Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Avatar photo
Deniz İstikbal

İstihdam, İşsizlik ve Refah – Deniz İstikbal

Deniz İSTİKBAL – 26 Kasım 2025

 

2005-2025 döneminde toplam istihdam Türkiye’de 13 milyon civarı artış gösterdi. Aynı dönemde emekli olan kişi sayısı 7 milyondan 16,6 milyona yükseldi. İşgücüne katılım oranı hem yüzde hem de sayısal olarak artarken milli gelir, ihracat ve kişi başı gelirde yükseliş gösterdi. Küresel ekonominin yüzde 0,7’sini oluşturan Türkiye günümüzde yüzde 1,22’lik payıyla 16. büyük ekonomi. Satın alma gücü paritesinde ise Türkiye 12. sırada yer alıyor. Gelir dağılımındaki bozulma bir kenara bırakıldığında istihdam ve üretim artışının Türk ekonomisi üzerinde olumlu etki yarattığını söylemek mümkün.

2005’te 500 milyar dolarlık iktisadi büyüklüğünü 1,6 trilyon dolara çıkaran Türkiye’nin ihracat rakamları da 72 milyar dolardan 280 milyar dolara geldi. Yaşanan bu artış eğiliminin istihdamla doğrudan ilişkisi bulunuyor. 2002-2024 tarihleri arasında ortalama her yıl yüzde 5,4 büyüyen Türk ekonomisi istihdam yaratmayı sürdürüyor. Yaratılan istihdam üretim ve refah üzerinde olumlu etki yaratıyor. Her yüzde 1’lik ekonomik büyümenin Türkiye’de 180 bin istihdam yarattığı göz önüne alındığında iktisadi kalkınma için istihdam artışının vazgeçilmez olduğu anlaşılıyor. Özellikle yılda ortalama 1,5 milyon üniversite öğrencisinin mezun olduğu göz önüne alındığında Türkiye’nin iktisadi olarak büyümesi bir zorunluk şeklinde öne çıkıyor (Grafik 1).

GRAFİK 1. TÜRKİYE’DE TOPLAM İSTİHDAM (MİLYON KİŞİ)

İstihdam, İşsizlik ve Refah – Deniz İstikbal

Kaynak: TÜİK ve OVP

2005-2025 sürecinde toplam istihdam içerisinde kamunun payına bakıldığında yüksek düzeyli bir artış görülüyor. 2005’te 2,15 milyon olan toplam kamu istihdamı 2025’te 5,32 milyona yükseldi. Toplam istihdam iki katı artmazken kamuda istihdam çok daha yüksek düzeyli artış gösterdi. Buna paralel şekilde kamuda çalışan kişilere verilen maaş giderleri de arttı. 2026 bütçesinde kamu çalışanlarına ödenecek toplam maaş tutarının 100 milyar doların üzerinde olduğu anlaşılıyor. Diğer yan hak ve sigorta gibi ödeme kalemler birlikte düşünüldüğünde rakamın daha yukarıya çıkması mümkün.

Buradan hareketle kamunun istihdam anlamında daha fazla büyüdüğü ve daha yüksek düzeyli bir kaynağı memur maaş ödemelerine ayırdığı anlaşılıyor. Böylesine bir süreç daha fazla vergi ihtiyacını doğururken verimsiz harcamaları öne çıkarıyor. Özellikle nüfusun yaşlanması çalışan kişi sayısını ilerleyen dönemde azaltırken emekli sayısını artırabilir. Böylesine bir olay bağımlı nüfus oranını daha yüksek sayıya çıkarken vergi kaynaklarını azaltabilir. Bu nedenle kamudaki istihdam imkanlarının azaltılması ve daha çok özel sektöre ağırlık verilmesi gerekebilir. Böylesine bir reform hamlesi hem vergiye duyulan ihtiyacı dizginleyebilir hem de kaynakları daha fazla yatırıma dönüştürebilir.

Yukarıda sayılan mevcut koşullar, teknolojik dönüşüm ve ticari rekabet gereği Türk ekonomisinde yapısal değişimlerin gerekli olduğuna işaret ediyor. Eğer Türkiye, Almanya örneğinde olduğu gibi refahın toplum kesimlerine yayıldığı bir iktisadi ortamı yaratmak istiyorsa istihdam seviyesini artırmak ve kaynaklarını daha verimli alanlarda değerlendirmek zorunda. Almanya’nın toplam istihdam düzeyi 50 milyona yakın iken Türkiye daha fazla nüfusu olmakla birlikte sadece 32,5 milyon kişiyi istihdam ediyor. Toplam istihdam edilen nüfusta kadın sayısı ise sadece 10 milyon civarı.

Almanya’ya bakıldığında kadınların istihdama katılımı hem oran hem de sayısal olarak çok daha fazla bir seviyede. Buradan hareketle refahın temel anahtarı olan istihdam seviyesi kamudaki verimsiz girişimleri önleyecek şekilde yeniden gözden geçirilmeli. Sadece teşvik sistemiyle istihdam şartlarına yaklaşılmamalı teknolojiye dayalı ve verimliliği gözeten bir süreç tasarlanmalı. Sonuç olarak istihdam, işsizlik ve refah gibi olgular birbiriyle doğrudan bağlantılı alanlar. Türkiye’deki yapı göz önüne alındığında da yapısal bozuklukların düzeltilmesi için istihdamın verimli bir şekilde artırılması, kamudaki verimsiz giderlerin elimine edilmesi ve kadınların daha fazla iş gücüne katılması gerekiyor.

YORUMLAR

⚠️ Yorum gönderilemez:

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    YAZARLAR
    TÜMÜ

    SON HABERLER