Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
reklam
reklam
Ersoy Dede Logo
Ersoy Dede

İmamoğlu’nu Desteklemeyen Şarkıcıların Başına Neler Geliyor? – Ersoy Dede

Ersoy DEDE – 21 Mayıs 2025

 

Linet’in protesto edilmesine sebep olan açıklamaları size de çok tuhaf gelmiyor mu?.. Şöyle düşünmediniz mi siz de; “… 20 yıldır bu memleketin ekmeğini yiyorsun, kimse senin dinine ya da etnik kökenine dair tek bir söz etmemiş, milyonları sesine hayran bırakmışsın, şöhretten sokakta yürüyemez olmuşsun, ne gerek vardı şimdi bu halkı karşına alacak incitici açıklamalara…”

Açık konuşacağım…

Ben Linet’in o ilk Instagram paylaşımlarını gördüğümde dedim ki kendi kendime, “bu kız delirmiş olmalı”.. Ya hu biz İsrail markası diye bulaşık deterjanımızı değiştirmiş milletiz… Neyi nasıl protesto edeceğimizi, boykot edeceğimizi şaşırmışız.. Sen kalkmışsın, ezilen öldürülen mazlum Filistin halkının, bu soykırımı hak ettiği anlamına gelecek paylaşımlar yapıyorsun…

Bu hiç normal değil..

**

Tam bu ANORMAL durumu tartışacaktık ki, bir de baktık daha da anormal başka bir durum ortaya çıkmış.. Hadise, yarı çıplak sahneye çıkmasını eleştirenlere; “ben özgürlük savaşçısıyım” demiş.. Devrim tarihi daha böyle cüretkar bir çıkış duymadı.. Soyunmak özgürlük, teşhircilik ise savaş olmuş.. Sahnede böyle show yapanlar da özgürlük savaşçısı.. Mahatma Gandhi işine bak kardeşim.. Nelson Mandela.. Sen de kimsin?.. Che Guavera, Martin Luther King, Zapata, Rosa Luxemburg…

Hadise’nin tırnağı olabilir misiniz acaba?..

O sahneye çıkıp bacaklarını gösterebiliyor.. Siz bunu yapabilir miydiniz?….

Gerçek özgürlük savaşçısı elbette Hadise.. (umarım bu yazılanların ‘ironi’ olduğunu özellikle belirtmeme gerek yoktur)… Bu saçma çıkışın da spontane olduğunu düşünüyorsanız başka örneklere geçebiliriz..

**

Melek Mosso’nun durumu çok daha özel.. Melek Mosso, katıldığı bir organizasyonda, sahnede ödül alırken boyundan büyük laflar etti..

“…Yüzyıllardır bu toplumda, bu dünyada ötekileştirilen, kıyafetleriyle, kahkahasıyla, kadın olmanın gerektirdiği her şeyle yargılanan, ittirilen, katledilen bütün kadınların ruhlarına armağan olarak alıyorum. Ve şunu belirtmek isterim ki size, sesimiz hiçbir zaman kısılamayacak…” dedi.. Hadi bu cümlelerle hükümete veryansın etmek istemesini anladık diyelim.. Peki hemen ardından AK Parti’ye oy verenlere ağza alınmayacak sözler sarf eden açıkça küfreden bir kadını selamlarcasına onun kıyafetine benzer bir kombinle poz vermesini nereye koyacağız?…

**

Peki ya hükümeti her fırsatta LGBT üzerinden hedef tahtasına oturtan Edis..

Toplumun sinir uçlarına dokunan açıklamaların sahibi Yıldız Tilbe…

Ki Yıldız Tilbe bazen sokak hayvanları konusunda sert çıkışlar yapıyor bazen de Kürt meselesi ile ilgili..

**

Ben bu açıklamalara konuşmalara falan baktığımda hep aynı şeyi düşünüyorum.

Kardeşim siz seslendiğiniz, üzerinden ekmek yediğiniz kitleye bu kadar mı yabancısınız? İnanmasanız bile misal sizi dinleyen ve bu görüşlerinizi paylaşmayan milyonlarca insan var.. Sessizce şarkınızı söyleseniz ve o insanları kırmasanız olmaz mı..

Bence olmaz…

Gülşen’i düşününün… Aklı başında, orta zekalı herhangi birinin yapabileceği bir gaf mıydı o?..

“…sapıklığı imam hatipten geliyor demek ki..” Dedi…

Oysa onu seven on binlerce imam hatipli olduğunu bile bile… ..

İyi de neden dedi bunu?… İşin cezai boyutundan geçtim.. Bu gereksiz polarizasyona sebep olarak kitlesinin yarı yarıya kaybetme riskini neden aldı peki Gülşen?.. Deli mi bu kadın?…

Değil.. Peki ama ne?…

**

Murat Boz‘u biliyorsunuz. Sanat hayatının başından itibaren sanki Erdoğan’a yakın ya da onu destekliyormuş gibi bir profil çiziyordu. Ama İmamoğlu‘nun adaylığı döneminde kampanya bağış limitlerini aşarak göstere göstere bağış yapıp bir duruş ortaya koymaya çalışmıştı. Kimsenin Murat Boz’un göndereceği 100.000 TL’ye ihtiyacı yok ki. Orada önemli olan nerede durduğunu göstermekti.

**

Gelelim Hande Yener de. Hande Yener normal şartlar altında bu az önce saydığımız ekipten bile değil ..!!  

Kaldı ki Hande Yener Erdoğan ailesinin masasında olmayı da önemseyen biriydi. İftarlara davet edilsin moral organizasyonlarında boy göstersin. Böyle bir profili vardı. Şimdi çıkmış sahnede devrim yapmaktan falan bahsediyor.

**

Peki bütün bunları neden anlattım?

Her sanatçının bir siyasi duruşu olabilir mi evet olabilir. Bunu açık açık söyleyebilir mi elbette söyleyebilir. Ancak, sanki bir yerden düğmeye basılmışçasına, hepsinin aynı anda, ayrı ayrı sinir uçlarından adeta operasyona kalkışması hiç de normal değil. Bir bakıyorsunuz Hadise kendini özgürlük savaşçısı ilan etmiş. Bir bakıyorsunuz Edis eşcinsel haklarının savunucusu olmuş. Bir bakıyorsunuz Gülşen imam hatip mezunlarını hedef haline getirmiş..

Kim yapmış bunu?.. Ya da daha açık soralım..

Kim istemiş?…

Dahası…

Buna “hayır” diyenlerin başına neler gelmiş?..

Aleyna Tilki mesela…”..benim ölmemi istiyorlar, sizce bu normal mi?…” diye isyan etmişti, hatırlayın…

Buna itiraz eden Zerrin Özer mesela..

Türk pop müziğinin dev ismi Zerrin Özer adeta silinip gitti…

Öyle ki sahneye çıkıp İmamoğlu’na destek açıklaması yapmayan, “zıplamayan Tayyipçi” diye sloganlar atmayan, hükümete veryansın etmeyen sanatçılar ciddi bir mahalle baskısı ile karşı karşıya kalıyor..

Hatta bazılarının konserlerinin engellendiği iddia ediliyor .

Hatta bazı sanatçılar, dost sohbetlerinde; “Erdoğan’ı sevdiğim için KKTC’de sahneye çıkartmıyorlar beni” diye sitem ediyor…

O zaman yüksek perdeden soralım…

Yoksa müzik endüstrisinde de bir AYŞE BARIM mı var?

Varsa kim bu müziğin “Ayşe Barım”ı?…

Ve ne yapmaya çalışıyor?…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER