Deniz İSTİKBAL – 08 Ekim 2025
Eylül ayı enflasyon verisi beklentilerin aksine yüzde 3’ün üzerinde gelerek uzun zaman sonra TÜFE rakamının artmasına sebep oldu. Yıllık enflasyon rakamı yüzde 32’den yüzde 33’ün üzerine çıkarken sene sonu enflasyon beklentilerinde bozulma meydana geldi. Uluslararası kuruluşlar Türkiye için beklentileri yüzde 30’a taşıdı ve böylelikle 2024’te gerçekleşen sene sonu enflasyon hedeflerinin tutturulamaması tekrarlanmış oldu. 2024’te sene sonu enflasyon hedeflemesi yüzde 33 iken TÜFE rakamı yüzde 44 olmuştu. 2025’te ise yüzde 20’lerde beklenen rakam yüzde 30’lara gelmiş vaziyette.
Uluslararası kurumlar, TÜİK ve TCMB kendi perspektiflerinden süreci analiz ederken enflasyonla mücadele istenilen başarıyı getiremiyor. Gelecek beklentilerindeki düzelme çok yavaş seyrediyor ve kurumların tahminleri yukarıya doğru yenileniyor. Hane halkları kurumlardan daha yüksek enflasyon beklentilerini sürdürmeye devam ediyor ve fiyat istikrarı sağlanamıyor. Para politikası üzerinden yapılan müdahaleler kamu politikasındaki eksiklik nedeniyle istenilen başarıyı getirmiyor ve böylelikle enflasyonla mücadele süreci uzuyor.
TABLO 1. ENFLASYON TAHMİNLERİ (%)
Kaynak: IMF, OECD, JP Morgan, ING ve TCMB
Eylül ayı enflasyon rakamına yakından bakıldığında eğitim ve gıda tarafında ciddi bir fiyat artışı yaşandığı anlaşılıyor. Özellikle okul döneminin başlamasıyla özel okulların fiyatlara anormal derecede zam yaptığı ve diğer bağlantılı alanlarında artış eğilimini takip edildiği görülüyor. Aylık bazda eğitim alanında enflasyonun Ağustos ayına göre yüzde 40’lara vardığı anlaşılıyor. Benzer bir durum zirai don nedeniyle gıda fiyatlarında meydana geldi ve aylık enflasyon gıda tarafında yıllık TÜFE rakamlarını yukarıya taşıdı.
Bu durum TCMB’nin faiz indirimlerini yavaşlatması ve enflasyonla mücadelenin uzamasına neden olabilir. Haziran 2023’te yönetime gelen ve rasyonel ekonomi politikalarına dönüşü temsil eden dönem 2,5 yılına girmek üzere. Kamuda tasarruf tedbirleri ve harcama kısıtlamalarının istenilen düzeyde olmadığı görülüyor. Kamu yaptığı ek harcamalarla enflasyona katkı sunuyor ve enflasyon global şartlardan da etkilenerek yüksek kalmaya devam ediyor.
Enflasyon meselesinin gelecek seyriyle ilgili yapılan tahminlere yakından bakıldığında sene başından itibaren bozulmalar meydana geldiği görülüyor. Özellikle Eylül ayı enflasyon verisinden sonra birçok kurumun IMF başta olmak üzere tahminlerini yukarıya taşıdığı görülüyor. Benzer şekilde JP Morgan, OECD ve ING gibi kuruluşlarda Türkiye’deki enflasyon tahminlerini yukarıya çıkaranlar arasında yer alıyor. Böylesine bir sapmanın meydana gelmesinde birçok etmen olmasına karşı kamu harcamalarında ciddi artışın etkisi devam ediyor. Hızla kamu harcamalarının kontrol altına alınması ve tasarruf tedbirlerinin sıkı şekilde işleme alınması gerekiyor (Tablo 1).
GRAFİK 1. ING’NİN TÜRKİYE ENFLASYON TAHMİNİ (%)
Kaynak: IMF
Enflasyonla ilgili gelecek tahminleri incelendiğinde ING’nin 2027’in sonuna kadar ortaya koyduğu veriler iyi bir analizi mümkün kılıyor. Benzer şekilde IMF’nin de Türkiye enflasyon tahminleri uzun vadeli şekilde incelenebiliyor. Ancak ING’nin verileri daha güncel olduğu için tercih edilebilir. ING’nin tahminlerine göre tek haneli enflasyon 2027’in sonlarında ancak mümkün olabilir. Buda Haziran 2023’te başlayan enflasyonla mücadelenin 4,5 senede tam anlamıyla tamamlanmasını içeriyor. Bu süreç enflasyonla mücadele eden diğer ülkelere kıyasla orta vadede enflasyonun ortadan kalkması demek.
2021-2026 dönemi için buradan hareketle yapılacak analizde 7 seneden daha uzun bir dönemde Türkiye’nin enflasyona maruz kaldığı sonucuna ulaşılıyor. Buradan hareketle fiyat istikrarının 2027 sonrası sağlanması ve gelir dağılımında meydana gelen bozulmanın daha uzun vadede düzeltilmesi sonucu ortaya çıkıyor. Bu nedenle enflasyonla mücadelenin eksik tarafı olan kamu harcamalarında dizginlenme hızla sağlanmalı ve TÜFE rakamları daha uzun bir süre çift haneli kalmamalı. Sonuç olarak Türkiye enflasyonla mücadelede hane halkları tarafında meydana gelen kısıtlamaları kamu harcamaları tarafına da hızla yansıtmalı. Bu sürece kamu reformları da eşlik etmeli.
YORUMLAR