Kulağı Üstüne Yatanların Gazozu Köpürüverdi Birden! – Haydar As

Haydar AS – 31 Aralık 2025

Türkiye, en önemli sorun olan Terör sorununu çözmeye ilk defa bu kadar yakın iken her iki taraftan da süreci baltalamaya çalışanların niyetini anlamaya çalışıyor.

“Elbette Terörsüz Türkiye istiyoruz” diye başlayan cümlelerin hemen ardından ama ve lakinler peşi sıra gelmeye başlıyor.

Oysa bu tarihi sürecin “ama ve lakin”lere heba edilemeyeceğini bir türlü anlamıyorlar daha doğrusu anlamak istemiyorlar.

PKK ve siyasi uzantısı DEM Partililerin bu süreci sabote etmeye yönelik hamlelerini bir anlamda kabul edebiliriz.

Öyle ya, Marksist/Leninist ideolojiye dayanarak kurulmuş bir terör örgütünün bugün dünyada kabul görmeyen ideolojiler arasında bulunması, örgüt yöneticilerini de bir anda Marksizm’den Kapitalizme savurarak yani esastan uzaklaştırıp birer “Baron” haline dönüşmelerini hep beraber izliyoruz..

Sözde ideallerinin merkezine parayı oturtup baronlaşan bu vatan hainleri, örgütün kendini fesih etmesini elbette istemeyeceklerdir.

Oluşturmuş oldukları konfor alanında ki yaşamı elden bırakmak istemedikleri aşikar.

Bunları bir yere kadar anlıyoruz da, bizim gibi bakan bizim gibi düşünmesi gereken tarafın içine girdiği paradokstan çıkamamasını anlayamıyoruz.

Komisyona “Yokum” Deyip Süreci Sabote Etmek

Kurulan komisyona “ben yokum” diyeceksiniz, ardından sürecin akamete uğraması için her türlü fitneyi yaymaktan geri durmayacaksınız.

Ülkenin en önemli sorununun çözümüne “ ne şiş yansın ne kebap” düşüncesiyle ben yokum diyenlere sormazlar mı, böylesine önemli bir konuda yoksan, ne zaman var olacaksın diye..

Madem ki cümleye Terörsüz Türkiye’yi kim istemez diye başlıyorsun, o zaman fikir beyan edeceksin, bu konuda çözüm önerilerinde bulunacaksın.

Komisyona katılıp orada itirazlarınızı belirtmeniz daha isabetli olacakken hariçten gazel okumanızın kime ne faydası olabilir ki?

Komisyona katılan partilerin sunduğu gibi, sizde kendi raporunuzu hazırlayarak bu konuda ki duygu düşüncelerinizi ama olumlu, ama olumsuz belirtmeniz daha doğru olmaz mıydı?

Ama siz maalesef bu süreci sabote edip fitne üreterek, yaratmış olduğunuz bu puslu havadan, kendime nasıl oy tahvil edebilirim in derdine düştünüz.

Terör sorunu çözülsün ama, terörist başı ile görüşülmesinmiş!

Kiminle görüşeceğiz?

Dağkapı muhtarıyla mı?

Bu sorunun çözümü için PKK lideri ile görüşmekten daha doğal ne olabilir ?

Farklı bir fikrin var ise, öneride bulunup, bu konuda ayağı yere basan politikalar üreteceğinize…

“Cesedimizi Çiğnersiniz” Siyaseti Kime Hizmet Ediyor?

Duyduğumuz tek cümle: Cesedimizi çiğnersiniz..

Ya hu kardeşim, zaten bu sürecin başlama nedeni kimsenin cesedi çiğnenmesin, ülkede birlik beraberlik içinde kardeşçe bir yaşam sürmek için değil mi?

Böylesi zamanlarda fitne yaymak yerine, daha sorumlu bir tutum sergilemek varken birden bire “gazoz milliyetçileri” türedi!

Sanırsın ki bahse konu kişiler ilk defa meydana çıktı!

Seversiniz sevmezsiniz bu kişiler yıllardır Türkiye Cumhuriyeti aleyhinde söylem ve eylem içerisinde değiller miydi?

Bugüne kadar kulağınız üstüne yatıp, tam da çözüm aşamasında Gazozunuzun köpürmesinin nedeni ne ola ki?

Adamlar gözünüzün içine baka baka “ bizim oylarımızla o sıralarda oturuyorsunuz” dediğinde adeta başınızı kuma gömerek gizlenmeye çalışan siz değil miydiniz?

Bugün tamamen ülkenin menfaatleri doğrultusunda gerçekleştirilmesi beklenen süreçte “ayağı yanmış … gibi” zıp zıp zıplamanızın nedeni ne ola ki?

Bu süreçte elimi değil, gövdemi taşın altına koyuyorum diyen MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli, bu sürecin bir al ver süreci olmadığını terör ile teröristle pazarlık yapılmadığını defalarca ifade etmesine rağmen..

Anayasanın ilk dört maddesi ile 42’nci ve 66’ncı maddeleri kırmızı çizgimizdir. Bunlar devletin temel direkleridir, tartışmaya dahi açılamaz diye defalarca beyan etmelerine rağmen…

Sizin, bu maddeler delinecekmiş gibi ısrarla fitne üretmeniz tırtıklayacağınız üç beş oya değer mi sizce…