AFAD’dan yapılan son dakika açıklamaları, sabah saatlerinde Türkiye’nin iki farklı noktasında meydana gelen depremleri kamuoyuyla paylaştı. Çanakkale’nin Gökçeada açıklarında 4.6 büyüklüğünde, Antalya’nın Gazipaşa ilçesi açıklarında ise 4.0 büyüklüğünde iki sarsıntı kaydedildi. Her iki depremin de yüzeyden oldukça derin noktalarda meydana geldiği bildirildi.
Gökçeada Açıklarında 4.6 Büyüklüğünde Deprem
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, saat 08.18’de Ege Denizi’nde Çanakkale Gökçeada açıklarında 4.6 büyüklüğünde bir deprem gerçekleşti. Depremin 12.61 kilometre derinlikte meydana geldiği bilgisi paylaşıldı. Sarsıntı Gökçeada başta olmak üzere Çanakkale’nin kıyı ilçelerinde kısa süreli paniğe yol açtı.
Gazipaşa’da 4.0 Büyüklüğünde Deprem
Bundan yaklaşık 45 dakika önce ise Antalya’nın Gazipaşa ilçesinin 38,62 kilometre açıklarında 4.0 büyüklüğünde bir başka deprem daha kayıtlara geçti. Saat 07.32’de meydana gelen bu sarsıntının derinliği ise 67.26 kilometre olarak ölçüldü. Depremin ardından herhangi bir olumsuz durum bildirilmedi.
“Büyük Deprem Habercisi mi?” Sorusu Gündemde
Depremlerin ardından Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Süha Özden, CNN Türk canlı yayınında Ege Denizi’nde yaşanan sarsıntıları değerlendirdi. Özden, Saros Körfezi’ndeki bu tür depremlerin Kuzey Anadolu Fayı’nın uzantısı olan bölgede olağan kabul edildiğini belirtti.
“Bugün olan deprem Kuzey Anadolu Fayı’nın kuzey kolunun Ege Denizi’ndeki uzanımında, Saros Körfezi üzerinde meydana geldi. Sağ yanal doğrultu atımlı bir fay.”
Uzman, bu tip sarsıntıların yıl içinde birkaç kez tekrarlandığını belirterek, şu anda paniğe kapılacak bir durum olmadığını ifade etti.
Ege Denizi Genişliyor, Anadolu Batıya Kayıyor
Prof. Dr. Özden’in açıklamasında dikkat çeken bir başka detay ise Ege Denizi’nin jeodinamik yapısıyla ilgiliydi. Özden, denizin güneye doğru genişlediğini ve bu genişlemenin, Afrika levhasının Anadolu’nun altına dalmasına neden olduğunu söyledi:
“Ege Denizi güneyine indikçe genişleyen bir deniz. Batı Anadolu ve Yunanistan’ın güneyi de buna uyum sağlıyor. Bu süreçte sığ depremler oluşuyor ve yüzeyde kuzey-güney yönünde genişleme yaşanıyor.”
Bu açıklama, bölgedeki depremlerin sadece lokal değil, aynı zamanda levha hareketlerinin doğal bir sonucu olduğunu gözler önüne seriyor.
Marmaris’teki Derin Deprem Dalma-Batma Kuşağını Gösteriyor
Özden, birkaç gün önce Marmaris açıklarında meydana gelen 70 kilometre derinliğindeki sarsıntının da önemli bir jeolojik sinyal olduğunu söyledi:
“O bize dalma batma kuşağını gösterdi. Yani burada Afrika ‘ben Anadolu’nun altına dalıyorum, bu sırada da depremler üretiyorum’ diyor.”
Bu açıklama, Akdeniz’de yaşanan derin depremlerin, sığ Ege depremlerinden farklı bir mekanizmaya bağlı olduğunu ortaya koyuyor.
“İstanbul Depremi ile Doğrudan Bağlantısı Yok”
Depremlerin ardından kamuoyunda sıkça sorulan “İstanbul depremiyle bağlantılı mı?” sorusuna da net bir yanıt veren Özden, paniğe gerek olmadığını söyledi:
“İstanbul depremi ile bağlantı kurmak doğru değil ama Saros Körfezi ve Marmara Denizi aktif alanlar. Bu bölgede büyük depremler olabilir ancak bugünkü depremle doğrudan ilişkilendirmek doğru olmaz.”
Bu açıklamayla birlikte Marmara’daki tehlikenin varlığı kabul edilmekle birlikte, her sarsıntının bu büyük depreme bağlanmaması gerektiği ifade edildi.
Yer Kabuğu Karar Veriyor: Ne Zaman Olacağı Bilinemez
Prof. Dr. Özden son olarak, depremlerin zamanlamasıyla ilgili belirsizliğe dikkat çekti. Bilimsel veriler, tahmini zaman aralıklarını gösterse de, yer kabuğunun ne zaman harekete geçeceğini kestirmenin mümkün olmadığını söyledi:
“Doğadaki stresin birikimi ve ne zaman açığa çıkacağına yer kabuğunun koşulları karar veriyor. Bunun da standart bir matematiği yok.”
Bu sözlerle birlikte, bilim insanlarının kesin zaman vermesinin mümkün olmadığını ancak riskli bölgelerin tespit edildiğini vurguladı.
Vatandaşlara AFAD’dan Uyarı
AFAD, yaşanan sarsıntılar sonrası resmi sosyal medya hesaplarından herhangi bir can ya da mal kaybının yaşanmadığını belirtti. Ayrıca vatandaşlara olası artçı sarsıntılara karşı dikkatli olmaları ve resmi kurumların yönlendirmelerini takip etmeleri tavsiye edildi.