Türkiye'nin Kaç Yangın Söndürme Uçağı Var? Havadan Müdahalenin Gücü Ne Kadar?

Türkiye’nin Kaç Yangın Söndürme Uçağı Var? Yaz ayları geldiğinde Türkiye’nin ciğerleri yine alevlerle sınanıyor. Başta İzmir olmak üzere birçok şehirde çıkan yangınlar, Türkiye’nin yangın söndürme kapasitesini yeniden gündeme taşıdı. Peki, Türkiye’nin kaç yangın söndürme uçağı var? Hangi araçlar havadan müdahalede görev alıyor? İşte merak edilen tüm detaylar…

Sıcaklar Artıyor, Tehlike Büyüyor

Temmuz ayına girilmesiyle birlikte sıcaklıklar rekor seviyelere ulaştı. Nem oranının düşmesi ve rüzgarın etkisiyle birlikte orman yangınları daha da kontrolsüz hale geliyor. Özellikle Ege ve Akdeniz bölgeleri, yaz boyunca büyük bir risk altında.

Kara ekiplerinin gayreti takdire şayan. Ancak bazı yangınlar öyle hızlı yayılıyor ki, havadan müdahale olmadan kontrol altına alınması neredeyse imkânsız hale geliyor. İşte bu noktada devreye yangın söndürme uçakları giriyor.

Türkiye’nin Yangın Söndürme Filosu Ne Durumda?

Yangınlarla mücadele sadece yer ekipleriyle yürütülemez. Gökyüzünden yapılan müdahaleler, yangının hızını kesmede kilit rol oynuyor. Bu nedenle, “Türkiye’nin kaç yangın söndürme uçağı var?” sorusu artık sadece uzmanların değil, vatandaşların da gündeminde.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın 9 Mayıs 2024’te yaptığı açıklamaya göre, Türkiye bu yıl orman yangınlarıyla mücadeleye güçlü bir hazırlıkla girdi. Açıklanan verilere göre:

26 adet yangın söndürme uçağı

105 yangın söndürme helikopteri

14 insansız hava aracı (İHA)

1.649 arazöz ve su ikmal aracı

2.453 ilk müdahale aracı

821 iş makinesi aktif olarak görev yapıyor.

Bunlara ek olarak, yangınların gözlemlenmesi için kullanılan 184’ü akıllı olmak üzere toplam 776 yangın gözetleme kulesi de 7/24 aktif durumda.

Hangi Uçaklar Görevde?

Türkiye’nin filosunda farklı tiplerde yangın söndürme uçakları bulunuyor. Bunların çoğu amfibik uçaklar, yani hem karadan hem sudan kalkış yapabilen özel hava araçları.

Özellikle CL-215 ve CL-415 tipi uçaklar, yangın söndürme kapasitesiyle ön plana çıkıyor. Bu uçaklar, gölet veya deniz yüzeyinden saniyeler içinde tonlarca su alarak yangının kalbine müdahale edebiliyor.

2023 yılında filoya katılan Air Tractor tipi 4 uçak, düşük irtifada yüksek manevra kabiliyetiyle kritik bölgelerde etkili bir şekilde kullanılıyor. Ayrıca TUSAŞ tarafından geliştirilen Sikorsky T70 helikopterler, özellikle dağlık bölgelerde yangına doğrudan müdahale sağlıyor.

Sayılar Artıyor Ama Yeterli mi?

Türkiye’nin yangın söndürme filosu her geçen yıl güçlendiriliyor. Ancak artan sıcaklıklar, uzun süren kuraklık ve insan kaynaklı hatalar, orman yangınlarının hem sıklığını hem de şiddetini artırıyor.

Birçok uzmana göre, 26 uçaklık filo iyi bir başlangıç olsa da, coğrafi büyüklük ve riskli bölgelerin sayısı göz önüne alındığında daha fazla hava aracına ihtiyaç var.

Özellikle yaz aylarında, Avrupa’dan kiralanan ilave uçak ve helikopterlerle geçici çözümler bulunmaya çalışılıyor. Ancak kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm için yerli üretim hava araçlarına yatırım büyük önem taşıyor.

Yerli Üretim Uçaklar Yolda

Türkiye, sadece kiralama modeliyle bu mücadeleyi sürdüremez. Bu farkındalıkla birlikte TUSAŞ (Türk Havacılık ve Uzay Sanayii), yerli yangın söndürme uçakları üretme çalışmalarına hız verdi. CL-215 tipi uçaklara benzer yeteneklerde ve yerli motor teknolojisine sahip yeni nesil uçaklar 2026 yılına kadar filoya dahil edilmeyi hedefliyor.

Ayrıca Baykar ve TUSAŞ gibi firmalar, yangın izleme ve koordinasyon görevlerinde kullanılmak üzere özel insansız hava araçları geliştiriyor.

Kiralık Uçaklar Hâlâ Kullanılıyor

Türkiye’nin filosunda yer alan 26 uçaktan bir kısmı hâlâ kiralama yöntemiyle elde ediliyor. Özellikle Kanada, Rusya, Ukrayna ve İspanya gibi ülkelerden kısa dönemli anlaşmalarla alınan uçaklar, yangın sezonu boyunca Türkiye’de görev yapıyor.

Bu uçaklar, Orman Genel Müdürlüğü tarafından belirlenen üs bölgelerinde konuşlandırılarak yangın durumuna göre hızlıca yönlendiriliyor.

2024 itibarıyla Türkiye, yangınla mücadelede havadan 26 uçakla sahada. Helikopter ve İHA’larla desteklenen bu sistem, şimdilik yangınlara hızlı müdahale konusunda umut veriyor. Ancak yeterli mi?

Uzmanlara göre değil. Yangın riski artıyor, hava sıcaklığı yükseliyor, ormanlarımız tehdit altında.

Bu yüzden hem yerli üretime ağırlık verilmeli hem de kiralama yerine kalıcı yatırımlar yapılmalı. Eğitimli personel, güçlü koordinasyon ve modern teknolojiyle desteklenmiş bir yangın söndürme filosu, ormanlarımızı korumak için en etkili kalkan olacak.