Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının katkılarıyla İstanbul Aile Vakfı tarafından “21. Yüzyılda Aile Olmak” temasıyla düzenlenen 3. Uluslararası Aile Sempozyumu, Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda gerçekleştirildi. Anadolu Ajansı’nın global iletişim ortağı olduğu etkinlikte, aile psikolojisi alanında uzman isimler görüşlerini paylaştı.
Suriyeli Ailelerin Mücadelesi: “Yeni Bir Ruh Geliştirdiler”
Dr. Mulhem Zuheyr el-Haraki, Suriye’de yaşanan iç savaşın Suriyeli mülteci aileler üzerindeki etkilerini anlattı. Haraki, savaşta aile yapısının doğrudan hedef alındığını vurgulayarak, özellikle baba figürünün zedelendiğine dikkat çekti.
“Suriyeli aileler olağanüstü bir esneklik ve yeniden ayağa kalkma gücü gösteriyor” diyen Haraki, savaş ortamında çekirdek ailenin yanı sıra geniş ailenin de önem kazandığını belirtti. Ergenlik dönemindeki gençlerin yaşadığı psikolojik baskılara da değinen Haraki, birçok gencin çalışmak zorunda kaldığını ve bu nedenle baba rolünü üstlendiğini söyledi.
Haraki ayrıca, savaş koşullarında kadınların ailedeki rolünün genişlediğini ve Suriyeli ailelerin bu süreçte “yeni bir ruh” geliştirdiğini vurguladı.
Aile Terapisinde “Yüksek Riskli Ailelere Müdahale” Vurgusu
Kuzey İrlanda’dan çevrim içi bağlantıyla sempozyuma katılan Dr. Memun Tevfik Mubeyd, aile yapısının bir sosyal sistem olduğunu belirterek, hem çocuklar hem yetişkinler için sevgi, iletişim becerisi ve karakter gelişiminin önemine değindi.
Yüksek riskli ailelere özel müdahale gerektiğini vurgulayan Mubeyd, çocukların sadece temel ihtiyaçlarının karşılanmasının yeterli olmadığını, ahlak ve karakter eğitiminin de öncelikli olması gerektiğini ifade etti. Terapilerde yönlendirme ve eğitim desteğinin başarı oranını artırdığını belirten Mubeyd, çalışmalarında yüzde 67 başarı sağlandığını kaydetti.
Ebeveynlerin Çocuk Üzerindeki Psikolojik Etkisi
Sempozyumda konuşan bir diğer isim olan Dr. Halid ed-Dugheym, anne ve babanın çocuk üzerindeki etkisinin zamanla azaldığına işaret etti. Dugheym, İslam’a göre ahlakın bireysel değil toplumsal bir mesele olduğunu ifade ederek, bu anlayışın aile yapısında nasıl tezahür ettiğini anlattı.
“Bireyselci yetiştirilen çocuklar, ilerleyen yaşlarda ebeveynleriyle ilgilenmiyor” uyarısında bulunan Dugheym, tutarlı ve sürekli davranışların çocuk gelişiminde temel olduğunu vurguladı.
İslami Psikolojinin Aile Yaşamındaki Rolü
Dr. Muhammed Ebu Hilal ise konuşmasında İslami psikoloji kavramının altını çizdi. Modern psikolojinin kültür ve tarih bağlamından uzaklaştığını belirten Ebu Hilal, İslam psikolojisinin akıl, tecrübe ve vahiy temelli olduğuna dikkat çekti.
İslami psikolojinin hem dünyevi hem manevi hedefler içerdiğini vurgulayan Ebu Hilal, aile ve eş ilişkilerinin bu çerçevede değerlendirildiğini söyledi. Allah’ın varlığı ve birliği temelinde şekillenen bu yaklaşımın, hem bireysel hem de toplumsal sağlığa katkı sunduğunu ifade etti.
Aile Psikolojisi Üzerine Çok Disiplinli Yaklaşım
Oturum başkanlığını Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım’ın yaptığı sempozyumda, farklı ülkelerden uzmanlar, aile psikolojisini çok boyutlu olarak değerlendirdi. Etkinlikte, ailelerin krizler karşısında nasıl yeniden yapılanabileceği, aile bireylerinin değişen rolleri ve toplumlar üzerindeki etkileri konuşuldu.
Sempozyum, 21. yüzyılda aile olmanın zorlukları ve fırsatları hakkında uluslararası bir bilgi paylaşımı ortamı sunarak, politika yapıcılar ve akademisyenler için önemli bir kaynak oluşturdu.