
Ceyhun BOZKURT – 07 Nisan 2025
Tarih: 26 Temmuz 2015…
MHP lideri Devlet Bahçeli bir açıklama yaptı.
Aynen şunları söyledi:
“Geldiğimiz şu zaman zarfında, Türkiye’yi her türlü terör örgütünden arındırmak, sokakları ve dağları mesken tutmuş hainleri tamamen etkisiz hale getirmek devletin asli vazifesidir.
Bu maksatla geçici hükümet, işbaşında kaldığı müddetçe Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm imkan ve kabiliyetini eksiksiz kullanmalıdır.
İç Güvenlik Yasası başta olmak üzere, terör ve bölücülükle mücadelede lazım gelen tüm yasal dayanak ve imkanlar yürürlüktedir.
Şehirlerde güpegündüz uzun namlulu silahlarla gezen, etek giyip maske takacak kadar insanlıktan çıkan alçaklar; sınırlarımızdan içeri sızıp cinayet işleyen şerefsizler, bunların arkasında duran, himaye eden odaklar derhal ve acilen temizlenmelidir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise teröristlere övgüler düzen, şehitlerimizin kanına giren çürümüşleri kınamaktan dahi imtina eden ve terörle arasına mesafe koyamayan Kandil siyasetçileri hakkında hemen devreye girmeli, hukuku çalıştırmalıdır.
Anayasa’ya ve Siyasi Partiler Kanuna muhalif ve aykırı davranışlar sergileyerek şiddet ve teröre siyasi mühimmat sağlayanlara atıl ve hareketsiz kalmak PKK’ya dolaylı arka çıkmak anlamına gelecektir.
Türk devletinin gücünü zalim ve karanlık mihrakların hakkından gelmek için seferber etmek mutlaka sağlanmalıdır.
Gün Kandil’e şanlı Türk bayrağını dikmenin, teröristlerin kökünü kazımanın günüdür.
IŞİD ve PKK’nın yuvalandığı mücavir bölge ve alanlar tamamen imha edilmeden etrafımızdaki fitne kampanyası sona ermeyecek, huzursuzluk ve kayıplar bitmeyecektir.
Terör örgütleriyle bağ ve bağlantısı olanlara yönelik ülke genelinde yapılan takibat ve gözaltılar genişletilerek mutlaka sürdürülmelidir.”
TERÖRLE MÜCADELEDEKİ KARARLILIK
Sonrasındaki yıllarda bu politikalar adım adım uygulandı.
Özellikle Cumhur İttifakı’nın iradesinin ortaya çıkmasıyla daha da kararlı uygulandı hem de.
Siyasi iradeyi ve kararlılığı öne çıkaran üç aktör vardı: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli, Eylül 2016-Mayıs 2023 dönemi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu.
Terör şehir merkezlerinde de, kırsalda da, cephe gerisi olarak tanımladıkları Irak’ın kuzeyinde de barınamadı.
Şimdiki Milli Savunma Bakanımız, dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler Paşa’nın komutasındaki kahraman Türk ordusunun mücadelesiyle de PKK’ya sadece Irak’ın kuzeyinde değil, Suriye’nin kuzeyinde de Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı harekatları gerçekleştirildi.
Sonuçta 1984’ten itibaren mücadele eden kahramanlarımızın hakkını da teslim edelim. İlk şehidimizden son şehidimize kadar, son nefere kadar mücadele eden kahraman Türk askeri, polisi, korucusu, istihbaratçısı vb. Ancak 2016 sonrası denklemi değiştiren çok şey oldu:
-ABD-NATO-Gladyo aparatı FETÖ’nün 15 Temmuz 2016 işgal/darbe saldırısı püskürtüldü.
-Milli politikalar öne çıkarıldı.
-Türkiye savunma alanında güçlendirildi, dışa bağımlılık azaldı.
-Ve her şeyden daha önemlisi (çünkü her şeyin belirleyicisi) bir siyasi irade ortaya kondu.
Bu kararlılık neticesinde şu bilgiler ortaya çıktı:
Bunların dışında çok önemli veriler de var. Örneğin terörle mücadeledeki kararlılık ve başarı sonucunda Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgemizdeki bazı illerimizdeki kalkınma verileri yükselmeye başladı. 100 bin öğrenciye/kişiye düşen öğretmen/doktor sayısı, Üniversitede okuyan öğrenci sayısı, en az 1 gece veya daha fazla konaklayan turist sayısı, Organize Sanayi Bölgesi içi işyeri sayısı gibi veriler hep yukarı tırmandı.
Örneğin Hakkari’mizde Tıp Fakültesi kazanan öğrenci sayısı sıfırlara düşmüşken 2020’de 4, 2021’de 19, 2022’de de 26 gencimiz Tıp Fakültesi kazanarak eğitim hayatını sürdürdü.
Her alana yansıyan bu gelişmeler, terörün kökünü kazımada büyük etki oluşturdu.
-Katılım azaldı, örgüt imha edilen militanın yerine yenisini koyamadı.
-Örgütün Irak’tan Türkiye’ye sızmasının önüne geçildi. Türkiye ile 1982 sonu itibariyle oluşan sınırı ortadan kalktı.
Bu mücadelelerin sonucunda, 1978 yılında kurulduğunda ilk belirlenen programda asgari hedefini “Sömürgeciliği yıkarak bağımsız, demokratik ve birleşik bir Kürdistan devleti kurmak”, azami hedefini de “Marksist-Leninist ilkelere dayalı bir devlet kurmak” olarak belirleyen PKK’nın kurucusu, lideri, bizlere göre de elebaşı Abdullah Öcalan 27 Şubat 2025’te teslimiyet bayrağını çekti ve “PKK ömrünü tamamlamıştır” dedi.
PKK İÇİN DENİZ BİTTİ
Ama birileri için bunlar başarı değildi.
Çünkü o birileri PKK terörünün bitmesini değil, yeniden ateşlenmesini, şehit sayımızın artmasını, Anadolu’ya düşecek şehit haberleri üzerinden propaganda yapmayı seçti.
PKK’nın kurucusu “PKK bitti” demesine rağmen onlar “PKK ölmedi yaşıyor” demek istediler.
Oysa PKK için deniz bitmişti. MHP Lideri Bahçeli’nin yaptığı köşeye sıkışan örgüte “teslim olun” demekti.
Terörsüz Türkiye, iç cephenin tahkim edilmesi demekti. Çünkü terör demek şehit, manevi-maddi kayıp yanında, sosyolojik yarılma, psikolojik tahribat demekti. İç cephenin zarar görmesiydi. Terörsüz Türkiye ile bunun önüne geçilecekti.
PKK’nın silah bırakmasını, örgütün feshini istemeyenler işte bu mücadelelere sırt çevirmiş durumda.
Oysa ki birlik görüntüsü verilse, örgütün psikolojik olarak silah bırakması çok daha kolay olacak.
Bırakmazlarsa ne olacak?
Bunu hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de MHP lideri Bahçeli söyledi.
Zaten devam eden operasyonlar, aynı kararlılıkla ve belki de çok daha sert bir şekilde devam edecek.
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin büyük günahı (!) işte bu.
Memleketi, Türk milletini değil alacağı oyları hesaplasaydı popülizm yapar, böylece Anadolu’ya düşecek her şehit cenazesinde, alacağı oylar için avuçlarını ovuştururdu. Ama o bunu yapmadı. “Hazır PKK köşeye sıkışmışken teslim olsun, Türk çocukları artık şehit olmasın, Türk ile Kürt’ü birbirine düşürmek isteyenler avuçlarını yalasın” dedi.
Biz de böyle diyoruz…