Times Of Defence Yazarı – Öğr. Gör. Ömer Memoğlu – 23 Mayıs 2025
21. yüzyılın ikinci çeyreğine gelindiğinde misak-ı milli sınırlar yalnızca vatan toprağından ibaret değildir. Ülkelerin ulusal hava sahaları da vatan toprağı gibi korunmalıdır. Türkiye geliştirdiği Gök Vatan Doktrini çerçevesinde ulusal hava sahasını bütünleşik ve çok katmanlı hava savunma mimarisi/sistemi Çelik Kubbe ile korumayı amaçlamaktadır. Hedef devletlerin Türkiye’nin ulusal hava sahasına (Gök Vatan’ına) izinsiz girişleri, hava sınırlarının ihlâl edilmesi ya da olası hava saldırılarına karşı önleyici ve ülkemize havadan gelebilecek her türlü tehdidi bertaraf edebilecek sistemler bütününe Çelik Kubbe Hava Savunma Sistemi adını veriyoruz.
Türkiye’nin Bütünleşik ve Çok Katmanlı Hava Savunma Mimarisi/Sistemi Çelik Kubbe’nin Katmanları
Grafikte görüldüğü üzere Türkiye’nin bütünleşik ve çok katmanlı hava savunma mimarisi/sistemi Çelik Kubbe 4 katmandan oluşmaktadır. Bu katmanlar alçak irtifa, orta irtifa ve yüksek irtifa tehditlerini karşılayabilecek şekilde savunma sistemleriyle donatılmış ve bu sistemlerin bütünleşik olarak yapay zekâ destekli tehdit analizi/tehdit algılaması, durum değerlendirmesi ve hedefin bertaraf edilmesine yönelik silah seçiminin ardından hedefin nokta atışı ile ilgili katmanda bertaraf edilmesi şeklinde ortak görev icra etmektedir.
Çelik Kubbe’nin Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemleri SİPER 1 ve SİPER 2
SİPER 1 ve SİPER 2 Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemleri, Türkiye’nin yerli ve milli savunma teknolojileri alanındaki atılımlarının kritik ürünleridir. Özellikle stratejik tesislerin, büyük şehirlerin ve askeri üslerin uzun menzilli tehditlere karşı korunması amacıyla geliştirilen bu sistemler; çok katmanlı hava savunma mimarisi Çelik Kubbe içerisinde üst seviyede konumlandırılmak üzere tasarlanmıştır. Proje, ASELSAN, ROKETSAN ve TÜBİTAK SAGE iş birliğinde yürütülmekte olup, NATO standartlarıyla uyumlu komuta-kontrol entegrasyonu ve çoklu veri bağı ile de entegre çalışabilme kabiliyetine sahiptir. Uluslararası standartlara uygunluğu ve esnekliği ile ön plana çıkan SİPER 1 ve SİPER 2’nin mobilite yapısı yalnızca Türkiye’nin Gök Vatan’ında güvenliği sağlamakla kalmayacak ve bölgesel denklemde de çok boyutlu güvenlik mimarilerine/tedarikçi dost ve kardeş ülkelerin de hava savunma mimarilerine katkı sağlayabilecek bir kabiliyete sahiptir.
Operasyonel Yetenekler ve Taktik Esneklik
SİPER sistemleri hem SİPER 1 hem de SİPER 2 varyantlarında taktik ve operasyonel düzeyde çok sayıda gelişmiş kabiliyeti bünyesinde barındırmaktadır. Çoklu angajman ve ardışık ateşleme özelliği, sistemin aynı anda birden fazla hava tehdidine karşı etkili müdahalede bulunabilmesini sağlamaktadır. Gündüz/gece ve her türlü meteorolojik koşulda görev yapabilme kabiliyeti sayesinde farklı coğrafi senaryolarda kesintisiz savunma imkânını mümkün kılan sistem, Çelik Kubbe’nin yüksek irtifa hava savunma kapasitesinde stratejik bir eşik olarak değerlendirilmelidir.
SİPER sistemlerinin azami önleme menzilleri incelendiğinde SİPER 1’in 100+ km, SİPER 2’nin ise 150+ km menzile sahip olduğu görülmektedir. Bu menzil oranları da Türkiye’nin bölgesel denklemleri değiştirerek olası tehditlere karşı caydırılık oluşturma kapasitesini kanıtlar mahiyettedir.
Yakın ve uzak konuşlanma yeteneği ile sistemler, sabit üs savunmasından mobil harekât senaryolarına kadar geniş bir yelpazede konuşlandırılabilir. Kara, hava, deniz ve demiryolu ile taşınabilir olması ise stratejik lojistik/mobilite açısından dikkat çekicidir.
SİPER 1 ve SİPER 2: Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi Bilgi Grafiği
Teknik Özellikler ve Sistem Performansı
Özellik | SİPER 1 | SİPER 2 |
Azami Önleme Menzili | 100+ km | 150+ km |
Önleme İrtifası | 20+ km | 30+ km |
Yanca Kapsama | 360° | 360° |
Atış Yeteneği | Eğik Atış | Dik/Eğik Atış |
Batarya Güdülebilecek Füze Sayısı | 20 | 20 |
Her iki sistemde de aktif radar arayıcı başlık ile terminal safhada hedefe güdüm sağlanmakta, yüksek etkili harp başlıkları ile tehdit unsurları imha edilmektedir. Sistemler; telli/telsiz haberleşme altyapısı, Link 16 ve JREAP protokolleri ile Türk Silahlı Kuvvetleri komuta kontrol unsurlarıyla tam koordinasyon hâlinde çalışabilmektedir. Füze fırlatma sistemleri altışar adet tam atım füze kapasitesiyle görev yaparken, arama ve atış kontrol radarları, çoklu hedef-multi radar füzyonu sayesinde entegre bir hava resmi oluşturmaktadır.
Stratejik Önemi ve Komuta-Kontrol Entegrasyonu
SİPER sistemlerinin Türkiye’nin ve dost ve kardeş ülkelerin savunma mimarilerine entegrasyonu, başta Türkiye’nin hava sahasının bölgesel ve stratejik düzeyde güvenliğini sağlama hedefine sunduğu katkı gibi jeopolitik ve jeostratejik denklemler çerçevesinde dost ve kardeş ülkelerin de hava sahalarının yüksek irtifadan gelen tehditlere yönelik korunmasını sağlayacaktır.
Çoklu taktik veri linkleri (ör. Link 16) ile üst düzey komuta-kontrol (C2) sistemlerine entegre çalışabilmesi, SİPER’i yalnızca bir füze sistemi olmaktan çıkarıp, geniş bir savunma ağının etkin bir bileşeni hâline getirmektedir. Sistemin dağıtık mimaride kurgulanması, merkezî olmayan görev paylaşımı yoluyla tehdit anında esnek komuta ve koordinasyon sağlamaktadır. Gömülü simülasyon yetenekleri ise sistemlerin kullanıcı eğitimi ve görev öncesi planlama faaliyetlerinde kritik bir rol oynamaktadır.
Sonuç Yerine
SİPER 1 ve SİPER 2 sistemleri, Türkiye’nin hava savunmasında dışa bağımlılığı azaltan, çok katmanlı savunma doktrini Çelik Kubbe’nin gücüne güç katan/pekiştiren ve bölgesel caydırıcılığını artıran özgün sistemlerdir. Özellikle tehdit değerlendirme, hedef tespiti ve angajman süreçlerinin yerli algoritmalarla yönetiliyor olması; siber güvenlik, veri egemenliği ve operasyonel bağımsızlık açısından sistemlere ayrı bir stratejik katman kazandırmaktadır.
NATO sistemleriyle birlikte/entegre çalışabilme kapasitesiyle SİPER, Türkiye’nin hem ulusal hem de müttefik düzeyde savunma entegrasyonuna katkı sağlamaktadır. Gelecekte geliştirilecek blok sistemler ile birlikte bu hava savunma ailesinin daha da güçlenmesi beklenmektedir.