TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi’nde enflasyon ve dolar beklentileri güncellendi. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ve döviz kurlarına ilişkin verilerde gerileme dikkat çekerken, yıl sonu büyüme ve faiz tahminlerinde sabit bir duruş sergilendi.
Haziran ayı TÜFE beklentisinde düşüş yaşandı
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), reel ve finansal sektör temsilcileri ile ekonomistlerden oluşan 69 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği 2025 yılı Haziran ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarını açıkladı.
Ankette geçen ay yüzde 1,77 olarak açıklanan haziran ayı TÜFE artış beklentisi, bu ayki anket döneminde yüzde 1,61 seviyesine geriledi. Bu düşüş, piyasaların yaz aylarında enflasyon baskılarının azalacağına dair beklentilerini güçlendirdi.
Yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 30’un altına indi
Katılımcıların cari yıl sonu için enflasyon beklentisi geçen ayki yüzde 30,35 seviyesinden yüzde 29,86’ya düşerek, kritik 30 eşiğinin altına geriledi.
Ayrıca 12 ay sonrası TÜFE beklentisi yüzde 25,06’dan 24,56’ya, 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise yüzde 17,77’den yüzde 17,35’e geriledi. Bu tablo, piyasada orta ve uzun vadede enflasyonun kontrol altına alınabileceği yönündeki umutları artırdı.
Dolar beklentisinde kısa vadede düşüş, uzun vadede artış öne çıkıyor
Katılımcıların yıl sonu dolar/TL beklentisi de dikkat çekici bir şekilde geriledi. Geçen ay 43,6984 TL olarak ölçülen yıl sonu dolar kuru beklentisi, haziran anketinde 43,5731 TL seviyesine indi.
Ancak 12 ay sonrası dolar/TL tahmini 46,6185’ten 47,0352’ye çıkarak, uzun vadede kurda yukarı yönlü bir hareketin öngörüldüğünü gösterdi.
Cari açık beklentilerinde iyileşme sinyali
Bir önceki ankette yıl sonu cari işlemler açığı beklentisi 19,2 milyar dolar seviyesindeyken, haziran ayı anketinde bu rakam 18,8 milyar dolara geriledi.
Gelecek yıl için öngörülen cari açık da düşüş eğiliminde. Mayıs ayında 24 milyar dolar olan 2026 yılı cari açık tahmini, haziran ayında 23,8 milyar dolara çekildi.
Politika faizi tahminleri kademeli düşüşe işaret ediyor
Merkez Bankası’nın politika faizi oranı için ilk toplantıda değişiklik beklenmiyor. Katılımcılar, TCMB’nin ilk toplantıda faizi yüzde 46 seviyesinde sabit tutacağı öngörüsünde bulundu.
İkinci toplantı için faiz beklentisi yüzde 43, üçüncü toplantı içinse yüzde 40,38 olarak ifade edildi. Bu veriler, TCMB’nin yılın ikinci yarısında kademeli faiz indirimlerine başlayabileceğine işaret ediyor.
12 ay sonrası politika faizi tahmini netleşti
Ankette katılımcıların 12 ay sonrası için politika faizi beklentisi yüzde 29,31 olarak kaydedildi. Bu tahmin, uzun vadeli faizlerde ciddi bir düşüş beklentisinin oluştuğunu gösteriyor. Piyasalar bu öngörüyü, enflasyon kontrol altına alınırsa Merkez Bankası’nın faizleri gevşetebileceği şeklinde yorumluyor.
GSYH büyüme beklentilerinde değişiklik yok
Cari yıl için Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) artış beklentisi, önceki ankette olduğu gibi yüzde 2,9 seviyesinde sabit kaldı.
Gelecek yıl için büyüme tahmini ise yüzde 3,7 olarak korunuyor. Bu durum, ekonomik büyüme konusundaki beklentilerin temkinli ancak pozitif seyretmeye devam ettiğini gösteriyor.
TCMB’nin mesajı: Enflasyonla mücadele sürüyor
TCMB tarafından yürütülen para politikalarının sonuçlarının yavaş yavaş ankete de yansımaya başladığı gözlemleniyor. Özellikle enflasyon beklentilerinde yaşanan düşüş, sıkı para politikalarının etkisini göstermeye başladığının sinyalini veriyor.
TCMB, enflasyonla mücadelede kararlılığını sürdürürken, faiz politikaları konusunda temkinli ve veri odaklı adımlar atmayı sürdürüyor.
Uzmanlardan yorum: “Beklentilerdeki iyileşme moral verici”
Finans uzmanları ve ekonomistler, TCMB’nin anket sonuçlarını genel olarak olumlu buluyor. Ekonomist Hakan Kara, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, “Beklentilerdeki düşüş, enflasyonla mücadelede kararlı duruşun yansımasıdır. Ancak kalıcı sonuçlar için enflasyonun reel olarak düşüşe geçmesi gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Bir başka yorumda ekonomist Gizem Öztok Altınsaç, “Veriler, enflasyon ve faiz tahminlerinin gerilemeye devam ettiğini gösteriyor. Bu, Merkez Bankası’nın kredibilite kazanımı açısından da önemli” ifadelerini kullandı.
Dış gelişmelerin etkisi göz ardı edilmiyor
Anket sonuçları, Türkiye ekonomisinin iç dinamiklerinin yanı sıra dış gelişmelere de duyarlı olduğunu ortaya koyuyor.
Orta Doğu’da yaşanan gerilimlerin altın fiyatlarına etkisi gibi küresel gelişmelerin, dolar ve enflasyon beklentilerinde dalgalanmalara neden olabileceği belirtiliyor.