Nöbetçi Eczaneler
Aşure Günü Ne Zaman? Her yıl olduğu gibi bu yıl da milyonlarca insanın merakla beklediği soru yeniden gündemde: Aşure günü ne zaman? Paylaşmanın, bereketin ve dayanışmanın sembolü olan bu anlamlı gün, sadece mutfaklarda değil, gönüllerde de pişiyor. Bu haberde Aşure Günü’nün tarihinden faziletine, kültürel anlamından ibadet boyutuna kadar tüm yönlerini ele alacağız. Hazırsanız, bu tatlı ve derin maneviyat dolu yolculuğa birlikte çıkalım.
Aşure Günü Ne Zaman Başlıyor?
Hicri takvime göre Muharrem ayının 10. günü olarak bilinen Aşure Günü, 2025 yılında 5 Temmuz Cumartesi günü idrak edilecek. Bu tarih, milyonlarca kişinin sofralarında aşure kazanlarının kaynadığı, duaların semaya yükseldiği, kalplerin birleştiği özel bir gün olacak.
Aşure Günü, sadece İslam dünyasında değil, pek çok kültürde de önemli bir yere sahiptir. Ama asıl anlamı, paylaşmanın yüceliğinde ve toplumsal dayanışmanın ruhunda gizlidir. Detaylar için tıklayınız…
Aşure Nedir, Ne Değildir?
Aşure denildiğinde akla ilk gelen; buğday, nohut, kuru fasulye, kuru meyveler ve birçok malzemenin kaynaştığı o tatlı mı tatlı geleneksel bir lezzettir. Ancak Aşure Günü’nün anlamı yalnızca tatlı pişirip dağıtmak değildir.
Aşure, tarih boyunca yaşanmış mucizeleri, ilahi kurtuluşları ve insanlık adına atılan umut dolu adımları temsil eder.
Aşure Günü’nün Tarihi ve Manevi Kökeni
Peki bu özel gün neden bu kadar kıymetli? Cevap, tarihin derinliklerinde saklı.
Rivayetlere göre Aşure Günü, pek çok önemli olayın yaşandığı bir gün olarak kabul edilir:
Hazreti Nuh’un gemisinin tufandan kurtulması,
Hazreti Musa’nın Kızıldeniz’i geçerek Firavun’un zulmünden kaçışı,
Hazreti Adem’in tövbesinin kabul edilmesi,
Hazreti İbrahim’in Nemrut’un ateşinden kurtulması,
Hazreti Yunus’un balığın karnından çıkarılması.
Bu olayların ortak noktası nedir derseniz: İlahi yardım, kurtuluş ve umut. İşte bu yüzden Aşure Günü yalnızca bir yemek geleneği değil, bir maneviyat manifestosudur.
Aşure Pişirmek Bir İbadet midir?
Sıkça sorulan sorulardan biri de bu: Aşure pişirmek ibadet midir? Cevabı net: Aşure pişirmenin kendisi doğrudan bir ibadet olarak tanımlanmasa da, İslam’da paylaşmak, ikramda bulunmak, ihtiyaç sahiplerini gözetmek büyük sevap sayılır.
Komşulara, akrabalara, tanıdıklara ya da hiç tanımadığınız insanlara aşure ikram etmek; insanî değerleri canlı tutmak ve kardeşliği pekiştirmek anlamına gelir. Yani niyetiniz halis ise, her kaşıkta bir dua, her lokmada bir iyilik saklıdır.
Aşure Günü’nün Faziletleri Neler?
Peygamber Efendimiz’in şu sözü bu günün ne kadar kıymetli olduğunu ortaya koyuyor:
“Aşure günü zerre kadar sadaka veren, Uhud Dağı kadar sevaba ulaşır.”
Bu hadis, sadece bir tatlı sunmanın değil, bir gönül kazanmanın ne kadar büyük bir anlam taşıdığını açıkça ifade ediyor. O halde Aşure Günü’nde yapılabilecek faziletli davranışları sıralayalım:
Yoksullara ve muhtaçlara yardım etmek,
Gönül almak, kırgınlıkları sona erdirmek,
Dua etmek, geçmişe rahmet dilemek,
Küçük sadakalarla büyük hayırlar işlemek,
Kalpleri aşure gibi kaynatıp sevgiyle doldurmak.
Bu özel günün hem bireysel hem toplumsal etkisi büyüktür. İnsanlar bu vesileyle bir araya gelir, küsler barışır, yoksullar gözetilir, çocuklar sevinir. Kazanlarda sadece aşure değil, iyilik de pişer.
Aşure Geleneğinin Derinlikleri
Aşure geleneği, yalnızca İslam toplumlarına ait değildir. Farklı kültürlerde ve topluluklarda da benzer ritüeller ve paylaşımlar mevcuttur. Ancak İslam geleneğinde Aşure Günü’nün yeri çok özeldir.
Anadolu’da “kazan kaynasın, gönüller ısınsın” anlayışıyla yapılan bu gelenek, aileleri bir araya getirir. Mahallede, sokakta, apartmanda bile insanlar birbirine tabak tabak aşure ikram eder. Bu hem toplumsal hem de ruhsal bir şifadır.
Modern Zamanda Aşure: Gelenek Dijitalleşiyor mu?
Teknoloji çağında yaşıyoruz. Artık aşure tarifleri YouTube’dan izleniyor, malzemeler market uygulamalarından alınıyor, hatta aşureler dijital tabaklarla sosyal medyada paylaşılıyor. Ancak bu dijitalleşme, Aşure Günü’nün ruhuna zarar vermek zorunda değil. Önemli olan samimiyet ve niyettir. Sanal ortamda bile olsa, bir dua yazmak, bir gönül almak hâlâ mümkün. Bu yıl 5 Temmuz Cumartesi günü, ocağınızda aşure pişerken, kalbiniz de iyilikle ısınsın. Unutmayın; en güzel aşure, içinde sevgi olandır.