Göksu Çelebi kimdir? sorusu, son günlerde sosyal medyanın ve haber akışlarının en acılı, en çok aratılan başlığı haline geldi. Genç, başarılı, hayatının baharındaki bir avukatın ismi, bir trajedinin simgesine dönüştü. Adı, bir anda trend listelerine çıktı. Peki, kimdi Göksu Çelebi? Sadece bir “iş adamının sevgilisi” miydi, yoksa arkasında çok daha fazlasını mı bıraktı? Bu yazı, onun parlak yaşamını, hüzünlü sonunu ve bu sonun ardındaki çarpıcı gerçekleri anlamak için bir araya getirilmiş derin bir bakış sunuyor.

Göksu Çelebi Kimdir? Bir Yaşam Öyküsü: Umutlar, Hedefler ve Başarılarla Dolu 23 Yıl

Göksu Çelebi’yi tanımlamak için tek bir kelime yetmez. O, 1998 yılında doğmuş, Türkiye’nin en parlak gençlerinden biriydi. Eğitim hayatı, onun ne denli azimli ve başarı odaklı bir birey olduğunun en net göstergesi. Lise eğitimini prestijli ODTÜ Geliştirme Vakfı Okulları’nda tamamladı. Buradaki yılları, onun akademik disiplinini ve geleceğe dair büyük hayallerini şekillendiren bir temel attı.

Lisenin ardından rotasını, adalete ve hukuka hizmet etmek olarak belirledi. 2016 yılında, Ankara’da bulunan Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne adım attı. Beş yıllık zorlu ve yoğun hukuk eğitiminden 2021 yılında mezun oldu. Bu süreç, sadece bir diploma almak değil, aynı zamanda hukukun katı, analitik ve insani yönlerini özümsemek demekti. Mezuniyetinin ardından, meslekte ilk adımlarını atmak için staj yolunu seçti.

Stajını, Liman Kurman Hukuk Bürosu’nda yaptı. Burada sergilediği performans, azmi ve hukuka olan hakimiyeti, onu sıradan bir stajyer olmaktan çıkardı. Öylesine başarılı bir staj dönemi geçirdi ki, aynı büro ona kapılarını açtı. Artık Göksu Çelebi, Liman Kurman Hukuk Bürosu’nda tam zamanlı bir avukat olarak görev yapıyordu. Kariyerinin henüz en başındaydı. Önünde, davalar kazanacağı, müvekkillerinin haklarını savunacağı ve mesleğinde yükseleceği onlarca yıl olduğu hayal ediliyordu. İşte “Göksu Çelebi kimdir?” sorusunun cevabı, tam olarak bu noktada saklı: Geleceğin parlak, genç bir hukuk insanı.

Trajik Bir Gece: 14 Temmuz ve Geri Dönüşü Olmayan Yolculuk

“Göksu Çelebi kimdir?” sorusunun cevabını bu denli trajik kılan, işte bu umut dolu hikayenin beklenmedik ve ani sonudur. Tarih 14 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. İstanbul’da yaşayan Göksu Çelebi, o dönem ilişki içinde olduğu iş adamı Gökalp İçer ile birlikteydi. İddialara ve savcılık iddianamesine göre, o gece ikili birlikte uyuşturucu madde kullandı. Kullanılan maddenin kokain olduğu belirtildi.

Ancak gece, beklenildiği gibi geçmedi. Göksu Çelebi, kısa bir süre sonra fenalaşmaya başladı. Durumunun ciddiyeti anlaşılınca, apar topar bir hastaneye nakledildi. Hastanede yapılan ilk müdahalelerin ardından durumu ağır olduğu için derhal yoğun bakım ünitesine alındı. Ne yazık ki, tıbbi müdahalelere rağmen, genç avukatın hayati fonksiyonları durma noktasına geldi.

Geçen hafta, ailesi ve sevenleri için en korkunç haber geldi: Göksu Çelebi’nin beyin ölümü gerçekleşmişti. Tıbben, yaşamını yitirmişti. Vücudu, solunum cihazına bağlı olarak bir süre daha yaşatılmaya çalışılsa da, bugün (haberin ilk çıktığı gün) resmi olarak hayatını kaybettiği açıklandı. 23 yaşındaki parlak bir yaşam, bir gece içinde son buldu.

Gökalp İçer Kimdir? Kripto Para Dünyasının “Altın Çocuğu”

Bu trajedinin diğer tarafında ise Gökalp İçer ismi var. Peki, kimdir bu isim? Gökalp İçer, 1982 İzmir doğumlu, oldukça farklı kariyer rotaları olan bir isim. Eğitim hayatına Maltepe Askeri Lisesi’nde başlayarak disiplinli bir ortamda yetişti. Ardından, Kara Harp Okulu’ndan 2004 yılında Sistem Mühendisi olarak mezun oldu ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne subay olarak katıldı. Komando birliğinde görev yaptığı biliniyor. Ancak 2007 yılında ordudan ayrılarak hayatına çok farklı bir yönde devam etme kararı aldı.

Finans dünyasına atılan İçer, bu alanda kendini geliştirdi. 2012 yılında Boğaziçi Üniversitesi’nde Finans Mühendisliği üzerine yüksek lisansını tamamladı. 2008’den itibaren forex piyasalarında trader (alım-satım işlemcisi), eğitmen ve yönetici olarak çalıştı. Kariyeri hızla yükseldi; 2016-2017 yıllarında Reel Kapital Menkul Değerler’de Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini üstlendi.

Ancak onun asıl çıkışı, 2018 yılında kurduğu ICRYPEX Bilişim A.Ş. ile oldu. ICRYPEX, Türkiye merkezli, Londra, Toronto ve Dubai’de ofisleri bulunan bir kripto para borsası. Son dönemde oldukça popüler olan kripto varlık sektöründe, İçer’in ismi önemli bir oyuncu olarak öne çıktı. Sektörde “girişimci” ve “öncü” olarak tanınıyordu. Ta ki 14 Temmuz’daki o korkunç geceye kadar.

Suçlamalar ve Yargı Süreci: “Olası Kastla Öldürmeye Teşebbüs”

Olayın ardından başlayan adli soruşturma, Gökalp İçer’in gözaltına alınmasıyla sonuçlandı. Yapılan sorgulamanın ve toplanan delillerin ardından, savcılık tarafından iki ağır suçlamada bulunuldu:

Uyuşturucu Madde Temin Etme Suçu: İddiaya göre İçer, o gece kullanılan uyuşturucu maddeyi temin etmekten sorumlu tutuldu.

Olası Kastla Öldürmeye Teşebbüs Suçu: Bu suçlama, olayın en ciddi boyutunu oluşturuyor. “Olası kast” kavramı, failin net bir öldürme niyeti olmasa bile, eyleminin ölümle sonuçlanabileceğini öngörmesine ve buna rağmen o eylemi yapmasına dayanır. Savcılık, İçer’in maddeyi temin edip birlikte kullanmanın, Göksu Çelebi’nin ölümüne yol açabileceğini öngörebileceği iddiasıyla bu suçlamayı getirdi.

Nöbetçi mahkeme, bu iddiaları ve savunmayı değerlendirdikten sonra tutuklama kararı verdi. Gökalp İçer, halen “olası kastla öldürmeye teşebbüs” ve “uyuşturucu madde temin etme” suçlarından cezaevinde tutuluyor. Yargı süreci devam ediyor.

“Göksu Çelebi kimdir?” sorusunun cevabı artık iki katmanlı. O, Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden yeni mezun olmuş, mesleğinde ışıl ışıl parlayan genç bir avukattı. Aynı zamanda, olası bir uyuşturucu zehirlenmesi sonucu hayatını kaybeden, yaşamı trajik bir şekilde son bulan ve bu haliyle toplumsal bir tartışmanın merkezine oturan bir isim oldu.

Onun hikayesi, sadece bir ölüm haberi değil; kaybedilen potansiyeller, yanlış seçimlerin ağır bedelleri ve toplumun belirli kesimlerinde var olan gizli tehlikelere dair acı bir uyarı niteliğinde. Arkasında, hayalini kurduğu davaları, almak istediği diplomaları, açmayı planladığı belki de kendi hukuk bürosunu ve sevenlerinin tarifsiz acısını bıraktı. Göksu Çelebi’nin ardından, parlak geleceğinin değil, bu trajik sonun ve onun ardındaki derslerin konuşuluyor olması, hepimiz adına derin bir düşünme ve sorgulama zamanı olduğunu gösteriyor.