Ersoy DEDE – 12 Eylül 2025
Devletlerin tarihte en büyük yenilgileri cephelerde değil, kendi gençliğini kaybettikleri anlarda yaşanmıştır. Roma İmparatorluğu’nun çürüyüşünde sefahat ve bağımlılıklar nasıl bir rol oynadıysa, Çin’in “Afyon Savaşları”nda yaşadığı teslimiyet nasıl asırlar süren bir zayıflığa yol açtıysa, bugün Türkiye de benzer bir uçurumun kenarındadır.
Bütün dünya biliyor: Uyuşturucu ile mücadelede polisiye tedbirlerin tek başına başarıya ulaştığı bir örnek yoktur. Ne ABD’nin “War on Drugs” adıyla yürüttüğü milyarlarca dolarlık operasyonlar, ne Latin Amerika’nın sokakları kan gölüne çeviren sert güvenlik politikaları… Sonuç hep aynı oldu: Yeni mafyalar, yeni karteller, yeni bağımlılar.
Türkiye ise bu kısır döngünün tam ortasında, üstelik çifte bir felaketle boğuşuyor. Bir yanda uyuşturucuya kapılan gençlik, öte yanda sanal bahis ve kumar bağımlılığıyla tüketilen koca bir kuşak. Ekranların başında, sanal masalarda, görünmez zincirlerle köleleştirilmiş bir gençlik… Ve biz hâlâ pansuman tedbirlerle vakit kaybediyoruz.
Devletin en tepesine sesleniyoruz:
Artık bir an önce Bağımlılıklarla Mücadele Başkanlığı kurulmalıdır. Bu mesele ne İçişleri’nin polisiye refleksine, ne Sağlık Bakanlığı’nın dar protokollerine, ne de Aile Bakanlığı’nın tek başına çabalarına sığar. Bu, topyekûn bir devlet politikası olmalıdır. Aksi hâlde tarih, bugünkü ihmali yarının en ağır vebali olarak kayda geçecektir.
Unutmayalım: Bu topraklarda tam 5 milyon gencimiz “evcil” şekilde” evlerde oyalanıyor. Ne okuyor, ne çalışıyor, ne üretiyor. Bu sessiz kalabalık, eğer sahici politikalarla topluma kazandırılmazsa, yalnızca bağımlılıkların değil, sosyal patlamaların da taşıyıcısı olacaktır. Her devlet, kendi gençliğini kaybettiği gün çöker. Bu kural, tarihin en acımasız hükmüdür.
Bugün devletin önünde bir tercih var: Ya gençliğine sahip çıkacak, ya da kendi elleriyle geleceğini toprağa gömecek.
Çözüm İçin Acil Yol Haritası
- Bağımlılıklarla Mücadele Başkanlığı kurulmalı; tüm bağımlılık türleri tek merkezden ve bütüncül politikalarla yönetilmeli.
- 14–18 yaş grubuna yönelik radikal önleyici politikalar hayata geçirilmeli; okullarda sadece eğitim değil, aktif sosyal-kültürel programlar zorunlu hale getirilmeli.
- Sanal bahis ve kumar sitelerine karşı gerçek ve kalıcı dijital barikatlar kurulmalı; sadece erişim engeli değil, finansal akış da sıfırlanmalı.
- Ailelere destek ve bilinçlendirme programları uygulanmalı; ebeveynler bağımlılıkla mücadelede yalnız bırakılmamalı.
- “Evcil gençlik” kitlesi için istihdam ve eğitim seferberliği başlatılmalı; üretime katılmayan tek bir gencimiz dahi kalmamalı.
- Uyuşturucu ve bağımlılık tedavi merkezleri sayısı artırılmalı; rehabilitasyon süreçleri spor, sanat ve meslek edindirme programlarıyla desteklenmeli.
YORUMLAR