Bankada parası olanlar için faiz dengeleri değişiyor. Merkez Bankası’nın repo ihalelerine başlaması ve enflasyonun beklentilerin altında gelmesiyle birlikte faiz indirimi beklentisi oluştu. Bankalar ise bu sürece şimdiden tepki verdi.
Faiz İndirimi Beklentisi Güçleniyor
Mayıs ayında açıklanan yüzde 1,53’lük enflasyon verisi, piyasa beklentilerinin altında kalınca Merkez Bankası’nın faiz indirimi yapabileceği yönündeki öngörüler güçlendi. Özellikle politika faizine dokunmadan repo ihaleleriyle piyasayı yönlendiren Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), para politikasında yeni bir faza geçmiş olabilir.
Merkez Bankası Repo Hamlesi Ne Anlama Geliyor?
Geçtiğimiz günlerde 100 milyar TL tutarında 1 haftalık repo ihalesi açan Merkez Bankası, bu hamleyle hem piyasadaki likiditeyi yönetmeye başladı hem de faizler konusunda sinyaller verdi. İhalede belirlenen yüzde 46 oran, mevcut politika faiziyle örtüşse de, bu tür ihalelerin başlamış olması piyasalarda “gevşeme işareti” olarak yorumlandı.
Bankalar Harekete Geçti: Mevduat Faizlerinde Revizyon Başladı
Özellikle Kurban Bayramı öncesi ve sonrasında, bazı özel bankalar mevduat faiz oranlarını 1 puan civarında aşağı çekti. Şu anda piyasada en yüksek mevduat faiz oranı yaklaşık yüzde 53 seviyesinde kalırken, bazı bankaların sunduğu oranlar yüzde 51-52 bandına geriledi.
Bu durum, bankaların olası faiz indirimi beklentisiyle hareket etmeye başladığını gösteriyor. Ancak uzmanlara göre bu sadece TCMB politikasıyla değil, aynı zamanda bankaların likidite yönetimi ve bilançoları ile de yakından ilgili.
Uzman Yorumu: Faiz İndirimi Tek Başına Yeterli Değil
3. Göz Danışmanlık Kurucusu Hikmet Baydar, bankaların mevduat faizlerini indirmesinin sadece faiz kararıyla değil, daha geniş bir yapıyla ilişkili olduğunu belirtiyor:
“Merkez Bankası’nın faiz indirimi yeterli değil. Bankaların TL likiditesi hâlâ kısıtlı. BDDK ve TCMB’nin sıkı politikaları nedeniyle bankalar bilançolarını yüzde 100 kontrol edemiyor. Daha gevşek regülasyonlarla faizlerde düşüş hızlanabilir.”
19 Haziran Kritik Tarih: Faiz Kararı Bekleniyor
TCMB’nin Haziran ayı faiz kararı toplantısı 19 Haziran’da yapılacak. Piyasa oyuncuları bu toplantıdan politika faizinde 3-4 puanlık bir indirim çıkabileceğini değerlendiriyor. Hatta bazı senaryolarda yüzde 42,5 seviyelerine dönüş beklentisi dile getiriliyor.
Ancak yalnızca bu indirimin yeterli olmayacağı, daha derin bir parasal genişleme sinyaline ihtiyaç duyulduğu ifade ediliyor.
Repo İhalesi Faiz Düşüşü Sinyali mi?
TCMB’nin açtığı repo ihalesine 635 milyar TL’nin üzerinde teklif gelmesi, piyasadaki yüksek nakit ihtiyacını da gözler önüne serdi. Ancak gerçekleşen oran yüzde 46 olduğu için henüz kesin bir faiz düşüşü sinyali verilmedi. Analistler, bu tür ihalelerin devamı ve oran değişimleriyle faiz indirimi beklentisinin somutlaşacağını vurguluyor.
TCMB Neden Repo İhalesi Açıyor?
Uzmanlara göre repo ihaleleri, Merkez Bankası’nın piyasadaki fazla ya da eksik likiditeyi yönetmek amacıyla kullandığı teknik araçlardan biri. Şu anki ihaleler miktar bazlı yapılıyor ve düşük hacimli kalıyor. Bu da doğrudan bir faiz indirimi niyetinden çok, piyasa duyarlılığını ölçmeye yönelik bir adım olarak yorumlanıyor.
Mevduat Faizlerinde Kalıcı Düşüş Olur mu?
Bankaların mevduat faizlerini düşürmesi için yalnızca TCMB’nin politika faizi indirmesi yetmiyor. Stopaj uygulamaları, kredi büyüme hedefleri, swap oranları ve likidite yönetimi gibi birçok farklı faktör de faiz politikalarını etkiliyor. Yani faiz indirimi gelse bile mevduat faizlerine etkisi sınırlı ve kademeli olabilir.
Bankaların Sendikasyonları da Etkili
Son dönemde bazı bankaların uluslararası piyasalardan başarılı sendikasyon kredileri aldığı biliniyor. Bu kaynaklar, TL’ye çevrilerek kredi kaynağı oluşturulduğu takdirde, piyasalarda bir miktar rahatlama sağlayabiliyor. Ancak bu, her banka için geçerli değil. Çünkü her bankanın kaynak maliyeti farklı ve yönetim stratejileri değişkenlik gösteriyor.
Yatırımcı Ne Yapmalı?
Uzmanlar, mevduat faiziyle yatırım yapanların kısa vadeli vadeleri tercih etmesini ve 19 Haziran faiz kararı sonrası yeni oranları gözlemlemesini öneriyor. Ayrıca stopaj ve enflasyon etkisi göz önünde bulundurularak, net getiri üzerinden hareket edilmesi tavsiye ediliyor.