Haydar AS – 16 Nisan 2025
“Ayrışan Dünyada Diplomasiyi Sahiplenmek” Temalı Antalya Diplomasi Formunun 4’ncüsü geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirdik.
155 ülkeden 6 binin üzerinde katılımcıyla gerçekleştirilen forum, öyle gösteriyor ki henüz 4’üncüsü düzenlenmesine rağmen Türkiye markası olma yolunda ilerleyecek gibi duruyor.
Son zamanlarda Türkiye’nin itibarının ve saygınlığının artmasının yanı sıra diplomaside barışçıl ve güvenlikçi politikaları izlememiz, forma verilen önemin karşılığı olmuştur.
Özellikle Afrika ülkelerinden katılımın yoğun olması son zamanlarda Türkiye’nin kucaklayıcı, barışçıl bir tutum izlemesinin semeresi olarak görülmektedir.
Başın Düşerse Dara Türkiye’yi Ara
“Bölgesel barışın yolu Türkiye’den geçmektedir” diye görüş belirten katılımcılar adeta “Başın düşerse dara Türkiye’yi ara” modunda bir bakış açısına sahip oldukları görülmektedir.
Türkiye uluslararası arenada böylesine güçlü bir pozisyona sahip iken maalesef içeride bir birimizi aşağı çekerek kazanmış olduğumuz bu saygınlığı geri plana atıyoruz.
Günlerdir bir belediye başkanının yapmış olduğu iddia edilen yolsuzluklar üzerinden kutuplaştırma siyasetine girmiş durumdayız.
Yargının çözmesi gereken bu iddiaları siyasileştirerek, yolsuzluğun büyüklüğünü gizleme gayretine düşenlerin peşine takılıp giden binlerce vatandaşın var olduğunu görmek şaşırtıyor beni gerçekten.
Henüz hiç birimizin tam olarak ne olduğunu bilmediğimiz iddialar üzerinden görüş beyan etmemizin kime ne faydası var acaba?
Yargı kararını bekleyip ondan sonra aklı selim açıklamalar yapmak varken bu telaşın nedeni ne acaba?
MHP, “Siyasi Operasyondur” Dememişti
Hepiniz hatırlarsınız, MHP’li Adana Büyükşehir belediye başkanı Aytaç Durak hakkında bir takım yolsuzluk iddiaları ortaya çıkmıştı.
O zaman Sayın Devlet Bahçeli, başkanın derhal istifa edip yargılanmasını istemişti.
Ki o zamanlar Ak Parti ile MHP birbirlerine karşı en acımasız siyaset yaptıkları günlerdi.
Buna rağmen Sayın Bahçeli, “git aklan öyle gel” diyerek kendi başkanını yargının ellerine teslim ederek o zaman büyük bir taktir kazanmıştı.
Bu bir siyasi operasyondur diyen hiçbir MHP’liye rastlanılmamıştı o dönem. Aytaç durak bir belediye başkanı olarak değil de sade bir vatandaş gibi gidip yargılandı ve sonucunda aklanarak geri döndü.
Şimdi, böylesine erdemli bir duruşu CHP neden gösteremiyor.
Hadi CHP kurumsal olarak bu duruşu gösteremedi, peki vatandaşlar neden böyle düşünmüyor diye çok merak ediyorum .
Artık günümüz teknolojileri ile yapılan yolsuzluğun dijital ayak izlerinin adım adım izlendiği bir dönemde er ya da geç her şey meydana çıkacağına göre bu yargı sürecini itibarsızlaştırma gayretleri vatandaşlara ne kazandıracak acaba?
Bu yolsuzluklardan istifade eden gurupların telaşını anlıyorum fakat bunlara inanıp peşlerinden gidenleri bir türlü anlayamıyorum.
Bırakın adam yargılansın, zaten kayda değer bir durum söz konusu değilse aklanarak ve daha da güçlenerek işinin başına yeniden geçer.
Bu başkan, Türkiye’de yargılanan ne ilk ne de son kişi olmamasına rağmen bu dokunulamaz edası neden acaba?
Bekleyip göreceğiz hep beraber!
Son Söz
Son zamanlarda, gerek savunma alanında, gerek enerji alanında gerekse diplomatik hamleleri ile gıpta ile izlenen Türkiye’yi, bir kişinin yolsuzluklarını örtbas etmek için heba etmeyelim.
Gövdesini taşın altına koyup iç cepheyi sağlam tutmak amacı ile “terörsüz Türkiye” gayreti ile mücadele edenlerin yanında, ülkeyi yeniden bir kargaşa ortamı içine çekmek isteyenleri görmek bu ülkeye ve insanlarına yapılacak en büyük kötülüktür.
Bunun vebali de çok ağır olur!
