Bursa’da yangın dördüncü gününe girdi. Orhaneli-Harmancık hattında devam eden büyük orman yangını, bölge halkını tahliye etmek zorunda bıraktı. Müdahale havadan ve karadan sürüyor.

Bursa’da Yangın 4 Gündür Kontrolden Çıkamıyor

26 Temmuz sabahı başlayan Bursa orman yangını, Orhaneli ilçesinin Yakuplar Mahallesi’nde ortaya çıktı. Kuvvetli rüzgarın da etkisiyle yangın kısa sürede büyüyerek Harmancık ilçesine kadar ulaştı. Alevler gece saatlerinde Çakmak ve Çamoğlu mahalleleri arasındaki ormanlık alana sıçradı. Burada yoğunlaşan duman ve yükselen alevlerle mücadele gece boyu devam etti.

Yangının iki mahalle arasındaki yola kadar inmesiyle, ekipler alevlerin tam ortasında kalmaktan son anda kurtuldu. Karadan yapılan söndürme çalışmaları gün ağarınca havadan da desteklenmeye başlandı. Uçaklar ve helikopterler sabah saatlerinden itibaren bölgeye su taşıyor.

7 Köy Tahliye Edildi

Yangının etkili olduğu alanlarda güvenlik önlemleri artırıldı. Orhaneli’ye bağlı Yakuplar, Harmancık’a bağlı Dutluca, Ilıcaksu, Çamoğlu, Çatalsöğüt, Çakmak, ayrıca Büyükorhan’ın Gedikler Mahallesi tedbir amaçlı tahliye edildi.

Bölge halkı ise traktörlerinin arkasına bağladıkları su tankerleriyle söndürme çalışmalarına destek veriyor. Yangına karşı verilen mücadele, yalnızca kamu kurumlarının değil, aynı zamanda halkın da omuz omuza verdiği bir süreç olarak dikkat çekiyor.

Orhaneli-Harmancık Yolu Kapatıldı

Yangının ulaşım hatlarını tehdit etmesiyle birlikte Orhaneli-Harmancık kara yolu geçici olarak trafiğe kapatıldı. Ekiplerin yaptığı yoğun çalışmaların ardından yol gece saatlerinde tekrar ulaşıma açıldı. Yetkililer, yolun durumunun yangının seyrine göre yeniden değerlendirileceğini belirtti.

Yangınla İlgili Gözaltı: Ufuk A. Tutuklandı

Yangının çıkış sebebine yönelik soruşturmalar da sürüyor. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Ufuk A. isimli şüpheli, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Savcılık kaynakları, olayla ilgili soruşturmanın çok yönlü sürdüğünü ve bölgedeki kamera kayıtları ile tanık ifadelerinin incelemeye alındığını aktardı.

Türkiye’nin Yüzde 55’i Yangın Riski Altında

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kadir Alperen Coşkuner, Türkiye’deki ormanların büyük bölümünün yangın açısından büyük risk taşıdığını vurguladı.

“Ülkemiz, bulunduğu coğrafi konum itibarıyla orman yangınlarına son derece hassastır. Yaklaşık 12,5 milyon hektarlık ormanlık alan, yangın riski altındadır. Özellikle Hatay’dan Batı Karadeniz’e kadar olan sahil şeridi, yangın sezonu olarak tanımladığımız Mayıs-Ekim döneminde riskli bölgelerdir” dedi.

2025 Yılında 50 Bin Hektar Alan Zarar Gördü

Yangınların bu yıl olağanüstü arttığını belirten Coşkuner, “Uzun yıllara dayalı istatistiklere göre Türkiye’de yıllık ortalama 14 bin hektar orman alanı yanar. Bu da yaklaşık 2 bin 200 yangına denk gelir. Ancak bu yıl 40 ila 50 bin hektar arasında bir alanın yangınlardan etkilendiğini düşünüyorum. Buna yalnızca ormanlık alanlar değil, tarım arazileri ve yerleşim yerleri de dahil” ifadelerini kullandı.

Yangınların %98’i İnsan Kaynaklı

Coşkuner’e göre yangınların yüzde 98’i insan kaynaklı. Doğal nedenlerle çıkan yangınların oranı yalnızca yüzde 2. Bu nedenle, bireysel farkındalık ve önlemler büyük önem taşıyor.

“Bazı kaynaklar bu oranı %80-90 gösterse de esas olan yanan alan miktarıdır. Yangın sayısı değil, etkilenen alan esas alınmalıdır. Orman yangınları, bina yangınları gibi statik değildir. Açık alanda rüzgar, sıcaklık ve yanıcı maddelerle birleştiğinde hızla yayılır. İlk müdahale başarısız olursa, yangının ilerlemesi neredeyse durdurulamaz hale gelir” dedi.

Alevlerin Gölgesinde İnsan Hayatları

Yangınların en büyük tehlikesi ise mal kaybı değil, can kaybıdır. Özellikle söndürme çalışmalarına katılan gönüllülerin ve görevlilerin karşı karşıya kaldığı riskler dikkat çekiyor.

“Bu tür olaylarda en büyük sorun, insan kayıplarıdır. Yangını hızlıca kontrol altına almak isteyen kişiler, bazen yangının içinde kalabiliyor. Yüksek ısı, vücut sıcaklığını artırır, kişi fark etmeden bilinç kaybı yaşayabilir. Aynı anda yoğun duman da görüşü engeller. Genellikle önce dumandan zehirlenme olur, sonra bayılma ve ardından bedenin alevlere maruz kalması yaşanır” şeklinde konuştu.