Öğr. Gör. Ömer Memoğlu – 5 Mayıs 2025
Bir tokat bazen sadece fiziksel bir temas/saldırı değildir. Kimi zaman sistemin bilinçaltından fırlayan bir mesaj, kimi zaman da tarihin karanlık köşelerinden gelen bir hatırlatmadır. CHP Genel Başkanı Özgür Özel‘e yönelik gerçekleştirilen saldırı da işte tam bu minvalde değerlendirilmelidir. Zira bu olay, politik arenada sadece bireyler üzerinden değil, semboller üzerinden oynanan daha büyük bir satrancın parçası olabilir.
Fiziksel Temas Değil, Derin Mesaj
Hasan Sabbah, Haşhaşîler olarak bilinen örgütün lideri olarak dönemin Selçuklu Sultanı Sencer’e bizzat saldırmaz; onun başucuna bir hançer gönderir. O hançer, “Sana dokunabilirdim ama dokunmuyorum. Eğer bizi hedefine koymaya karar verirsen, sana bu kadar yakınız!” diyen/mesajını veren derin bir stratejik uyarıydı. O nedenle bu bir suikast girişimi değil, ‘psikolojik üstünlüğü’ hedefleyen bir stratejiydi.
Tarih, hançerin ne zaman savrulacağını değil, ne zaman gösterileceğini önemser. Özgür Özel’e yönelik saldırı da bu yönüyle, fiziki şiddetin ötesinde bir “içeriden” mesaj taşıyor olabilir. Parti içi dengeleri sarsmak, muhalefetin dönüşüm hamlelerine bir ayar vermek ya da daha derin yapıların “biz buradayız, yanına kadar sokulabiliyoruz” demesi olabilir…
Saldırganın Profili: Tesadüf mü, Seçim mi?
Saldırıyı gerçekleştiren kişinin 66 yaşındaki Selçuk T. olduğu açıklandı. Edinilen bilgilere göre sadece bir saldırgan değil; iki çocuğunu öldürmüş, ikisini yaralamış, sabıkası tehditten hırsızlığa ve aile içi şiddete uzanan korkutucu bir dosya. 2004’te müebbet hapse mahkûm olmuş ancak 2020’de şartlı tahliye edilmiş. Yani bu kişi bir adli vaka değil, ceza sisteminin içinde doğmuş, şekillenmiş ve serbest bırakılmış bir ‘figür’ olarak karşımızda.
Tokadın Gölgesinde Verilen Mesaj
Hasan Sabbah’ın hançeri gibi bu tokat da “doğrudan hedef alma”dan ziyade bir hatırlatma: “Sistem içinde seni izleyenler var.” Bu kişi eğer bilinç olarak seçildiyse seçilmesi, geçmişi ve serbest kalma süreci olayı bir parti genel başkanına yönelik bireysel şiddetten çıkarıp yapısal bir anlam/sembol dünyasına mesaj niteliği taşıyor.
Siyasette Tokadın Yönü Belli Olmaz
Siyasette tokat, bazen düşmandan değil, gölgede kalmış dosttan da gelebilir. Tıpkı Sultan Sencer’in sarayının/başucunun Hasan Sabbah’ın ajanlarıyla çevrili olduğunu fark etmesi gibi… Asıl soru şu: Hançeri gören Özel, Sultan Sencer gibi mi davranacak yoksa yeni çağın Nizamülmülk’ünü mü arayacak?
