınırında Güvenlik Önlemleri Artırıldı

Sınır güvenliğini ciddiye alan Maduro, Venezuela ile Kolombiya arasındaki sınır hattında askeri önlemlerin artırılması yönünde talimat verdiğini de açıkladı. Maduro, bu talimatın yalnızca sınır güvenliğiyle sınırlı olmadığını, aynı zamanda Kolombiya’daki istikrarsızlığın Venezuela’ya sıçramasını engellemeye yönelik bir tedbir olduğunu vurguladı.

Marco Rubio, Maduro’nun Hedefinde

Maduro’nun açıklamalarında adı geçen kişi ise ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio oldu. “Bu plan, Marco Rubio tarafından ABD’den yönetiliyor” diyerek doğrudan suçlama yönelten Maduro, Rubio’yu Kolombiya’daki şiddeti körüklemekle itham etti.

Rubio’dan henüz resmi bir yanıt gelmiş değil; ancak bu açıklamaların iki ülke arasında diplomatik gerilimi tırmandırması bekleniyor.

Venezuela, Bölgedeki Sol Hükümetleri Destekliyor

Venezuela Devlet Başkanı Maduro, uzun süredir Latin Amerika’daki sol hükümetlerin destekçisi konumunda bulunuyor. Kolombiya’da Gustavo Petro’nun göreve gelmesi, Maduro tarafından olumlu karşılanmıştı. Bu bağlamda, Petro hükümetine karşı herhangi bir dış müdahale, Maduro açısından doğrudan bir tehdit olarak algılanıyor.

Kolombiya’daki Olaylar Sınır Ötesine Taşınır Mı?

Kolombiya’daki son olaylar, yalnızca bu ülkenin iç dinamiklerini değil, aynı zamanda Venezuela ile ilişkilerini de etkileyebilir. Maduro’nun iddiaları ve sınır güvenliğini artırma hamlesi, iki ülke arasında yeni bir diplomatik kriz doğurabilir. Uzmanlara göre, EMC gibi örgütlerin saldırıları bölge genelinde yeni güvenlik önlemleri alınmasına neden olabilir.

Daha Önce de Seçim Sabotajı Uyarısı Yapmıştı

Maduro, geçtiğimiz haftalarda yaptığı bir başka açıklamada, Venezuela’da yaklaşan seçimleri sabote etmeyi planlayan 50’den fazla kişinin yakalandığını söylemişti. Bu bağlamda Maduro’nun, Latin Amerika’daki sol yönetimlere karşı organize uluslararası müdahaleler olduğuna inancı uzun süredir devam ediyor.

ABD’den Yanıt Bekleniyor

Şimdi gözler, Maduro’nun doğrudan suçladığı Marco Rubio ve ABD yönetimine çevrilmiş durumda. Resmi bir açıklama yapılıp yapılmayacağı, diplomatik ilişkilerdeki yeni adımlar açısından büyük önem taşıyor. Uzmanlar, bu açıklamaların sadece Venezuela-ABD ilişkilerini değil, aynı zamanda Kolombiya’nın iç politikasını da etkileyebileceğini belirtiyor.