Türkiye’nin en büyük restoran zincirlerinden biri olan Köfteci Yusuf, geçtiğimiz günlerde yeniden domuz eti skandalıyla gündeme geldi. Ancak bu kez gündeme gelen iddialar, olayın arkasında farklı bir senaryo olabileceğini gösteriyor. İddiaya göre ulusal bir haber kanalının reklam teklifi reddedildiği için firmaya yönelik kasıtlı bir karalama kampanyası başlatıldı.
Sosyal medyada gündem oldu: “Komplo mu kuruluyor?”
Skandalın tekrar patlak vermesinin ardından sosyal medyada adeta kıyamet koptu. Bazı kullanıcılar firmanın sabıkalı geçmişini hatırlatırken, önemli bir kesim ise bu iddiaların kasıtlı olarak gündeme getirildiğini savundu. Kullanıcılar, “Köfteci Yusuf’a sahip çıkıyoruz”, “Bu bir linç kampanyasıdır” gibi paylaşımlarla firmayı desteklediklerini belirtti.
Video olay yarattı: “Reklamı reddetti, iftiraya uğradı!”
Gazeteci kimliğiyle bilinen Pınar Aydın isimli sosyal medya kullanıcısının paylaştığı video büyük yankı uyandırdı. Aydın, videoda şu ifadeleri kullandı:
“Köfteci Yusuf reklam teklifini kabul etmeyince, eski bir laboratuvar raporu yeniden gündeme getirildi. Amaç, firmanın itibarını zedelemek.”
Bu açıklama, kamuoyunda kafaların daha da karışmasına neden oldu.
İddialar eski tarihlere dayanıyor
Olayın merkezinde yer alan laboratuvar sonuçları ise 2024 yılına ait. Yani Bakanlık tarafından yayımlanan liste zaten bir yıl önce kamuoyuna açıklanmıştı. Ancak ulusal haber kanalının bunu yeni bir gelişmeymiş gibi servis etmesi, firma çevresinde “zamanlaması manidar” şeklinde yorumlandı.
Köfteci Yusuf’tan resmi açıklama yok
Yaşananlara rağmen ne Köfteci Yusuf’tan ne de iddiaları ortaya atan haber kanalından şu ana kadar herhangi bir resmi açıklama yapılmadı. Kamuoyunun beklediği şey, hem firmanın hem de basın mensuplarının bu süreci şeffaf şekilde aydınlatması.
“Yardım kuruluşlarına destek veriyoruz” vurgusu
Videoda dikkat çeken bir diğer nokta ise firmanın sosyal sorumluluk projelerine yaptığı vurgu oldu.
“Köfteci Yusuf sadece bir restoran değil, aynı zamanda Gazze’ye yardım götüren, personeline değer veren ve binlerce kişiye istihdam sağlayan bir markadır.”
Bu tür ifadeler, firma hakkında oluşan olumsuz algıyı kırma çabasının bir parçası olarak yorumlandı.
Reklam savaşı mı, bilgi savaşı mı?
Olayın perde arkasında reklam pazarlığı mı var, yoksa gerçekten halk sağlığını ilgilendiren bir durum mu yaşanıyor? Bu soru hâlâ yanıt bekliyor. Medya uzmanları, reklam teklifinin reddedilmesinin ardından böyle bir haberin patlatılmasının tesadüf olamayacağını düşünüyor.
Tüketici kararsız: “Ne yapacağımızı şaşırdık”
Vatandaşlar ise şaşkın. Bir tarafta domuz eti tespiti gibi ciddi bir iddia, diğer yanda komplo teorileri… Sosyal medya kullanıcıları, markaya olan güvenlerinin sarsıldığını fakat karalama kampanyasına da inanmak istemediklerini belirtiyor.
Bakanlık sessizliğini koruyor
Skandala konu olan iddialar, doğrudan Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2024 yılında yayımladığı listeye dayanıyor. Ancak güncel gelişmelere dair bakanlıktan henüz yeni bir açıklama gelmedi. Uzmanlar, kamuoyunu aydınlatmak adına net bir bilgilendirme yapılması gerektiği görüşünde.
Yargıya taşınabilir mi?
Hukukçular, eğer komplo iddiaları doğruysa Köfteci Yusuf’un hem ilgili medya kuruluşuna hem de sosyal medya paylaşımlarını yayan kişi ya da kurumlara dava açabileceğini ifade ediyor. Ancak bunun için kamuoyunun yanı sıra yargı önünde de somut deliller sunulması gerektiğini belirtiyorlar.
Sosyal medya kullanıcıları ikiye bölündü
Yaşanan gelişmeler karşısında sosyal medya adeta iki cepheye ayrıldı. Bir taraf olayın ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu düşünürken, diğer taraf ise firmanın sistematik bir linç kampanyasına maruz kaldığını iddia ediyor.