Ankara’da gün yüzüne çıkan dijital sahtecilik operasyonu, bugüne dek görülmemiş boyutlara ulaştı. Farklı illerde faaliyet gösteren bir sahte diploma çetesi, e-imzalar aracılığıyla e-Devlet ve üniversite sistemlerine sızarak yüzlerce kişiye sahte mezuniyet kazandırdı. Skandalın ortaya çıkmasıyla birlikte psikoloji, eczacılık ve mühendislik gibi alanlarda sahte akademik dereceler alan isimler de tek tek belirlenmeye başlandı.
Sahte Diploma Çetesi Nasıl Yakalandı?
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma, dijital sahtecilik dünyasına adeta ayna tuttu. İddianameye göre, farklı illerde faaliyet gösteren organize bir yapı, sahte kimlik belgeleri kullanarak e-imzalar oluşturdu. Bu e-imzalar aracılığıyla, hem üniversite sistemlerine hem de kamu kurumlarının dijital altyapılarına giriş sağlandı.
Sistem açıklarını kullanan çete üyeleri, kişilerin diploma bilgilerini değiştirdi, not ortalamalarını yükseltti, doçentlik başvuruları için gerekli belgeleri sahte olarak düzenledi. Teknik takip ve dijital izleme sonucunda çetenin yapısı ortaya çıkarıldı.
Hangi Üniversitelere Sızdılar?
Soruşturma kapsamında çete üyelerinin özellikle bazı üniversitelere yoğunlaştığı belirlendi. Bunların başında İnönü Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Mersin Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesi geliyor. Bu üniversitelerin bilgi sistemlerine sızan sahtekarlar, burada eğitim almayan kişileri mezun gibi gösterdi.
Ayrıca, bazı durumlarda çete üyelerinin üniversite içinden bilgi sızdırdığı, eski çalışanlar aracılığıyla sisteme erişim sağladıkları da değerlendiriliyor. Özellikle Mersin Üniversitesi’nde eczacılık bölümü mezunu gibi gösterilen kişilerin sayısındaki artış dikkat çekiyor.
Kimlerin Bilgileri Kopyalandı?
Çete sadece sahte diploma üretmedi. Aynı zamanda gerçek öğrencilerin, mezunların ve akademisyenlerin bilgilerini de kopyalayarak kendi sistemlerine aktardı. Bu kişilerin kimlik bilgileri kullanılarak sahte e-imzalar oluşturuldu.
Birçok mağdur, mezuniyet belgelerinin değiştirildiğini, not ortalamalarının başkaları adına kullanıldığını, hatta sistemde hiç kayıtlı olmayan kişilerin kendi kimlikleriyle ilişkilendirildiğini belirtti. Bazı akademisyenlerin doçentlik başvurusuna ait evraklarının sahte e-imzalarla düzenlendiği de dosyada yer aldı.
e-Devlet Sistemine Nasıl Girdiler?
En dikkat çekici noktalardan biri de çetenin e-Devlet sistemine giriş yöntemiydi. Şüpheliler, önceden elde ettikleri veya sahte yollarla edindikleri kimlik bilgileriyle mobil imza ve e-imza hesapları oluşturdu. Bu hesaplarla e-Devlet’e giriş yaparak sahte belgeler üretildi.
Özellikle YÖK’ün ve üniversitelerin entegre sistemleri üzerinden diploma, not dökümü ve mezuniyet belgesi gibi evraklar düzenlendi. Sahte mezuniyet belgeleri, e-Devlet üzerinden PDF formatında indirilebilecek hale bile getirildi. Bu belgelerle kamu kurumlarına iş başvurusu yapan kişiler tespit edildi.
Sahte Mezuniyet Hangi Alanlarda Kullanıldı?
Soruşturma dosyasında dikkat çeken bir diğer konu, hangi meslek gruplarında sahte diplomaların kullanıldığıydı. Özellikle şu alanlarda yoğunluk olduğu tespit edildi:
- Psikoloji
- Eczacılık
- İnşaat mühendisliği
- Makine mühendisliği
- Hukuk
- Gıda mühendisliği
- Öğretmenlik
Bu alanlarda sahte mezuniyet elde eden kişilerin bazıları KPSS’ye girdi, bazıları kamu kurumlarına yerleştirildi. Hatta bir kısmının özel sektörde yönetici pozisyonlarında çalıştığı tespit edildi.
Örnek Vakalar Neler?
Dosyada ismi geçen bazı şahıslar kamuoyunda tartışmalara neden oldu. Bunlardan biri Abdülhamit Kayıdan Osmanoğlu. Kendi web sitesinde Osmanlı padişahı 2. Abdülhamid’in torunu olduğunu belirten Osmanoğlu’nun, İnönü Üniversitesi Tarih Bölümü mezunu gibi gösterildiği ortaya çıktı. Ancak sistemde böyle bir mezuniyet kaydına rastlanmadı.
Bir başka örnek ise Doğukan Fırat Özyürek. Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği öğrencisi olarak görülen Özyürek’in, not ortalaması 0,83’ten 3,01’e sahte e-imza ile yükseltildi. Bu sayede mezuniyet hakkı kazandığı belirlendi.
Yine Mersin Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunu gibi gösterilen Özge Baydemir, sistemde kayıtlı olmamasına rağmen mezun olarak tanıtıldı ve diploma belgesi üretildi.
E-imza ile Sahtecilik Nasıl Yapıldı?
Çetenin kullandığı temel araçlardan biri e-imza sistemiydi. Kendi geliştirdikleri yazılımlar aracılığıyla sahte e-imzalar oluşturan şüpheliler, bu imzaları kamu kurumlarında yetkili kişiler adına kullandı. Bu şekilde sahte belgeler sistemlere yüklenebildi.
E-imzanın güvenilirliğini aşmak için genellikle düşük güvenlikli eski sistemler tercih edildi. Bazı durumlarda ise bu kişiler, görevden ayrılmış kamu çalışanlarının eski kullanıcı bilgilerini ele geçirerek erişim sağladı.
Çete Üyeleri Kimlerden Oluşuyordu?
Soruşturma kapsamında ortaya çıkan çete yapısında sadece teknik personel değil, aynı zamanda eski kamu çalışanları, üniversite görevlileri ve özel sektör danışmanları da yer aldı. Yapının organizatörlüğünü üstlenen kişilerin bilişim uzmanı olduğu, e-imza üretiminde ve veri kopyalamada ileri düzey teknik bilgiye sahip oldukları belirtildi.
Çete içerisinde görev dağılımı oldukça profesyonel şekilde yapılmıştı. Bir ekip bilgi toplarken, bir diğer ekip e-imzaları hazırlıyor, başka bir ekip ise bu belgeleri sisteme yüklüyordu.
Kamu Kurumlarına Nasıl Sızıldı?
Sahte diplomaların ardından gelen bir diğer tehlike ise bu belgelerle kamu kurumlarına girişti. KPSS ile atama yapılan kurumlarda bu belgeler kullanılarak memuriyet elde edildiği, bazı kişilerin diplomatik görevlere bile atandığı ortaya çıktı.
Ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gibi kurumlarda belgelerle iş başvurusu yapıldığı, hatta bazı kişilerin çalışmaya başladığı belirlendi.
Devlet Ne Tür Önlemler Aldı?
Skandalın ardından YÖK, üniversiteler ve kamu kurumları acil eylem planı hazırladı. Artık diploma doğrulama sistemleri sıkılaştırılıyor. E-Devlet entegrasyonları gözden geçiriliyor ve e-imza sistemlerinin güvenliği artırılıyor.
Ayrıca, geçmiş yıllara ait mezuniyet verileri yeniden taranıyor. Sahte belgelerle mezun gibi görünen kişilerin diplomaları iptal ediliyor ve haklarında dava açılıyor.
Sahte Mezunlar Nasıl Tespit Edilecek?
Yeni sistemlerle birlikte, her üniversite mezun bilgilerini merkezi sistemle entegreli hale getiriyor. Böylece herhangi bir değişiklik veya ekleme dışarıdan yapılamıyor. Ayrıca, e-Devlet’te QR kodlu diploma sistemine geçilmesi planlanıyor.
Soruşturmanın derinleşmesiyle birlikte, daha fazla sahte mezun ve çete üyesinin ortaya çıkması bekleniyor. Şüpheli diplomalar yeniden inceleniyor.
Bu Skandalın Eğitim Sistemine Etkisi Ne Olacak?
Bu skandal, yükseköğretim sistemine olan güveni sarsmış durumda. Toplumda “gerçek diplomalı” bireylerle “sahte belgeli” bireylerin aynı kefeye konulması endişe yaratıyor. Özellikle meslek gruplarında güvenilirlik sorgulanıyor.
Uzmanlar, diplomaların artık yalnızca belge değil, dijital olarak da kimlik doğrulama aracı haline gelmesi gerektiğini vurguluyor.
Sahte Diploma Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Sahte diploma nedir, nasıl anlaşılır?
Sahte diploma, yetkili kurumlar tarafından verilmemiş ancak resmi gibi gösterilen belgelerdir. En kolay doğrulama yöntemi, e-Devlet diploma sorgulama sistemi üzerinden kontrol sağlamaktır.
e-Devlet’te sahte diploma sorgulaması yapılabilir mi?
Evet, e-Devlet üzerinden YÖK mezuniyet belgesi kısmından kişilerin diplomaları kontrol edilebilir. Sistem dışı görünen belgeler geçersiz kabul edilir.
Sahte diploma ile kamuya yerleşenlerin cezası nedir?
Bu kişiler, resmi evrakta sahtecilik, kamu kurumlarını dolandırmak ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından yargılanır. Ayrıca memuriyet iptal edilir.
Sahte diploma ile alınan eczacılık ya da mühendislik diplomaları geçerli mi?
Hayır, bu belgeler geçersizdir. Eczacılık, mühendislik ve öğretmenlik gibi lisanslı mesleklerde geçersiz belgelerle görev yapanlar hem meslekten men edilir hem de yargılanır.
Sahte diploma çetesiyle ilgili yeni gelişmeler olacak mı?
Soruşturma halen devam ediyor. Daha fazla ismin ortaya çıkması ve bazı kamu görevlilerinin de soruşturmaya dahil edilmesi bekleniyor.