Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
reklam
reklam

Rusya’dan BM’de İsrail’e Sert Tepki: “Nükleer Tesisi Vurmak Savaş İlanıdır”

İsrail’in İran’a saldırısı sonrası BM Güvenlik Konseyi acil toplandı. Rusya, İsrail’i sert şekilde kınadı, ABD ise “İsrail’in kendini savunma hakkı var” dedi.

İsrail’in İran’a saldırısı sonrası BM Güvenlik Konseyi acil toplandı. Rusya,

BM Güvenlik Konseyi’nde İsrail zirvesi düzenlendi; İsrail’in İran’a yönelik saldırısı sonrası Rusya ve ABD arasında karşılıklı sert açıklamalar yapıldı.

BM Güvenlik Konseyi Acil Toplandı: Gündem İsrail-İran Gerilimi

İsrail’in İran’a yönelik gerçekleştirdiği hava saldırılarının ardından dünya diken üstünde. Yaşanan gelişmelerin ardından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) olağanüstü toplandı. Toplantıda Rusya, İsrail’i açık ve sert bir dille kınarken; ABD ise İsrail’in “kendini savunma hakkı” bulunduğunu savundu. Zirvede yapılan açıklamalar, bölgedeki krizin ne denli tehlikeli boyutlara ulaştığını gözler önüne serdi.

Rusya’dan İsrail’e Sert Kınama

Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Vassily Nebenzia, İsrail’in İran’a yaptığı saldırının “BM Şartı’nın ve uluslararası hukukun açık bir ihlali” olduğunu söyledi. Nebenzia açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Rusya Federasyonu, İsrail’in bu eylemini şiddetle kınıyor. İsrail’in askeri macerası bölgeyi büyük çaplı bir savaşın eşiğine getiriyor. Bu eylemlerin tüm sonuçlarının sorumluluğu tamamen İsrail liderliğine ve onları teşvik edenlere ait.”

Nebenzia, özellikle İran’ın nükleer tesislerinin hedef alınmasına değinerek, potansiyel radyolojik sonuçlardan ciddi endişe duyduklarını da belirtti.

“İsrail’in Cesareti BM Düzeninden Geliyor”

Rus diplomatların dikkat çektiği bir diğer konu ise, İsrail’in bu tür askeri eylemlere cesaret bulduğu sistemin ta kendisi, yani BM düzeniydi. Bu kapsamda yapılan açıklamada, “İsrail’in cesareti, uluslararası topluluğun yeterli tepki vermemesinden besleniyor” mesajı verildi.

ABD: “İsrail’in Kendini Savunma Hakkı Var”

ABD heyeti adına konuşan diplomat ise çok farklı bir perspektiften yaklaştı. İsrail’in uluslararası hukuk çerçevesinde kendini savunma hakkı olduğunu vurgulayan temsilci, İran’ın bölgedeki faaliyetlerinin istikrarı bozduğunu belirtti.

“İran İslam Cumhuriyeti rejimi, kuruluşundan bu yana İsrail devletinin ortadan kaldırılması çağrısında bulundu; İsrailli sivillere karşı kışkırtılmamış, doğrudan ve vekil saldırılar başlattı.”

ABD tarafı ayrıca, İran’ın nükleer silahlara sahip olmasının kabul edilemez olduğunu, bu durumun yalnızca İsrail’i değil, tüm bölgeyi tehdit ettiğini savundu.

ABD’den Sert Uyarı: “İran İçin Sonuçları Korkunç Olur”

ABD temsilcisi ayrıca İran’a doğrudan uyarıda bulundu. İran’ın Amerikan personeline veya çıkarlarına yönelik herhangi bir saldırıda bulunmasının, çok ağır sonuçları olacağı ifade edildi. Açıklamada şu cümlelere yer verildi:

“Washington yönetiminin en önemli önceliği bölgedeki vatandaşlarını ve personelini korumaktır. İran, ABD çıkarlarını veya personelini hedef almamalı. Aksi takdirde İran için sonuçlar korkunç olur.”

Bu açıklama, ABD’nin gerekirse askeri karşılık vermeye hazır olduğu mesajı olarak yorumlandı.

Nükleer Tehlike Gölgesinde Diplomasi Trafiği

Toplantının en çarpıcı başlıklarından biri de nükleer tesislerin hedef alınması oldu. Rusya’nın bu konudaki endişeleri özellikle radyolojik riskler nedeniyle küresel düzeyde kaygı yaratırken, ABD’nin İran’ın nükleer kapasitesine karşı aldığı net pozisyon da dikkat çekti. Her iki taraf da farklı gerekçelerle İran’ın nükleer programına değindi ancak gelinen noktada bölgedeki askeri gerilimin daha da tırmanabileceği izlenimi ağır bastı.

Orta Doğu’da Savaş Endişesi: Küresel Kriz Kapıda Mı?

BMGK’daki zirve, yalnızca iki ülke arasındaki askeri gerginliği değil, aynı zamanda Orta Doğu’daki istikrarın tüm dünya için ne denli kritik olduğunu bir kez daha gösterdi. Rusya’nın İsrail’i doğrudan hedef alan açıklamaları ve ABD’nin buna verdiği siyasi destek, BM Güvenlik Konseyi’ndeki bölünmüş yapıyı da ortaya koydu.

Bu süreçte nükleer silahların devreye girme ihtimali, krizin ciddiyetini artıran en önemli başlık haline geldi.