13 bin tarihi eserin Türkiye’ye iadesi başarıyla sağlandı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, milletvekillerinin sorularını yanıtlarken hem yurt dışına kaçırılan eserlerin geri getirildiğini hem de milyonlarca kültür varlığının kaçırılmadan önce koruma altına alındığını açıkladı.
Bakan Ersoy: “Kültür varlıkları milli hafızamızdır”
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, TBMM’de milletvekillerinin yönelttiği kültür varlığı kaçakçılığı sorularına yanıt verdi. Ersoy, kaçak kazılar ve izinsiz define aramalarına dair gelen ihbarların süratle kolluk kuvvetlerine iletildiğini ve erken müdahaleyle çok sayıda tarihi eserin korunduğunu ifade etti.
“Bakanlığımızca antik kentlerin ve örenyerlerinin kapalı devre kamera sistemiyle izlenmesi için teknik donanımlar kurulmakta, bu alanlara gece-gündüz esaslı nöbet tutan güvenlik görevlileri istihdam edilmektedir. Fiziki şartları sebebiyle kontrolü güç olan bazı alanlarda güvenlik ve denetimin sağlanması için yeni projeler de hayata geçirilmektedir.”
5 Yılda 1 Milyon 366 Bin Kültür Varlığı Koruma Altına Alındı
Ersoy’un verdiği verilere göre, yalnızca son 5 yılda 1 milyon 366 bin 724 kültür varlığı ve obje kaçırılmadan önce ele geçirilerek müzelere taşındı. Bu eserler uzmanlarca incelendi, tasnif edildi ve korunmaya başlandı. Rakamların büyüklüğü, Türkiye’nin kültürel mirasının zenginliğini ve tehlike altında olduğunu da açıkça ortaya koydu.
Ersoy, bu başarının yalnızca bakanlıkla sınırlı olmadığını vurgulayarak, Emniyet ve Jandarma birimlerinin operasyonlarının da bu süreçte büyük rol oynadığını belirtti.
Sosyal Medyada Suç Özendiren Paylaşımlara Karşı Hukuki Süreç
Kaçak kazıların sosyal medya üzerinden adeta özendirildiğine dikkat çeken Bakan Ersoy, bu konuda da kapsamlı takip mekanizmalarının işletildiğini söyledi. Ersoy’un açıklamalarına göre, sosyal medya kanalları üzerinden yapılan paylaşımlar takibe alınıyor, erişimleri engelleniyor ve paylaşımı yapanlar hakkında hukuki işlemler başlatılıyor.
Bu kapsamda dijital platformlarda kaçak kazıların teşviki, defineciliği yücelten içerikler veya tarihi eser satış ilanları yakından izleniyor.
Köy Sohbetleri ile Yerelde Bilinçlendirme Yapılıyor
Ersoy, kaçak kazıların en yoğun olduğu bölgelerde halkın bilgilendirilmesi için yeni bir model uygulandığını da paylaştı. Özellikle kırsal bölgelerde yaşayan vatandaşlara yönelik düzenlenen “köy sohbetleri” projesiyle yerel halk bilinçlendiriliyor.
“Bu ziyaretlerde, kültür varlıklarının korunmasının önemi, kaçak kazıların kültür varlıklarına verdiği zararın boyutu anlatılırken, bu suçun masum bir suç olmadığı mesajı verilmektedir.”
Bakanlığın bu çalışmaları, hem yerel farkındalığın artmasına hem de ihbar oranlarının yükselmesine neden oldu.
13 Binin Üzerinde Tarihi Eser Yurda Döndü
2002-2024 yılları arasında yurt dışına kaçırılan 13 bin 268 kültür varlığının iadesi sağlandı. Bu eserlerin büyük bir kısmı Avrupa ülkeleri, ABD ve Körfez ülkelerindeki müzayede evlerinden, müze koleksiyonlarından ve özel koleksiyonlardan tespit edilerek Türkiye’ye getirildi.
Bakanlık uzmanları, bu süreçte müzayede katalogları, sanat galerilerinin web siteleri ve çeşitli yayınları düzenli olarak tarıyor. Böylece kaçırılmış eserler anında tespit edilip iade süreci başlatılıyor.
Dünya Kültür Mirasına Sahip Çıkma Vurgusu
Türkiye, zengin tarihi geçmişi nedeniyle dünya kültür mirasının da önemli parçalarına ev sahipliği yapıyor. Bakan Ersoy, bu sorumluluk bilinciyle hareket ettiklerini ve yalnızca Türkiye için değil, insanlık mirası için çalıştıklarını dile getirdi.
Bu doğrultuda UNESCO ile iş birliği yapılmakta ve kültür varlığı kaçakçılığına karşı uluslararası dayanışma çağrıları da yine Türkiye’den yükselmekte.
Örenyerleri 24 Saat Gözetim Altında
Bakanlık, kaçak kazılara karşı teknolojik önlemleri de artırdı. Antik kentler, höyükler ve örenyerleri kapalı devre kamera sistemleri ile 24 saat izleniyor. Güvenlik kameraları, özellikle definecilerin gece saatlerinde yoğunlaştığı alanlarda aktif hale getirildi.
Ayrıca jandarma ve emniyetin ortak devriye programlarıyla birçok bölgede düzenli kontroller sağlanıyor. Fiziki koşulları nedeniyle kontrolü zor olan bölgeler için ise özel projeler geliştirilmiş durumda.
Müze Arşivleri Dijitale Taşınıyor
Eserlerin kayıt altına alınması, sahteciliklerin önüne geçilmesi ve iade süreçlerinin hızlanması adına müze arşivleri dijital sistemlere taşınıyor. Bu sayede çalınan ya da yurt dışına kaçırılan eserlerin eşleştirilmesi çok daha hızlı gerçekleşiyor.
Bu sistem, Interpol gibi uluslararası veri tabanlarıyla da entegre edilerek eser takibinde etkili bir rol oynuyor.
Halktan Gelen İhbarlar Başarıyı Artırıyor
Son yıllarda halkın da tarihi eser kaçakçılığına karşı duyarlılığının arttığı gözlemleniyor. Ersoy’un açıklamalarına göre, özellikle bilinçlendirme toplantılarının ardından vatandaşlardan gelen ihbarlar ciddi oranda artmış durumda.
Bu ihbarlar arasında definecilik hazırlıkları, satılık tarihi obje duyuruları ve kaçak kazı girişimleri öne çıkıyor. Kolluk kuvvetleri, gelen her ihbarı titizlikle değerlendirerek gerektiğinde operasyon düzenliyor.