ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya platformu Truth Social’da paylaştığı bir gönderiyle, Joe Biden’ın 2020’de öldürülerek yerine “klonlar” ya da “robotik varlıklar” geçirildiği yönündeki bir komplo teorisine dikkat çekti. Trump, gönderiye doğrudan yorum yapmasa da, bu paylaşımıyla insan klonlama konusunu yeniden kamuoyunun gündemine taşıdı.
Söz konusu paylaşım, daha önce adı pek duyulmamış bir kullanıcıya ait olup Biden’ın artık hayatta olmadığını, kamuoyunun gördüğü kişinin bir “klon ya da dublör” olduğunu öne sürüyordu. Trump’ın paylaşımı, özellikle Biden’ın sağlığına dair süregelen tartışmalar ve 2024 seçimleri öncesindeki siyasi tansiyonla birlikte, sosyal medyada geniş yankı buldu.
İnsan Klonlama Mümkün mü? Bilim Ne Diyor?
İnsan klonlama konusu, bilim dünyasında uzun yıllardır etik, teknik ve hukuki açıdan tartışma konusu olmaya devam ediyor. 1996 yılında İskoçya’da klonlanan “Dolly” adlı koyun, genetik biliminin geldiği noktayı tüm dünyaya göstermişti. Ancak insan klonlama, bu başarıdan çok daha karmaşık ve riskli bir süreç.
Uzmanlara göre, teorik olarak insan klonlamak mümkün olabilir, ancak teknik zorluklar ve yüksek oranlı genetik kusurlar nedeniyle uygulamada bu çok tehlikeli ve etik dışı kabul ediliyor. Ayrıca birçok ülke, insan klonlamayı ulusal ve uluslararası yasalarla açıkça yasaklamış durumda.
İnsan Klonlama
Bilim insanları, klonlamanın insan vücudundaki karmaşık hücresel yapılar, yaşlanma süreçleri ve genetik mutasyon riski nedeniyle başarılı ve güvenli şekilde uygulanamayacağını belirtiyor. Aynı zamanda, böyle bir girişim etik ilkeleri de ağır biçimde ihlal edebilir.
Dünyada Klonlamaya Yönelik Hazırlık Var mı?
Şu an için hiçbir hükümetin resmi olarak insan klonlama üzerinde çalıştığına dair kamuya açık güvenilir bir veri bulunmamakta. Ancak bazı özel biyoteknoloji şirketlerinin gizli araştırmalar yaptığı yönünde çeşitli spekülasyonlar zaman zaman gündeme geliyor. Çin, Güney Kore ve Rusya gibi ülkelerdeki bazı bilim insanlarının hayvan klonlama konusunda ileri çalışmalar yürüttüğü biliniyor. Fakat bu çalışmalar da genellikle tarım, tıp ve ilaç sanayi uygulamalarıyla sınırlı.
Genetik Bilim ve Etik
Özellikle tıbbi amaçlarla yapılan terapötik klonlama araştırmaları (örneğin kök hücre üretimi) etik kurallara uygun şekilde denetlenen laboratuvar ortamlarında yürütülüyor. İnsan kopyalamaya yönelik çalışmalar ise hem bilim camiası hem de kamuoyu tarafından büyük oranda reddediliyor.
Trump Neden Klonlama İddiasını Gündeme Getirdi?
Trump’ın bu tür sıra dışı teorilere platform sunması, bazı uzmanlara göre “dijital provokasyon” ve “algı yönetimi” stratejisinin bir parçası. Biden’ın sağlık durumu üzerinden muhaliflerini sık sık eleştiren Trump, komplo teorilerini kullanarak kamuoyunun güvenini sarsmayı ve destekçileri arasında şüphe uyandırmayı amaçlıyor olabilir.
Ayrıca Trump’ın geçmişte de benzer şekilde “QAnon” gibi komplo hareketleriyle dolaylı temaslar kurduğu ve bazı iddiaları gündeme taşıyarak dikkat çektiği biliniyor.
Uzmanlar Uyarıyor: Bilim Dışı İddialar Tehlikeli
Bilim insanları ve etik uzmanları, bu tür iddiaların halk sağlığı, bilimsel gerçeklik ve kamu güveni açısından büyük zararlar doğurabileceği uyarısında bulunuyor. Bilimsel temeli olmayan komplo teorilerinin yayılması, toplumda kafa karışıklığına, güvensizlik duygusuna ve hatta sosyal kutuplaşmaya neden olabiliyor.
Amerikan Psikiyatri Derneği’nden Prof. Dr. Melanie Brown, bu tür teorilerin özellikle sosyal medyada kontrolsüz biçimde yayılmasının “gerçeklik algısını bozduğunu” ve “bilime olan güveni zedelediğini” belirtiyor.