“Deprem olmaz” denilen şehirler arasında gösterilen Konya, 15 Mayıs 2025 günü sabaha karşı 5.2 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. Kandilli Rasathanesi’nin verilerine göre merkez üssü Ankara’nın Şereflikoçhisar ilçesine oldukça yakın olan bu sarsıntı, Konya başta olmak üzere geniş bir alanda hissedildi. Sarsıntı sonrası dikkatler geçmişte yaşanan depremler ve çökme vakalarına çevrildi. “Konya zaten depremsel değil” algısı bir kez daha tartışmaya açıldı.
Şehir çökerken depreme gerek duyulmuyor
Konya’da son 25 yılda toplam dört bina deprem olmadan çöktü. En trajik olaylardan biri 2 Şubat 2004’te 92 kişinin hayatını kaybettiği Zümrüt Apartmanı çökmesiydi. Ardından 2008 yılında Balcılar’daki Kız Kur’an Kursu’nda yaşanan doğalgaz kaynaklı patlamada 17 öğrenci yaşamını yitirdi. Yalnızca 2025’in ilk beş ayında ise iki ayrı çökme vakası yaşandı. Bu tablo, şehri depremden daha çok yapı kalitesinin tehdit ettiğini ortaya koyuyor.
5.2’lik deprem neden bu kadar önemli?
Konya’da yaşanan 5.2 büyüklüğündeki depremin, geçmişteki örüntülerle benzerlik göstermesi dikkat çekici. 2021’de 8 Kasım’da, 2023’te 1 Ağustos’ta ve şimdi 2025’te yine 5’in üzerinde sarsıntılar kaydedildi. Ortalama iki yılda bir yaşanan bu depremler, bölgenin sandığımız kadar stabil olmadığını ortaya koyuyor. Ancak esas çarpıcı olan, bu depremlerin 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli büyük depremlerle olan bağlantısı.
Üşümezsoy: “Soğan zarı gibi fay yapısı var”
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Milliyet’e yaptığı açıklamada 15 Mayıs’ta yaşanan depremin aslında 6 Şubat’ın dolaylı etkisi olduğunu ifade etti. Üşümezsoy’a göre Anadolu’nun kapısına 6 Şubat’ta çarpan “Arap plakası”, Konya gibi uzak bölgelerde bile katman katman stres yayılmasına neden oldu. Üşümezsoy bu durumu şöyle açıkladı:
“6 Şubat depremlerinin batısında Antakya Fayı, onun hemen kuzeyinde Pazarcık ve Gölbaşı’ya giden bir fay, Sivrice’ye kadar giden birinci afat var, en yüksek stres orası. Onun hemen kuzeyinde 2’nci bir hale var. Kuzeyde Sivas, Kayseri ve oradan Konya’ya kadar yayılan, soğan zarı gibi halka halka açılan faylar bunlar.”
Tuz Gölü Fayı harekete mi geçiyor?
Konya’da meydana gelen 5.2’lik depremin merkezine oldukça yakın bir bölgeden geçen Tuz Gölü Fayı, uzmanlara göre bin yıldır büyük bir kırılma yaşamadı. Ancak son sarsıntı, bu fay hattının yeniden aktive olabileceği endişesini gündeme getirdi. Tuz Gölü’nün batı ve güneyini saran bu hat, Aksaray’a doğru uzanıyor ve Ecemiş koridorunda birleşiyor. Üşümezsoy’a göre, stres birikimi burada da kendini göstermeye başladı.
6’dan büyük deprem Konya’da mümkün mü?
Prof. Dr. Üşümezsoy bu soruya net yanıt veriyor:
“Bu olan deprem de yaklaşık 5.2’lik deprem. Bu orası için büyük bir deprem. Yani 6’yı geçecek bir deprem yaratamaz. Çünkü Arap plakasının itmesiyle oluşmuş stres var.”
Bu açıklama, bölgedeki yapıların zayıf olmasına karşın devasa bir depremin beklenmediğine işaret ediyor. Ancak yine de 5’lik depremlerin bile bina çökmeleriyle sonuçlandığı bir şehirde, küçük sarsıntılar bile büyük yıkımlara yol açabilir.
Deprem geçmişinde ‘2 yıl’ ritmi dikkat çekiyor
Konya’daki depremlere bakıldığında 2 yılda bir yaşanan 5’in üzerindeki sarsıntılar dikkat çekici. 2021, 2023 ve 2025 depremleri birbirini takip eden bir düzen gösteriyor. Bu düzenin ardından bazı uzmanlar, “Konya’da yeni bir mikro deprem bölgesi oluşuyor olabilir mi?” sorusunu gündeme getiriyor.
2000 ve 2002 yıllarında da benzer sarsıntılar yaşandı
Konya’nın tarihine bakıldığında 2000 yılında 6 büyüklüğündeki Akşehir Depremi, 2002 yılında ise 6.5 büyüklüğündeki Çay-Sultandağı Depremi şehri etkiledi. Bu depremler, fay hatlarının aktif olmasa bile tetiklenebilir olduğunu gösteriyor. Üstelik bu sarsıntıların tarihi, bugün yaşananlarla aynı fay bölgelerine işaret ediyor.
Deprem geçmişi sadece 2000 sonrası ile sınırlı değil
Kandilli Rasathanesi’nin verilerine göre Konya’nın kuzeybatısı ve doğu-güneydoğusunda tarih boyunca birçok önemli deprem yaşandı. 1268, 1114 ve 1875 yıllarındaki sarsıntılar Konya’nın tarihsel olarak da deprem tehdidine maruz kaldığını ortaya koyuyor. 1946’da Ilgın’da meydana gelen 5.5’lik depremde 12 kişi hayatını kaybetmişti.
Faylar sessiz ama etkili
Konya çevresindeki Bala, Cihanbeyli ve Tuz Gölü fayları uzun süredir büyük kırılmalar yaşamasa da, bu durum onların aktif olmadığı anlamına gelmiyor. Aksine, deprem üretmeyen faylar stres biriktirerek daha sonra daha yıkıcı olabilir. Üşümezsoy’un da vurguladığı gibi, 6 Şubat’ta yaşanan “kapıya tos vuran koçbaşı etkisi”, bu sessiz fayları harekete geçirebiliyor.
2025’in ilk yarısı: Çökme ve sarsıntılar yılı
Sadece ilk 5 ay içinde Konya’da biri ölümle sonuçlanan iki bina çökmesi yaşandı. Bunun yanında 5.2’lik depremle Konya yeniden gündeme geldi. Tüm bu gelişmeler, yapı güvenliği kadar jeolojik yapıların da yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.