Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
reklam
reklam

Türkiye İle Hindistan’ın Arasına ”Keşmir Meselesi” Girdi. Hindistan, Türk Mallarını ve Turizmini Baltalamak Mı İstiyor ?

Türkiye’nin Keşmir meselesinde Pakistan’a verdiği destek, Hindistan’da siyasi ve toplumsal çevrelerde tepkiyle karşılandı. Bu durum üzerine Hindistan, Türk mallarına boykot çağrısı yaptı, turizmde iptaller yaşandı ve bazı Türk şirketlerinin faaliyetlerine kısıtlama getirildi.

Ancak ekonomik veriler, Hindistan’ın Türkiye’nin büyük bir ticaret ortağı olmadığını gösteriyor. 2024’te Türkiye Hindistan’a 1,3 milyar dolarlık ihracat yaparken, 6,4 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirdi. Bu dengesizlik nedeniyle ihracatçılar, karşılıklı yaptırım uygulanırsa zararlı çıkan tarafın Hindistan olacağını savunuyor.

Turizmde de Hindistan’dan gelen ziyaretçi sayısı sınırlı olduğundan, bu alandaki etkiler Türkiye için sınırlı kalıyor. Türk yetkililer ve ihracatçılar, oluşacak kayıpların yerli üretimle veya alternatif pazarlarla telafi edilebileceğini belirtiyor.

Türkiye’nin Keşmir meselesinde Pakistan’a verdiği destek, Hindistan’da siyasi ve toplumsal

Türkiye’nin Keşmir meselesinde Pakistan’a verdiği açık destek, Hindistan’da siyasi ve toplumsal çevrelerin sert tepkisini çekti. Yeni Delhi yönetimi, bu çıkışın ardından Türk ürünlerine ve iş birliklerine karşı çeşitli kısıtlamalar getirmeye başladı. Türkiye’nin dış politika tercihi, iki ülke arasında yeni bir diplomatik gerilimin kapısını araladı.

Türk Ürünlerine Boykot ve Turizmde İptaller

Hindistan kamuoyunda başlatılan Türk mallarına boykot kampanyası, kısa sürede turizm sektörünü de etkiledi. Hint tur operatörleri, Türkiye’ye yönelik tur paketlerinde ciddi iptaller yaşandığını duyurdu. Ayrıca, Türkiye’de faaliyet gösteren önemli Türk firmalarından biri olan Çelebi Havacılık’a da Mumbai Havalimanı’nda operasyon yasağı getirildi. Akademik ve kültürel iş birlikleri ise askıya alındı.

Ticari Dengeler Türkiye Lehine

2024 yılı dış ticaret verilerine göre, Türkiye’nin Hindistan’a ihracatı 1,3 milyar dolar olurken, Hindistan’dan ithalatı 6,4 milyar dolara ulaştı. Türkiye’nin toplam ihracatının yalnızca yüzde 0,5’i Hindistan’a yapılırken, Hindistan’dan yapılan ithalat toplam ithalatın yüzde 2’sini oluşturdu.

İhracat çevreleri, bu rakamların Türkiye açısından çok büyük bir ekonomik risk taşımadığını belirtiyor. “Zaten bir satıyorsak Hindistan’dan altı alıyoruz” görüşünü dile getiren sektör temsilcileri, karşılıklılık esasına göre verilecek bir yanıtla Türkiye’nin dış ticaret açığının lehine dönebileceğine dikkat çekiyor.

Yerli Üretim ve Alternatif Pazarlara Yönelim

Ticaret uzmanlarına göre Türkiye, Hindistan’dan ithal ettiği birçok ürünü yerli üretimle ikame edebilir ya da başka ülkelerden tedarik yoluna gidebilir. Bu durum, Hindistan’a uygulanan olası yaptırımların Türkiye açısından daha az zararla atlatılmasını sağlayabilir. İhracatçı birlikleri, alternatif pazarlardan doğacak fırsatları değerlendirecek güçte olduklarını vurguluyor.

Hint Turist Sayısı Sınırlı Kaldı

Hindistan kamuoyundaki tepkiler en çok turizm sektörüne yansıdı. Ancak Türkiye’ye gelen Hint turist sayısının sınırlı olması, bu etkinin ekonomik boyutunu azaltıyor. 2024 yılında Türkiye 62,2 milyon turiste ev sahipliği yaparken, Hindistan’dan gelen ziyaretçi sayısı yalnızca 330 bin kişi ile sınırlı kaldı. Türk turizm sektörü temsilcileri, yaşanan iptalleri sakin ve temkinli bir şekilde karşılıyor.

Sonuç: Ekonomik ve Siyasi Dengeler Gözden Geçiriliyor

Keşmir çıkışıyla başlayan Türkiye-Hindistan gerilimi, yalnızca diplomatik ilişkilerle sınırlı kalmayarak, ticaret ve turizmi de etkiliyor. Ancak mevcut verilere göre, ekonomik karşılık verildiği takdirde Hindistan’ın daha fazla zarar görebileceği değerlendiriliyor. Türkiye’nin bu süreçte iç üretime ve alternatif pazarlara yönelerek daha güçlü bir pozisyon alması bekleniyor.

Keşmir Meselesi Nedir ?

Keşmir meselesi, Hindistan ile Pakistan arasında uzun süredir devam eden siyasi ve askeri bir sorundur. 1947 yılında İngiltere’nin Hindistan üzerindeki sömürge yönetimini sona erdirmesiyle birlikte Hindistan ve Pakistan iki ayrı ülke olarak kuruldu. Bu dönemde, halkının çoğunluğu Müslüman olan Cammu ve Keşmir bölgesi, bağımsızlığını ilan etmek yerine Hindistan’a katılma kararı aldı. Ancak Pakistan bu durumu kabul etmedi ve iki ülke arasında ilk Keşmir Savaşı başladı.

O tarihten bu yana Keşmir bölgesi fiilen ikiye bölünmüş durumdadır: bir kısmı Hindistan’ın, diğer kısmı ise Pakistan’ın kontrolü altındadır. Ayrıca Çin’in de bölge üzerinde hak iddiaları bulunmaktadır. Hindistan, Keşmir’in kendisine ait bir eyalet olduğunu savunurken; Pakistan, bölgenin halkının çoğunluğunun Müslüman olması nedeniyle Keşmir’in Pakistan’a katılması gerektiğini ileri sürmektedir.

Keşmir meselesi bugüne kadar üç kez savaşa neden olmuş, zaman zaman sınır çatışmaları ve terör olaylarıyla gerginlik tırmanmıştır. Bölge, hem stratejik konumu hem de etnik-dini yapısı nedeniyle oldukça hassas bir öneme sahiptir. Uluslararası toplum, çoğunlukla sorunun barışçıl yollarla çözülmesini savunmakta; ancak bugüne kadar kalıcı bir uzlaşmaya ulaşılamamıştır.

Türkiye ise tarihsel ve kültürel bağlar nedeniyle genellikle Pakistan’a daha yakın bir tutum sergilemektedir. Bu da zaman zaman Hindistan’ın tepkisine neden olmaktadır.