ABD eski Başkanı Donald Trump, kritik Orta Doğu turuna hazırlanırken bölgede siyasi dengeleri sarsacak bir gelişme yaşandı. İsrail basını günlerdir Trump’ın Netanyahu’yla olan temaslarını dondurduğunu konuşurken, Filistin kaynaklı sızıntılar bu söylentileri adeta teyit etti. Trump’ın 13 Mayıs’ta başlayacak turunda İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya davet gönderilmediği ortaya çıktı.

Bu karar, sadece İsrail’de değil, uluslararası diplomasi çevrelerinde de şaşkınlıkla karşılandı.

Zirvede Sürpriz Katılımcılar: Abbas, Şara ve Avn Davetli

Filistin haber kaynaklarına dayandırılan haberlere göre, Trump ile Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman arasında Riyad’da gerçekleşecek kritik görüşmeye Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ve Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn da davet edildi.
Bu isimlerin zirvede yer alacak olması, İsrail’in dışlandığı yeni bir bölgesel diplomasi adımı olarak yorumlandı.

Davetin Mimarı: Muhammed bin Selman

Zirveye dair en dikkat çeken detay ise davetin doğrudan Prens Muhammed bin Selman tarafından yapılmış olması. Suudi tarafının, Trump’ı genişletilmiş bu buluşma formatına ikna ettiği ve görüşmede özellikle Filistin devletinin kurulması konusunun masaya yatırılacağı bildirildi.

Prens Selman’ın, Trump’tan Suudi Arabistan’ın Filistin politikasıyla uyumlu bir yaklaşım benimsemesini beklediği de sızan bilgiler arasında.

İsrail Basını Kaynıyor: Maariv Haberi Manşetten Verdi

İsrail’in önde gelen gazetelerinden Maariv, Netanyahu’nun dışlandığı bu gelişmeyi geniş biçimde sayfalarına taşıdı. Gazete, Tel Aviv’in bu durumu diplomatik bir geri adım olarak gördüğünü yazdı. İsrail kamuoyunda ise Trump’ın Filistin’e ve Arap dünyasına yakınlaştığı yönünde yorumlar yapılmaya başlandı.

Netanyahu hükümeti ise konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapmadı.

Filistin Devleti Masada: Suudi Arabistan İçin “Büyük Hedef”

Prens Selman’ın Trump’la yapacağı görüşmede, iki devletli çözüm ve Filistin’in devlet statüsü kazanması yönünde Suudi destekli yeni bir yol haritasının ele alınacağı belirtiliyor.
Riyad yönetimi bu hedefin hayata geçmesini, Suudi diplomasisinin en büyük başarısı olarak görüyor.

Filistinli yetkililer ise bu girişimin, uzun süredir çıkmaza giren müzakere sürecini yeniden canlandırabileceğini savunuyor.

İsrail-Türkiye Hattında da Belirsizlik

Trump’ın ziyaret takviminde Türkiye yer almasa da, İsrail’in bölgedeki diplomatik yalnızlığı Türkiye ile ilişkilerine de yansıyabilir. Ankara’nın uzun süredir Filistin lehine sergilediği net tavır ve Gazze’deki insanlık dramına karşı uluslararası girişimleri, bölgede oluşan yeni bloğun parçası olabileceği yorumlarını beraberinde getiriyor.

Trump’ın Gözünü Diktiği Başkentler: Riyad, Doha, Abu Dabi

Trump’ın turunun ilk ayağı Suudi Arabistan, ardından ise Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri olacak. İsrail’in bu listeye dahil edilmemesi, sadece Netanyahu ile kişisel bir gerilim değil, aynı zamanda bölgesel önceliklerin değiştiğine dair bir işaret olarak yorumlanıyor.

Trump’ın bu temaslar aracılığıyla hem iş dünyasında hem de diplomasi arenasında tekrar güç kazanmayı hedeflediği öne sürülüyor.