Netanyahu Suriye’ye yönelik saldırıları artırma tehdidiyle bölgedeki gerilimi yükseltti. İsrail Başbakanı Şam yönetimini uyardı.
Netanyahu’dan Suriye’ye Sert Mesajlar
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye’ye yönelik saldırıları genişletme tehdidinde bulundu. Başbakanlık Ofisi tarafından yayınlanan açıklamada, Netanyahu’nun Batı Şeria’daki Ürdün Vadisi’nde bulunan Ultra-Ortodoks Yahudi (Haredi) İsrail ordusu birliğini ziyaretinde yaptığı konuşma paylaşıldı.
Burada konuşan Netanyahu, İsrail ordusunun Suriye’de yoğun şekilde faaliyet yürüttüğünü dile getirerek Suriye’nin güneybatısını “silahsızlandırılmış hale getirmek zorunda olduklarını” iddia etti. Şam yönetiminin tutumuna dikkat çeken Netanyahu, saldırıların devam edip etmeyeceğinin büyük ölçüde Suriye’nin tavrına bağlı olduğunu söyledi.
İsrail Saldırıları Artırmaya Hazır
Netanyahu yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Umarım daha fazlasını yapmak zorunda kalmayız, bu büyük ölçüde Şam’ın neyi yapacağı ya da yapmayacağına bağlı.”
Bu sözler, İsrail’in Suriye topraklarına yönelik askeri operasyonlarını daha da genişletebileceği yönünde açık bir tehdit olarak yorumlandı. Netanyahu’nun özellikle güneybatı Suriye’yi hedef alması, Golan Tepeleri yakınlarındaki stratejik önemi ve İsrail’in güvenlik endişelerini gündeme getirdi.
“İkinci Bir Lübnan’a İzin Vermeyeceğiz”
Netanyahu konuşmasında Suriye’yi “İsrail için ikinci bir Lübnan’a dönüşmesine” izin vermeyeceklerini öne sürdü. Lübnan’da Hizbullah’ın güçlenmesini İsrail için en büyük tehditlerden biri olarak gören Netanyahu yönetimi, Suriye’de de benzer bir yapılanmaya karşı ön almayı amaçladığını savunuyor.
Netanyahu ayrıca, Suriye’de yaşayan Dürzileri korumakla da yükümlü olduklarını iddia ederek İsrail’in bölgedeki varlığını meşrulaştırmaya çalıştı. Bu açıklama İsrail’in Suriye’deki askeri varlığını savunmak için insani argümanları da kullandığı yönünde eleştirilere yol açtı.
İşgal Altındaki Batı Şeria’da Askeri Mesaj
Netanyahu’nun bu açıklamaları yaptığı yer de dikkat çekti. İsrail Başbakanı, Batı Şeria’da yer alan Ürdün Vadisi’ndeki Ultra-Ortodoks Yahudi askeri birliğini ziyaret etti. İşgal altındaki topraklarda verdiği bu mesajla hem Filistin hem de Suriye cephelerine yönelik sert tutumunu pekiştirdi.
İsrail kamuoyunda ise Netanyahu’nun bu çıkışının iç siyasete yönelik bir hamle olduğu yorumları yapılıyor. Son dönemde artan güvenlik endişeleri, Gazze ve Lübnan cephelerinde tırmanan gerilim Netanyahu hükümetinin baskı altında olduğu bir döneme denk geliyor.
Suriye’deki Son Durum
Suriye iç savaşının 2011’den bu yana süren kaotik ortamı, ülkenin farklı bölgelerini dış güçlerin nüfuz sahasına çevirdi. İsrail, özellikle İran destekli milislerin Suriye’deki varlığını kendisi için kırmızı çizgi olarak görüyor ve bu gruplara yönelik hava saldırıları düzenliyor.
Netanyahu hükümeti ise bu operasyonları İsrail’in ulusal güvenliği için gerekli adımlar olarak lanse ediyor. Ancak Şam yönetimi ve müttefikleri bu saldırıları ülkenin egemenliğinin ihlali olarak değerlendiriyor ve İsrail’i gerilimi tırmandırmakla suçluyor.
Bölgesel Gerilim Tırmanıyor
İsrail’in Suriye’deki saldırılarına karşılık olarak zaman zaman hava savunma sistemleri devreye girerken, İran destekli grupların da İsrail’e misilleme tehditleri sürüyor. Bölgede yaşanan bu gerilim, sadece Suriye ve İsrail’i değil, Lübnan, İran ve hatta Rusya gibi aktörleri de içine çeken karmaşık bir dengeyi etkiliyor.
Netanyahu’nun bu son açıklamaları, bölgede yeni bir sıcak çatışma dalgası ihtimalini güçlendiriyor. Özellikle Suriye’nin güneyinde yaşanabilecek bir İsrail kara operasyonu veya hava saldırıları dalgası, insani durumu daha da ağırlaştırabilir.
Uluslararası Tepkiler ve Diplomasi Trafiği
İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırıları uluslararası kamuoyunda uzun süredir eleştiriliyor. Birleşmiş Milletler ve çeşitli ülkeler, İsrail’in Suriye’nin egemenliğini ihlal ettiğini vurgulayarak saldırıların durmasını istiyor.
Ancak Netanyahu hükümeti bu eleştirileri reddediyor ve İran’ın Suriye’deki askeri varlığına işaret ederek saldırıların “meşru savunma” kapsamında olduğunu savunuyor. ABD’nin de İsrail’in güvenlik kaygılarına destek vermesi, saldırıların durdurulması yönündeki diplomatik girişimleri zayıflatıyor.
İsrail Kamuoyunda Tartışma
Netanyahu’nun açıklamaları İsrail içinde de tartışılıyor. Muhalefet partileri ve bazı güvenlik uzmanları, Suriye’ye yönelik saldırıların bölgedeki İran etkisini gerçekten azaltıp azaltmadığını sorguluyor. Ayrıca Netanyahu’nun bu çıkışlarının iç politikadaki sıkışmışlıktan kaynaklandığı yorumları da dikkat çekiyor.
İsrail’deki siyasi belirsizlik ve hükümet içi krizler, Netanyahu’nun güvenlik gündemini öne çıkararak kamuoyunun desteğini toplama çabası olarak değerlendiriliyor.