DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İsrail-İran gerilimine dair sert açıklamalarda bulundu.

İran-İsrail Savaşına Yönelik Açıklamaları

İran ile İsrail arasında artan çatışmalara ilişkin açıklama yapan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, çözümün ancak diyalog ve karşılıklı güvenle sağlanabileceğini belirtti. Babacan, “Taraflar, müzakereleri bir fırsat olarak değerlendirmeli ve gerilimi düşürecek adımları karşılıklı olarak atmalıdır” dedi. Ayrıca Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu gibi kurumlara barış için seferberlik çağrısında bulundu.

Çırağan’da Sert Mesajlar

Babacan, İstanbul’daki D-8’in 28. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, İsrail’in Gazze, Batı Şeria ve Suriye’de yürüttüğü saldırıları sert sözlerle eleştirdi. İsrail yönetimini “pervasız” olarak nitelendiren Babacan, şöyle konuştu:

“Sistematik şekilde işleyen bu işgal, yalnızca bir halkın topraklarını değil, uluslararası hukukun temel taşlarını da yerle bir ediyor.”

Ali Babacan ABD’yi Eleştirdi

ABD’nin İsrail’e verdiği desteği de eleştiren Babacan, bu durumun uluslararası dengeleri bozduğunu vurguladı:

“Amerikan yönetiminin koşulsuz desteği, İsrail’in şımarıklığını ve hoyratlığını gün geçtikçe artırıyor. Mesele İsrail olunca BM’de Amerikan vetosunu, mesele Ukrayna olunca Rus vetosunu görüyoruz.”

Babacan, bu tür yaklaşımların dünyayı büyük bir kaosa sürükleyeceği uyarısında bulundu.

Uluslararası Hukuk

Son günlerde İsrail’in İran’a yönelik saldırılarını da gündeme taşıyan Babacan, bu saldırıların uluslararası hukukun ihlali olduğunu söyledi:

“Bu saldırılar, zaten kırılgan olan Orta Doğu barış ve istikrar umutlarını bir kez daha ertelemiştir. Tüm tarafları, çatışmayı derinleştirecek adımlardan kaçınmaya davet ediyorum.”

“D-8 Ruhu ile Dayanışmayı Büyütelim”

D-8 platformunun önemine de dikkat çeken Babacan, bu ruhun güçlülerin değil, haklıların yanında durmak olduğunu belirtti. Konuşmasını şu sözlerle noktaladı:

“İradesi olan milletlerin, vicdanı diri kalan liderlerin ve dayanışmayı ilke edinen ülkelerin; dünyayı değiştirme gücü vardır. Gelin, dünyayı yalnızca güçlülerin değil, haklıların da yurdu haline getirelim.”