Trump’tan tarife açıklaması dünya ticaret gündemine oturdu. ABD Başkanı Donald Trump, bazı ülkelere anlaşma mektupları gönderileceğini ve tarafların bu teklifleri kabul edip etmeme konusunda serbest olduklarını söyledi.

Trump’tan Tarife Resti: “ABD’de Alışveriş Yapmak Zorunda Değilsiniz”

ABD Başkanı Donald Trump, Washington’daki Kennedy Merkezi‘nde basın mensuplarına yaptığı açıklamalarla küresel ticaret gündemini bir kez daha belirledi. Ticaret müzakerelerine dair açıklamalarında Trump, “Bir noktada ülkelere mektuplar göndereceğiz. İşte anlaşma bu, kabul edebilirsiniz ya da etmeyebilirsiniz. Kullanmak zorunda değilsiniz, ABD’de alışveriş yapmak zorunda değilsiniz.” ifadelerini kullandı. Bu çıkış, ABD’nin ticari müzakerelerde ne kadar kararlı olduğunu açıkça ortaya koydu.

15 Ülkeye Ticaret Mektubu Gönderilecek

Trump, ABD’nin şu anda yaklaşık 15 ülke ile ticaret görüşmeleri yürüttüğünü ve bu ülkelerle yapılacak yeni anlaşmaların mektup yoluyla iletileceğini açıkladı. “Şu anda yaklaşık 15 ülkeyle görüşüyoruz ama bildiğiniz gibi toplamda 150’den fazla ülke var ve hepsiyle görüşemeyiz. Bu yüzden yaklaşık bir buçuk iki hafta içinde bazı ülkelere mektup gönderip anlaşmanın ne olduğunu söyleyeceğiz.” diyerek, seçici bir strateji izlediklerini belirtti.

Çin İle “Harika Bir Anlaşma” Yapıldı

Açıklamaları sırasında Çin’e özel bir parantez açan Trump, “Çin ile harika bir anlaşma yaptık” diyerek yapılan ticaret anlaşmasından oldukça memnun olduklarını vurguladı. Bu anlaşmanın ABD’nin ihtiyaç duyduğu tüm unsurları içerdiğini belirten Trump, Çin’le olan ekonomik ilişkilerin sorunsuz ilerlediğini ifade etti.

İngiltere Anlaşması da Hatırlatıldı

Çin’le yapılan anlaşmanın ardından İngiltere ile imzalanan ticaret anlaşmasına da dikkat çeken Trump, “Şu anda anlaşmalar açısından çok iyi gidiyoruz” dedi. ABD’nin uluslararası ticarette elini güçlendirdiğini savunan Trump, bu anlaşmaların ülke ekonomisi açısından oldukça faydalı olduğunu kaydetti.

Ticaret Müzakereleri İçin Süre Uzatımı Gündemde Değil

Trump’a yöneltilen “ticaret müzakereleri için tanınan süre uzatılacak mı?” sorusuna verdiği yanıt ise net oldu. “İsterdim ama buna ihtiyacımız olacağını sanmıyorum.” diyerek, herhangi bir uzatmaya gerek olmadığını belirtti. Bu yanıt, ABD’nin mevcut stratejisine güven duyduğunun bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Japonya ve Güney Kore de Masada

Trump, yalnızca Çin ve İngiltere ile sınırlı kalmadıklarını, Japonya, Güney Kore ve daha birçok ülke ile de ticaret masasına oturduklarını söyledi. ABD’nin geniş bir ticari ağ oluşturmayı hedeflediği ve bu ülkelerle yapılacak anlaşmaların da kısa sürede netleşeceği tahmin ediliyor.

“Anlaşmayı Kabul Edin ya da Etmeyin”

Trump’ın “İşte anlaşma bu, kabul edebilirsiniz ya da etmeyebilirsiniz” ifadesi, uluslararası kamuoyunda ABD’nin agresif ticaret politikaları kapsamında değerlendiriliyor. ABD Başkanı’nın bu açıklaması, Washington’un ekonomik ilişkilerde baskın taraf olarak pozisyonunu güçlendirmeye devam ettiğini gösteriyor.

Ticaret Politikasında “Amerika Önce” Vurgusu

Trump’ın bu çıkışı, başkanlık dönemindeki “America First” (Önce Amerika) doktrinini sürdüğünü bir kez daha ortaya koydu. Ülkesinin çıkarlarını ön planda tutan Trump, ticaret politikalarını bu doktrine göre şekillendirmeyi sürdürüyor. Tarife oranlarının ülkelere önceden mektup olarak iletilecek olması, tek taraflı şeffaflık ve koşullu iş birliği anlayışını yansıtıyor.

Küresel Ticarete Etkileri Ne Olacak?

ABD’nin bu hamlesi, uluslararası ticaret sisteminde yeni bir denge arayışını gündeme taşıyor. Trump yönetiminin tercih ettiği ikili anlaşma modeli, özellikle çok taraflı örgütler ve serbest ticaret bölgeleri açısından zorluklar yaratabilir. Ancak Trump, ABD’nin bu yöntemle daha kârlı çıktığını savunuyor.

Biden Dönemine Karşı Net Bir Çizgi

Trump’ın açıklamaları, eski başkan Joe Biden dönemindeki çok taraflı diplomasiye karşılık, daha sert ve pazarlıkçı bir ticaret çizgisine işaret ediyor. Trump, önceki dönemdeki uygulamaları “zayıf” olarak değerlendirmiş ve göreve dönüşünde bu tarz politikaları değiştireceğini defalarca belirtmişti.

ABD İç Kamuoyuna Mesaj

Trump’ın konuşmasının satır aralarında ABD kamuoyuna da doğrudan bir mesaj vardı. “ABD’de alışveriş yapmak zorunda değilsiniz” çıkışı, Amerikan ürünlerine olan dış talep karşısında ABD’nin kendi pazarı üzerinde tam kontrol sağlamak istediğini ortaya koyuyor. Bu, yerli üretimi teşvik etme ve dışa bağımlılığı azaltma amacını taşıyan bir strateji olarak da okunabilir.