Hüseyin ALEMDAR – 13 Mayıs 2025
Terör örgütü PKK kongresini toplayarak örgütün feshedildiğini açıkladı. Çok uzun süredir devam eden görüşme ve tartışmalar son 8 ayda kamuoyuyla paylaşıldı ve toplumsal mutabakat arandı. Türkiye’de silahlı eylem kabiliyetini tamamen yitiren PKK, köprüden önceki son çıkışı kaçırmadı. PKK kendini feshetmeseydi tarihin en büyük terörle mücadele operasyonu kapıdaydı.
“AYRI DEVLET, FEDERASYON, ÖZERKLİK, KÜLTÜRALİST ÇÖZÜMLER YOK”
Terör örgütü lideri Abdullah Öcalan 27 Şubat’ta PKK’ya “ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır” diyerek silah bırakma emri verdi. Örgüt de liderinin sözlerinin gereğini yerine getirdi. PKK’nın açıkladığı metinden çok ciddi analiz kasan yorumcular görüyorum. Yok Lozan yok 1924 anayasası vs… 47 yıldır elinde silahla mağaralarda devlet kurmaya çalışan bir örgütten tüm ideolojisini inkar edip “bir daha yapmayacağız söz” demesi mi bekleniyor? Temkinli olmaya varım, varım da Abdullah Öcalan’ın bu sözleri ve sahada karşılığını görmeyi beklediğimiz örgüt üyelerinin silahlarla teslim olması, Diyarbakır annelerinin evlatlarına kavuşması, evladı Hakkari’de görev yapan bir annenin çocuğunu Trabzon’da askere gönderen bir anne kadar yüreğinin ferah olma ihtimali yeterli değil mi? Yeterli.
2023’TEN BUGÜNE NE DEĞİŞTİ?
14-28 Mayıs 2023 seçimleri öncesi DEM Parti (o zamanki adıyla HDP) kapalı kapalılar ardında muhalefetin cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmüş bir takım sözler alınıp verilmişti. Her gün bir DEM Parti yetkilisi “Kılıçdaroğlu bize söz verdi, özgürlük gelecek” diye açıklamalar yapıyordu. Kandil’den ve Avrupa PKK’sından “AKP-MHP faşizmini yıkacağız, Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı yaparsak bizim istediğimiz her şey olacak” açıklamaları yansıyordu. Muhalefet bazen söylemleriyle bazen suskunluğuyla bu açıklamaların sorumluluğunu üzerine aldı. O gün muhalefet temsilcileri “terör örgütüne silah bıraktıracağız, örgütün mağaralarına kilit vuracağız” deseydi bugün belki de bambaşka bir siyasi tablo ortaya çıkacaktı. Seçimde meşru bir siyasi parti olan CHP, terör örgütü ile birlikte hareket etti. Neticede elinde silah olan bir örgütün siyaseti dizayn etmesine millet izin vermedi.
Bugün ise ön koşulsuz şartsız şekilde terör örgütü silah bıraktığını açıkladı. Elinde silah olmayan herkesle her şey konuşulup tartışılamaz mı? “PKK’ya meşruiyet sağlanıyor” diyorlar. PKK’nın Meclis’te parti grubu yok mu? DEM Parti milletvekilleri hangi ideolojiyi temsilen yıllardır Meclis’te oturuyor? Silah taşımayan bir partinin kime ne kadar uzak gelse de herhangi bir görüşü istediği şekilde beyan etmesinin ne sakıncası var? Bir isteğin hayata geçip geçmemesi milletin iradesine ve dahi TBMM’nin iradesine bağlı değil mi? Bir zahmet sayın vekillerimiz de üzerlerine düşeni yapsınlar. Cumhuriyeti kuran Meclis o cumhuriyeti parçalayacaksa zaten o cumhuriyetin kendisine bir hayrı yok demektir. Bu durum gerçekleşmeyeceğine göre herhangi bir şeyden korkmak, çekinmek gereksiz. PKK bu yeni durumu siyasi şova da dönüştürmeye çalışırsa zaten gereken cevabı alacaktır.
SİLAHLAR TESLİM EDİLİRSE SİYASETTE NE OLACAK?
DEM Parti yasal olmanın ötesinde meşru bir siyasi parti olacak.
CHP, PKK’nın eleştiri konusu yaptığı noktaların savunucusu pozisyonuna düşecek.
AK PARTİ ve MHP “terörü bitiren ittifak” olarak tarihe geçecek.
“Bahçeli milliyetçiliği” ders olarak okutulacak.
Erdoğan tüm terör örgütlerini yenen lider unvanını alacak. Önümüzdeki ilk seçimde eli dolu şekilde bir kez daha seçmenin karşısına çıkacak.
EREN’İN ANNESİNİ DUYDUNUZ MU?
Eren Bülbül, Trabzon Maçka’da PKK’lı teröristler tarafından 15 yaşında şehit edilmişti. Eren’in şahadetinin üzerinden 8 sene geçti ama anne Ayşe Bülbül’ün yüreği yangın yeri hâlâ.
Ayşe anne PKK’nın silah bırakma kararını değerlendirerek “daha şehitlerimiz olmayacaksa, Eren’ler daha şehit edilmeyecekse, şehit annesi olarak bu işe onay veririz” dedi. İşte duruş budur. Milliyetçilik budur. Vatanseverlik budur. Geleceğimizi, evlatlarımızı düşünmek budur. Anadolu budur.
Hüseyin beyin yazılarını uzun zamandır takip ederi. Bu kadar genç olmasına rağmen aklı başında, aklı selim, yorumlar yapabilen öngörüleriyle haklı çıkabilen nadir kalemlerden. Ara ara girip bakıyordum yazdı mı diye, bi an bıraktı sandım. Böyle değerli fikir adamlarının kıymeti iyi bilinmeli. Önce Hüseyin beye sonra bizimle buluşturduğunuz için size teşekkür ediyor başarılarınızın devamını diliyorum