İstanbul’da düzenlenen 2. Dünya İslam Ekonomisi Zirvesi’nde konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin İslami finans alanında yeni bir döneme girdiğini açıkladı. Bakan Şimşek’in verdiği bilgiye göre, hükümet “İslami Finansman Kanunu” üzerinde çalışmalarını sürdürüyor ve yakın zamanda bu kanun Meclis’e sunulacak. Açıklamalarıyla sektör temsilcilerinden büyük destek gören Şimşek, bu kanunun hem piyasayı derinleştireceğini hem de Türkiye’yi uluslararası İslami finans sisteminde stratejik konuma taşıyacağını vurguladı.
“Tarihte eşi benzeri görülmemiş belirsizlikler yaşanıyor”
Şimşek konuşmasında, küresel piyasalarda artan ticari belirsizliklere ve jeopolitik risklere dikkat çekti. ABD ile Çin arasında süren ekonomik rekabetin dünya ticaretini olumsuz etkilediğini belirten Şimşek, “Tarihte ekonomik büyümenin itici gücü olan ticaret artık işlemiyor. Aynı zamanda küresel borç seviyesi tarihi zirvelerde. Bu, makrofinansal güveni zedeleyen en önemli etkenlerden biri” dedi.
Yapay zekâ ve eşitsizlik uyarısı: “Potansiyel var ama herkes erişemeyecek”
Bakan Şimşek, yapay zekâ devriminden de bahsederek bu teknolojinin sınırsız üretkenlik vadettiğini ancak aynı zamanda derin bir eşitsizlik tehlikesi yarattığını belirtti. “Bu gelişmeye herkesin eşit erişimi olmayacak gibi görünüyor” diyen Şimşek, İslami finansın bu bağlamda sosyal adalet için umut verici bir model sunduğunu söyledi.
“İslami finans reel varlıklara dayanıyor, güveni artırıyor”
İslami finansın temel prensiplerine dikkat çeken Şimşek, sistemin faizsiz işleyişi, risk paylaşımı modeli ve reel varlıklara dayalı yapısıyla güven verdiğini ifade etti. “Burada amaç sadece kazanç değil, refahın adil biçimde paylaşılması” diyen Şimşek, bu yönüyle İslami finansın modern dünyadaki krizlere güçlü bir alternatif sunduğunu kaydetti.
“Dünya İslam ekonomisinde hızlı büyüme var ama pay hala küçük”
Bakan Şimşek’in dikkat çektiği bir başka nokta da İslami finansın küresel finansal sistemdeki yetersiz temsili oldu. Şu anda dünya genelindeki finansal varlıklar içinde İslami finansın payı %1 civarında. “Bu oran, potansiyelin oldukça gerisinde. Bu yapıya yatırım yapılması gerekiyor” diyen Şimşek, bu oranı kısa sürede artıracak yeni yasal düzenlemelerin geleceğini müjdeledi.
“İslami Finansman Kanunu’nu hazırlıyoruz”
Konuşmasında en çok dikkat çeken açıklamalardan biri ise doğrudan yasama süreciyle ilgili oldu. Bakan Şimşek, “Şu anda üzerinde çalıştığımız konulardan biri, İslami Finansman Kanunu’nu oluşturmak ve Meclis’ten geçirmek. Taslak metinde düzeltilmesi gereken bazı hususlar vardı, bunları titizlikle gözden geçiriyoruz” dedi.
Şimşek, söz konusu yasanın sektöre dayatmayla değil, sektörün gerçek ihtiyaçlarına göre hazırlanacağını belirterek, “Benimsenecek ve sürdürülebilir bir yapı kurmak istiyoruz” ifadesini kullandı.
Katılım bankalarının payı %8,3’e ulaştı ama yeterli değil
Türkiye’de halihazırda 9 katılım bankasının bulunduğunu belirten Şimşek, “Katılım esaslı finansman araçları gelişiyor. Ancak Türk bankacılık sisteminde katılım bankalarının payı sadece %8,3. Bu oran çok daha yukarı çekilmeli” dedi.
Şimşek, Türkiye’nin İslami finans gelişme endeksinde dünyada ilk 10’a girdiğini vurgulayarak, bu alandaki çabaların karşılık bulduğunu ancak yeni yasal düzenlemelerle daha da derinleşeceğini kaydetti.
Sukuk piyasası büyüyor: “Hazine bu alanda aktif olacak”
Bakan Şimşek, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın sukuk ihraçlarına da büyük önem verdiğini söyledi. Yerel ve uluslararası piyasalarda sukuk ihracının artırılması, katılım finansmanının güçlendirilmesinde kilit rol oynayacak. Şimşek, “Sukuk piyasasının gelişmesi, Türkiye’nin finansal çeşitliliği artırmasına katkı sağlayacak” dedi.
İstanbul Finans Merkezi vurgusu: “Burası Türkiye’nin finansal vitrini”
Konuşmasında İstanbul Finans Merkezi’ne de ayrı bir paragraf açan Bakan Şimşek, merkezin sadece fiziki bir alan değil, aynı zamanda insan kaynağına yatırım yapan bir yapı olduğuna dikkat çekti. “İstanbul Finans Merkezi, İslami finansın gelişimi açısından çok kritik. Nitelikli insan kaynağı burada yetişecek” diyen Şimşek, bu merkezin uluslararası sermayeyi çekmede kilit rol oynayacağını belirtti.
“Katılım finansı eşitsizlikle mücadelede anahtar rol oynayacak”
Katılım esaslı finans modellerinin sadece ekonomik değil, sosyal etkileri olduğuna dikkat çeken Şimşek, “Refahın adil paylaşımı konusunda en güçlü araçlardan biri İslami finans olabilir. Bu modelin en büyük avantajı, herkes için erişilebilir ve adil bir yapı sunmasıdır” dedi.
“Yatırımcıların ilgisi artıyor, düzenleyici çerçeve eksik”
Şimşek’e göre İslami finansın önündeki en büyük engellerden biri düzenleyici altyapının yetersizliği. “Yetenek eksikliği, yatırım eksikliği ve sınırlı coğrafi ilgi bu büyümeyi engelliyor. Ancak yasal altyapı tamamlandığında bu tablo hızla değişebilir” dedi.
“Finansal sistem derinleşmeli, sürdürülebilirlik ön planda olmalı”
Bakan Şimşek son olarak finans sisteminin genel yapısına değinerek, “Kısa vadeli fonlamaya dayalı mevcut sistem, uzun vadeli yatırımları zorlaştırıyor. Finansal sistemin derinleşmesi ve sürdürülebilir modellerin geliştirilmesi gerekiyor. Bu noktada İslami finans büyük rol üstlenebilir” diye konuştu.